Şehri ihya etmenin yolu, o şehrin kültürüne yapılan hizmetlerden geçer. Dine bakışın sağlamlığını, düne bakışın hakkaniyetini, güne bakışın istikametini çizer. Bir şehrin yolları, köprüleri, binaları kadar o şehrin camileri, okulları, kütüphaneleri de ilgi bekler, hizmet ister. Yerel yönetimlerin genel yönetimi harekete geçirmek için, yerel kültür değerlerini gündeme taşıma ve bu alandaki gri çizgileri belirginleştirme görevi de vardır. Konya'da, son dönemde bu gayretlerin arttığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Merkezde yer alan dört belediyemizin de bu konuda oldukça gayretli olduğunu görebiliyoruz. Bu nedenle başkanlarımıza teşekkür ediyorum.
Bu yazımı özellikle Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür etmek için yazdığımı belirteyim öncelikle. Selçukya Şairleri Güldeste’sini yakın bir zamanda Konya kültürüne kazandıran Karatay Belediyesi şimdi de Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 2020 yılı etkinliklerinin yer aldığı; Şehre Sözümüz Var adlı kitabı ve Prof. Dr. Hüseyin Muşmal ve İrem Gürbüz’ün imzalarını taşıyan, Sultanın Camisi: Aziziye kitabını art arda yayımlayarak, yerel kültürümüze önemli bir katkı sağlamış bulunuyor. Bütün bu güzel hizmetler için başta başkanımız Hasan Kılca olmak üzere, başkan yardımcısı Osman Ciğer ve Karatay kültür müdürü Mehmet Karaca’ya içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Şimdi yayımlanan bu iki kitaba bir göz atalım: Şehre Sözümüz Var: Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 2020 yılı etkinlikleri kapsamında yapılan programların bir dokümanteri olan kitapta; A. Ali Ural, İbrahim Demirci, M. Ali Köseoğlu, Vural Kaya, Kâmil Uğurlu gibi önemli edebiyatçılarımızın tele konferanslarında anlattıkları birbirinden ilginç konular yer almakta. Kitabın önsözünü Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu yazmış. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın takdim yazısının da yer aldığı kitapta editör Saffet Yurtsever’in Editörden yazısı da bulunuyor.
Saffet Yurtsever; Bismillah diyerek başladığı yazına “Bu kitap; kültür, sanat, edebiyat, sinema, din, felsefe, tarih, musiki, mazi, ati, milli, yerli, vefa... gibi evrensel kavramların mozaiğinden oluşan birbirinden farklı konularda, söyleyecek sözü olan birbirinden kıymetli konuşmacıların Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi vesilesiyle 2020’de yaptıkları programların ‘söz uçarsa yazı kalsın’ diye, gelecek nesillere kayıt düşüldüğünün vesikasıdır.” diye yazmış. T.Y.B. Konya Şubesi başkanı Ahmet Köseoğlu ise; “Toplumun bilinçli ya da bilinçsizce yapılan çalışmalarla yüzeyselleştirilmeye, hafızasızlaştırılmaya zorlandığı çağımızda dünü olan bir şehrin yine dünü olan bir ülkenin evlatları olarak kaygısız kalmamız gerekiyordu.” diye yazmış.
İkinci kitap: Sultanın Camisi: Aziziye. Prof Dr. Hüseyin Muşmal ve İrem Gürbüz. Konya'mızın sembol yapılarından biri olan Aziziye Cami’sini tarihi ve mimari yönden geniş bir şekilde anlatan bu kitap geleceğe bırakılacak önemli bir kaynak oluşturmuş. Kitabın Takdim yazısında Başkan Hasan Kılca: “Osmanlı döneminde Padişah eliyle yaptırılan selatin camilerinden biri de Karatay ilçemiz sınırları dahilinde yer alan Aziziye Camii’dir. İnşa edildiği dönemde pek çok ticari yapının bulunduğu kamusal bir mekânda yer alan bu ihtişamlı eser günümüzde de aynı işlevini sürdürmektedir.” Yazarlar ise kitabın ön sözünde şu bilgileri vermektedir; “Sultanın Camisi: Aziziye adını taşıyan bu eser; giriş üç bölüm ve eklerden oluşmaktadır. Çalışmanın giriş bölümünde; okuyucuyu diğer konularda tartışılacak konulara hazırlamak üzere konunun tanımı, önemi ve sınırlarının yanı sıra ilgili yayın ve araştırmalara kronolojik olarak yer verilmiştir. Aynı zamanda bu bölümde kullanılan yazılı ve görsel arşiv belgelerinin tanımı da yapılmıştır. ‘Yüksek Camii ve 1867 Konya Çarşısı Yangını’ adını taşıyan ilk bölümde; Aziziye Cami’nin inşa edildiği yerde bulunan Yüksek Camii'nden bahsedilerek, caminin Konya Çarşısı esnafı ve ahalisi için önemi ortaya konulmaya çalışılmaktadır.”
Hüseyin Muşmal hocamız aynı zamanda Selçukya şairleri içinde de yer alan değerli bir edebiyatçımızdır. Bu nedenle anlatımı okuyucu için edebi bir tat alma imkânı da sunuyor. Her iki kitabı da edinme imkânı olanlar için tavsiye ediyorum.
Bu iki eseri Karatay’ımızın ve Konya’mızın kültürüne kazandıran bütün emek sahiplerini kutluyor, tebrik ve teşekkür ediyorum. Gayret ve ilgilerinin bu şekilde artarak devam etmesini diliyorum.
Sevgiyle kalın.