Cumhurbaşkanlığı Seçiminin ikinci tura kalmasına atıfta bulundan Eğitim Bir-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin, Saadet Partisi’ne ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na çağrıda bulundu. Şenol Metin, “Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na ve Saadet Partisi içinde bulunan Milli Görüşçülere Açık Mektup” başlığıyla kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi: “Tarihimizin belki de en önemli seçimi olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde sayısal boyutta olmasa da kimliği ve gençliği ile geçmişinden tevarüs ettiği anahtar role siyasal boyutta Saadet Partisi sahiptir. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun milletin ehli vicdan, kahir ekseriyetinin hilafına 14 Mayıs 2023 seçimlerinde 28 Şubatın ideolojik müellifi CHP’yi iktidar, onun Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmek için bir duruş sergilese de cumhurbaşkanı seçiminin 2. Tura kalması durum muhakemesi için fırsattır, değerlendirilmelidir.”
‘HATIRLATMAK İSTİYORUM’
Metin, açık mektubunun devamında, “Milli Görüşün bidayetinden beri sahip olduğu anahtar rolünün gereğini ifaya mecbur olduklarını amme vicdanına çağrı mahiyetinde bu açık mektup ile hatırlatmak istiyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP içi iktidar mücadelesinde kendisi için fevkalade kritik olan İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Milli Görüşün lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan için 1 Mart 2011 tarihinde söylemiş olduğu, ‘bugün olsa yine yaparım’ dediği değerlendirme ile ilgili. Yine Canan Kaftancıoğlu’nun 21 Haziran 2012 tarihli Sivas-Madımak olayları vesilesi ile söylemiş olduğu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na ‘katil’ diyen paylaşımı ile ilgili. Yine Canan Kaftancıoğlu’na ait 28 Ekim 2013’te Başörtüsüne özgürlük için toplumsal talep oluştuğu ve Memur-Sen ile STK’ların ‘Başörtüsüne Özgürlük İmza Kampanyası’ düzenlediği konjonktürde ‘başörtüsü serbestliği olamaz, var mısınız kılık-kıyafet serbestisine, öğle arasında bikini ile meclis bahçesinde güneşlenmeye’ paylaşımına dair. Ve son olarak CHP Milletvekili Yıldırım Kaya’nın meclis kürsüsünden aralarında AGD, MGV’nin de olduğu, İslami STK’ları tecavüzcülükle suçlayan konuşmasına dairdir” cümlelerini kullandı.
‘GEREĞİNİN YAPILMASI ÇAĞRIMIZDIR’
Metin, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bugüne kadar ne Canan Kaftancıoğlu’ndan ne de O’nun Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bu sözlerin yanlışlığına dair, özür kabilinden cümlesine rastlamadık. Bu durumda bu açıklamalar ile ilgili bir özrün kamuoyuna yansımamış olması, kimliğini Milli Görüş ile tanımlamış bizleri incitmekte, bu yapılara destek verilmesi ise kimlik ve kurum meşruiyeti sorgulaması yaptırtmaktadır. Bu çerçevede; Milli Görüşte kimliğini bulmuş, Bir Milli Görüşçü olarak çağrıda bulunmak istiyorum. Milli Görüşün tarihinden tevarüs eden anahtar rolünün hikmeti gereğince 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. Turunda Milli Görüşçülerin sayısal olmasa da siyasal desteğine muhtaç olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ mottosuna samimi olup olmadığının testi mahiyetinde ve Milli Görüşün lideri Necmeddin Erbakan’a söylediği hakaretleri nedeni ile özür dilemesini, Sivas-Madımak ile ilişkilendirilen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan özür dilemesini Ve bu hakaretlerin faili Canan Kaftancıoğlu’nun da bu özür beyanlarında hazır bulunmasını, MİLKO Kuruluşlarımızdan AGD ve MGV başta olmak üzere STK’larımızı tecavüzcü olarak suçlayan Yıldırım Kaya’nın milletvekili adayı gösterilmediğinin ve CHP Kurumsal kimliği olarak kınadıklarını ifade eden bir deklarasyonda bulunulması, Hususunda gereğinin yapılması çağrımızdır. Milli Görüşün lideri Necmeddin Erbakan’a vefamızın, Milli Görüşe mensubiyetimizin gereği olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun şahsı da dahil olmak üzere Milli Görüşün izzetini muhafaza gayesi ile hazırladığımız bu çağrıyı tarihe not düşme saiki ile; Milli Görüşün ve milletimizin vicdanına saygı ile duyururum.” •RAHİME KONGUR