Kar sevincini yaşadığımız bu günlerde, kar ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çok şükür, uzun zamandan beri beklenen kar yağışı, bir haftadan beri ülke genelinde etkisini devam ettiriyor.
Karın etkisi, olumlu/olumsuz olsa da, vaz geçilemiyecek, zamanı geldiğinde adeta “ dört göz” ile yağması beklenen çok değerli bir bereket.
Kar berekettir. Neden berekettir?
Toprağa can, suya katkı, yaratılanlara sevinç, ürünlere bereket, hele bir de rahmet yağmurları ile birleşti mi, hayat yeniden yaşanır hale gelir.
Çevremizde çiftçi kardeşlerimiz var. Kar yağışından dolayı mutlular. Tarlada ekinler güzel bir koruyucu ve aynı zamanda, ürünleri besleyici doğal bir örtüye kavuştu.
Çocuklar çok mutlu. Kartopu oynuyorlar, kardan adam yapıyorlar, kızakla kayıyorlar.
“Kar yağdı, yollar kapandı, “ adeta beyaz felaket” her yerde etkisini sürdürüyor ! “ gibi felaket çığırtkanlığı haber yayınları yerine, aynı olumsuz şartları ifade eden olumlu yaklaşımlı haberleri almamıza rağmen, kış çok güzel
Büyükler, eski zamanlarında –çocukluk ve gençlik çağlarında - yaşadıkları kışlardan sıtayışla bahsederler. Karın çok yağdığını, kışların uzun sürdüğünü, mücadelelerini omuz zoru ile yaptıklarını, yine de o günleri unutamadıklarını söyler dururlar.
Kar yağışı esnasında bütün bu düşünceleri zihnimden geçirirken, paylaşım sitelerinde okuduğum, Mevlana’nın kar ile ilgili söylediği şü sözü aklıma geldi.
“Kar taneleri ne güzel anlatıyor,
Birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.”
Allah’ın (c.c) kudretini; kar tanelerinin oluştuğu yükseklerden yer ile buluşuncaya kadar geçen süre ve yolculuğunda görmemek, tefekkür etmemek mümkün mü?
Kar taneleri, uzun yolculuğunu bozulmadan, birbirleri ile çarpışmadan hedefine salimen ulaşıyor.
Fırtınalı tipi ve boran diye nitelenen hava şartları bile, bu durumu asla etkilemiyor. Kar taneciklerinin şekli dahi bozulmuyor.
Kar tanelerinin incelemesini yapan araştırmacılar, her bir kar tanesinin ayrı ayrı şekillerde olduğunu, birbirlerine hiç benzemediklerini, - 24 bin kar tanesi üzerinde araştırmasını gerçekleştiren bir İngiliz araştırmacısının ifadesi – kainatın yaratılışından itibaren böyle olduğunu varsayıyorlar.
Tıpkı, Hz. Adem atamızdan beri zamanımıza kadar yaratılan bütün insanların ayrı ayrı oldukları ve birbirine benzemedikleri gibi.
Bir an kar taneciklerinin oluşmaya başladığı yükseklerden yere doğru inerken –bir kar topunun yuvarlanırken, çığ kitlesini oluşturduğu gibi- diğer kar taneleri ile birleşerek yeryüzüne inse ne olurdu? Diye düşününce, irkilmemek mümkün değil.
İşte; bütün bu düşünceleri, endişeleri tek bir şey güzel bir gerçeğe doğru götürüyorsa, her şey düzelmiş olur. O da Allah’ın (c.c) gücü ve merhameti.
İnsan olarak, Mevlana’nın ifadesinde olduğu gibi, “Kar tanelerinin birbirine zarar vermeden de yol almanın” örnekliğini kendimize uygulasak, ne güzel bir hayat olurdu.
Kar yağışı ile yeşeren umutların, Allah’a (c.c) kulluğun şuurlu ve devamlı olması dilek ve duamız olsun.