KARATAY BELEDİYESİ'NİN OKUL AÇILIŞI

Murat Can

İyiki seçimler var. Seçimler olmasa belediyeler çöp toplama dışında icraat yapmazdı sanırım. Kimbilir o da iki günde bir belki.

Dün televizyonda Karatay Belediyesi'nin 23 Nisan Ortaokulu açılış törenini seyrettim.

Önce aklıma takıldı. İmam Hatip Ortaokulu yaptırıyorsun, ama 23 Nisan adını veriyorsun. Neden? Hani vermene bi engel yokta. Neden ama?

23 Nisan çocuk bayramı diye verdiyse bu isim, ilkokulda daha şık durmaz mıydı?

Yok, hakimiyetin sembolü 23 Nisan, meclis açıldı diyorsan, o zaman da Hakimiyet-i Milliye Ortaokulu gibi bir isim daha şık durmaz mıydı?

Piyasada fazlasının fazlası 23 Nisan diye okul ismi var. Bir farkındalık oluşturmak fırsatı kaçırılmış oldu diye düşünüyorum.

Neyse. Yinede hizmet hizmettir. Hayırlı olsun. Emeği geçenler ve vesile olanlara teşekkür ederiz.

Açılışta beni rahatsız eden şeyler vardı ama onlara değinmek istiyorum.

Bir ortaokul açıyoruz. Protokol orada. Güzel, serin, gölgede oturuyorlar. Fakat küçük çocuklar güneşte ve ayakta konuşmaların tamamlanmasını bekliyorlar.

Tahir Bey birde dönerek çocukların çıkarttığı sesten rahatsız olmuş olacak ki, " biraz daha sabredecek misiniz çocuklar?" Diye hafiften çıkışma duygulu bir soru soruyor. Yani susun demeye getiriyor.

"Susun, şurda iki laf edeceğiz, zaten kendimiz açılış yapamıyoruz, bari Karatay'ın kini değerlendirelim" hesabı.

Neyse çocuklar susuyor tabi. Kürsüde ki amca çıkışınca, ne yapacaklar başka. Ayakta beklemeye ve hiç bir şey anlamadıkları konuşmaları dinlemeye devam ediyorlar.

İlkokula giderken Kenan Evren Cumhurbaşkanıydı.

Bizi ziyaret edeceği söylendi.

İlçenin girişinden çıkışına kadar sıra sıra dizildik. Yanlış hatırlamıyorsam, 4 saate yakın bekledik. Kenan Evren geldi, bize bakmadan sadece elini kaldırarak selam verdi ve geçti gitti.

Tabi bizim için eğlenceydi. Nihayetinde okulu bir nevi kırmış oluyorduk

Takip eden zamanlarda Özal rahmetli cumhurbaşkanı oldu.

Yine dediler ilçenizi ziyaret edecek. Yine aynı tablo, dizildik. Derken o meşhur Mercedes limuzin göründü. Özal arabayı yavaşlatıp herkesi selamladı. Sonrasında bizim sıraya geldiğinde durdu. Miniktik. Cumhurbaşkanı olduğunu bildiğimiz bu tombul amcanın etrafını protokol kurallarını hiçe sayarak çevreledik. Tek tek hepimizin yanağını sıktı neredeyse. Benimde tabi.

İki profil, biri umursamadı, arabayı yavaşlatmadı bile, diğeri ise bizi sardı sarmaladı. Halk adamı olmak başka bir şey.

Siyasetçiler unutmamalı, o "hoop sessiz olun" diye bağırdığınız çocuklar 8 sene sonra size oy verecek.

Ben Tahir Bey'in konuşmasını ve konuşmasının uzunluğunu çok yadırgadım.

Karatay Belediyesi açılış yapıyor. Nezaketen sizi oraya çağırıyor. Bunun anlamı şudur. "Gelmesen iyi olur ama gelirsende kürsüden bir merhaba de git." Zaten geleceğinide tahmin etmemişlerdir. Çünkü 5 ay öncesine kadar Tahir Bey,i bir açılışta görmek gökyüzünde ufo görmekle aynı ihtimal dahilindeydi. Zaten büyükşehir açılış yapmadığı için biz unutmuştuk şahsen.

Sizi nezaketen çağırmışlar, Siz ne yapıyorsunuz. Uzun uzun yapacaklarınızı anlatıyorsunuz. Altını çiziyorum. Yaptıklarınız değil, yapacaklarınız. Tabi bizde demiyoruz, "yahu 10 yıldır başkası mı koltukta oturuyordu.."

Kısacası misafirlik adabına dikkat etmek konuşmaları kısa tutmak gerekiyor.

Bu konuşmalar zaten sıkıcı. Bize acımıyorsunuz, bari çocuklara acıyın.