Bireysel ve toplumsal gelişmeyi amaçlayan her türlü oluşumu ve çalışmayı destekliyorum. Yazılarımda da üzerinde ısrarla durduğum sosyal devlet olgusu bu bakımdan oldukça önemli. Toplumun bilinçlenmesi ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmelerden çok daha fazla gerekli. Çünkü diğer türlü ne kadar başarılı olursanız olun uzun soluklu bir sonuç elde edemezsiniz.
Eğer ortaya koyduğunuz, emek verdiğiniz tüm hizmetler milletin nazarında ehemmiyet taşımıyor, kıymeti bilinmiyorsa tüm çabalar boşa gitmiş demektir.
Bu bakımdan özellikle de sağlık ve eğitim konularında insanlar için farkındalık yaratmak, onları doğruya – güzele yönlendirmek gereklidir. Eğitimsiz nesiller, düşünme yetisinden uzak kalırlar ve oldukça kolay yönlendirilirler.
Diğer başlık olan sağlığın da ülkemizdeki yıllık harcamalarını ve maliyetlerini araştırdığımızda nedenli bilinçli olmamız gerektiği daha iyi ortaya çıkmaktadır. Kronik rahatsızlıklar, genetik hastalıklar bir yana düzensiz beslenme ve sağlıksız yaşam sonucu meydana gelen küçük çaplı hastalıkların olmadığını varsayın. Sağlık harcamalarında hiçte küçümsenmeyecek bir kısmı oluşturan bu bölümün geliri ülke ekonomisini çok ciddi oranda etkileyecektir.
Tedavi imkanları, alt yapı , tesis ve teknolojik yatırımlar noktasında büyük başarılar elde eden Sağlık Bakanlığımızda, bu konuda önemli çalışmalar başlattı. Gerek sağlıklı yaşam konusunda gerekse yapılan çalışmaların halka duyurulması amacıyla kamu spotları oluşturarak başta televizyonlar olmak üzere yazılı ve görsel basın- afiş ve tabelalar aracılığıyla halka ulaşma yolunu seçti.
Diğer Bakanlıklarda kendi alanları içerisinde toplumsal konularda kamu spotları hazırlasa da kuşkusuz en çok dikkat çekenleri bakanlığımızın hazırlamış oldukları.
Sağlık Bakanlığının hazırladığı kamu spotlarının etkilerine ve bu alanda yapılabilecek çalışmalara geçmeden önce, kamu spotu kavramına değinmek istiyorum.
Kamu spotu ilk olarak 15 Şubat 2011 tarihinde yayınlanan kanunda kullanılmıştı. Kanuna göre, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarınca hazırlanan bilgilendirici ve eğitici nitelikteki film, ses ve alt bantlara ‘kamu spotu’ denilmektedir. Radyo ve televizyon kanallarında ücretsiz yayınlanan kamu spotları toplumsal bilincin sağlanmasında en önemli araçlardan birisi haline gelmiştir.
Kamu spotuna yönelik ilginin fazla olması RTÜK’ü (Radyo Televizyon Üst Kurulu) 8 Ağustos 2012’de bir ‘Kamu Spotları Yönergesi’ yayınlamaya yönlendirmiştir. Çıkarılan yönergeye göre de RTÜK, yayıncı kuruluşları kamu spotu yayınlama konusunda zorunlu tutmayarak , sadece tavsiyede bulunmaktadır. Ayrıca kamu spotlarının süreleri de belirlenerek film veya ses olarak hiçbir şekilde 45 saniyeyi, geçmemesi kararlaştırılmıştır.
Bu denli etkin olan kamu spotlarını, Sağlık Bakanlığı en iyi ve en etkili kullanan bakanlıklardan. Bakanlığımızın diğer bakanlıklara oranla bu alanda bazı özel ayrıcalıklara sahip. Hazırlattığı filmleri ‘prime time’da yayınlatabilen Bakanlığımız böylelikle oldukça geniş bir hedef kitleye ulaşabiliyor.
Zaten şöyle bir hafızanı yokladığınızda sağlığa yönelik ekranlarda gördüğünüz birçok görüntü zihninizde belirecektir. Örneğin obeziteyle mücadele amacıyla hazırlanan kamu spotunu ele alalım. “Obezite ile mücadele programı” kapsamında ekrana çıkan Demet Dedeoğlu’nun görüntüsü ve sözleri aşırı kilolulara umut veriyor ve ne şekilde kilolarından kurtulabileceklerine dair yol haritası çiziyor.
Diğer bir kamu spotu olan sigaranın etkinlerine yönelik reklamları düşünün. Yapılan kamuoyu araştırmaları tiryakilerin büyük bir kısmının bu reklamlardan etkilendiğini göstermektedir. Ayrıca sigarayı bırakanların önemli bir bölümü üzerinde kamu spotlarının etkili olduğu meydana çıkmıştır.
Bugün ülkemizde sigaranın maddi külfetini ve sigara nedeniyle tedavi olan kişilerin çokluğunu düşündüğümüzde bu alanda yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Aynı şekilde bebek ölümlerinde ve kalıcı hastalıkların aşılmasında en önemli kamu spotu olan aşılamaya yönelik bilgilerin tüm toplum tarafından uygulandığını hayal edin. Geçmiş yıllarda oldukça acı tabloların olduğu bu ölümlerin aşı çalışmalarıyla aşıldığını göreceksiniz.
Diğer bir çalışmada Alo 182 hattı. Hastaların muayene olabilmek için telefonla randevu aldıkları bu sistem kamu spotu aracılığıyla ekranlara yansıdıktan sonra daha çok rağbet görmeye başladı. Artık sıra alıp saatlerce bekleme günleri geri da kalırken, toplumumuz böyle bir uygulamayı kamu spotu sayesinde iyice benimsedi.
Örnekleri arttırmak mümkün. Fakat benim Sağlık Bakanlığının bir ferdi olarak bakanlığımızdan beklediğim en önemli reklam sağlıkta şiddete yönelik bir kamu spotunun hazırlanmasıdır. Gerçi bu alanda çalışmaları duyduk. Fakat her geçen gün daha da artan dayak ve hakaret olayları biran önce bu alanda acil adım atılması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Naçizane benim fikrim sağlıkta şiddete yönelik hazırlanacak kamu spotu çeşitli kısımlardan oluşturulmalıdır.
Sağlıkçıların özellikle doktorların günlük baktığı hasta sayısı ve iş yoğunluğu halkımızla paylaşılabilir. Ayrıca şiddet uğrayan camiamızın insanları ekrana getirilerek yaşadıkları olayları ekranlar karşı paylaşabilirler. Şehit doktor Ersin Aslan’ın anne ve babasının yada eşinin ekranlara geleceği bir görüntü şiddete kalkan elleri bir parça olsun indirebilir.
Yeni şehitleri vermeden artık halkımızın sağlıkta şiddet konusunda duyarlılığını arttırmalıyız. Bir fidan daha kaybetmek için beklemeyelim.
En Özel İftar
Birkaç gün önce Beyhekim Devlet Hastanesi olarak artık gelenekselleştirdiğimiz iftar programı düzenledik. Büyük bir aileyiz derken neyi kastettiğimizi en açık şekilde programımıza teşrif eden kalabalık gösterdi.
Öylesine güzel ve sıcak bir ortam vardı ki hem bizler memnun kaldık hemde katılan personelimiz. Artık Beyhekim’de görev yapmayan ama gönlü bizlerle olan doktor arkadaşlarımızı da ağırladık.
Hasret giderdik, aynı sofrada buluşmanın mutluluğunu paylaştık.
Ben özellikle organizasyonda emeği geçen herkesi kutlamak istiyorum. Hiçbir sıkıntı oluşmadan ,yemek sırası beklenmeden tam bir düzen içinde arkadaşlarımız servislerini yaptılar.
Kurum içi iletişimin, birlik ve berberliğin en iyi göstergesi olan bu iftarda ortak duamız hastanemizde nice iftarlarda ağız tadıyla sağlıkla, huzurla tekrar bir araya gelmekti.
Bizi bu mutlu günümüzde yalnız bırakmayan merkez ilçe kaymakamlarımıza, Konya Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Bekerecioğlu Hocamıza, Yeni Şafak ve Yeni Haber’in değerli ekibi ve yöneticilerine, sağlık camiasının ve Konya’mızın değerli yöneticilerine, bürokratlarımıza , siyasi yöneticilerimize, kamu ve özel şirket temsilcileri ve iş adamlarımıza, adını sayamadığımız teşrifleriyle bizleri onurlandıran diğer tüm konuklarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Soframıza bereket verip renk kattılar.
Bir ailenin açtığı en kalabalık iftar programına imza atan bir yönetici olarak, hastanemizin nice güzel başarılara imza atacağına inancım tam. Yeter ki biz bağlığımızı ve işimize olan sevgimizi hep koruyalım.
Hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum.