Mesleğimiz gereği birçok olaya şahit oluyoruz. Trafik kazası, cinayet, hırsızlık ve diğer asayiş olaylarının haberleri her gün elimizden geçiyor. Sanırım mesleki bir dezenformasyonla karşı karşıya kalıyoruz ki bu olaylara karşı bir süre sonra duyarsızlaşmaya başlıyoruz.
Normal şartlarda tüyleri diken diken etmesi gereken görüntüler, bazen bizlerde aynı hissi ortaya çıkarmıyor.
Ez cümle, soğukkanlı olmak her ne kadar iyi gibi görünse de duyarsızlaşmak çok kötü bir hastalık. Bunun devamı merhametsizlik ve acımasızlığa kadar gidebilir.
O yüzden, elimden geldiği kadarıyla böyle asayiş olaylarının derinlemesine içine girmiyorum. Okuyucularımızı yanıltmamak ve doğru bilgiyi vermek amacıyla profesyonelce bakıp geçiyorum.
Yoksa psikolojim alt üst olacak…
Ama nihayetinde insanız, irademiz çelikten değil sonuçta. Bazen öyle anlar oluyor ki, sinirleriniz zıplıyor, eliniz ayağınız titriyor, öfkelenmeden yapamıyorsunuz.
Geçtiğimiz akşam Samsun’da yaşanan vahşet görüntülerini izlerken tüm bu duyguları yaşadım. Üstüne bir de aynı akşam Ankara’da yaşanan katliamı duyunca kanım çekildi.
Samsun'un Canik ilçesinde eski eşi tarafından darp edilen kadının görüntülerini herkes gibi ben de izledim. O sırada 5 yaşındaki kız çocuğunun çığlıkları beni inanılmaz derecede üzdü. Video çeken vatandaşın olaya müdahale etmeyip tepkisiz kalmasına sinirlenmeme rağmen hak verdim. Vatandaş artık böyle olaylara müdahil olmaktan korkuyor. Bunun sebebi de herkesin bildiği gibi Kadir Şeker meselesi...
Her neyse, yüzünde ve kafasında ezikler oluşan kadının sağlık durumu iyiymiş çok şükür.
3 yıl önce boşandığı eski eşi E.M.'ye sokak ortasında saldırıp, 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde tekme tokat döven İbrahim Zarap tutuklandı. Zarap'ın savcılık sorgusunda, olay gecesi alkol aldığı gerekçesiyle aklının yerinde olmadığını söylediği ortaya çıktı.
Günün bir diğer kan donduran vahşeti de Ankara’da yaşandı.
Zeynel Korkmaz, tartıştığı eşi Reyhan Korkmaz'ı 4 çocuğunun gözü önünde boğazından bıçaklayarak öldürdü. 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde tekme tokat kadın döven İbrahim Zarap gibi Zeynel Korkmaz da 4 çocuğunun gözü önünde eşini katletti.
Ne ağır bir travma.
İki menfur olayda da çocuklar için içim parçalandı. Bundan sonraki hayatları zindan oldu gariplerin. Yine iki olayda da ortak payda sorunlu aile yapısı…
Samsun’daki olayda boşanmış bir çift, Ankara’daki olayda ise daha önce uzaklaştırma kararı alınmış aynı zamanda imam nikahlı ikinci bir evliliği olan koca haber konusu.
Aile yapısı çatırdadıkça böyle haberler duymaya devam edeceğiz…
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’na çok büyük işler düşüyor.
Sayın Bakanım Abdulhamit Gül, biz böyle canilere en ağır cezaları istiyoruz. Hayvanlara, kadınlara ve çocuklara böyle zalimlik yapanların bu toplumda yeri olmamalı. Yargı reformunda bu konular daha titizlikle ele alınmalı.
Ve daha da önemlisi, yeni yargı reformunda aile ile ilgili sil baştan reformlar istiyoruz.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışmalarını yetersiz buluyorum. Yapılması gereken çok fazla iş var. Olaya feminizm boyutundan bakanların gazına gelerek kararlar almak bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz.
Olayı insani, ahlaki ve vicdani noktadan bakmak gerekli.
Ve can alıcı nokta: “Mevcut sistemde aileyi nasıl parçalarız?” yönünde olan düzenlemeler, yeni sistemde “Aileyi nasıl ayakta tutarız?” şeklinde olmalı…