Birinci Dünya Savaşının sonlarına doğru Çarlık Rusya’sı devrildiği zaman Güney Kafkasya’nın en büyük üç milleti (Azerbaycan Türkleri, Gürcü ve Ermeniler) kendi bağımsızlıklarını ilan ettiler. Devletlerini kuran bu halklar en kısa zamanda kendi ordusunu oluşturmak için harekete geçtiler. Anadolu’dan kovulan ve Rusların tüm askeri desteğini alan Ermeniler ve yine Rus ile Almanların desteğini alarak kısa zamanda teşkilatlanan Gürcüler kendi devletlerini kurdukları halde Müslüman Azerbaycan Türkleri maalesef kendi ordularını oluşturamadı. Bunun da en büyük sebebi hiç şüphesiz Çarlık Rusya’sının bu konudaki “Müslüman halklardan askere alınma” yasağıydı. Zira Azerbaycan halkı askeri okullarda eğitim alanlar hariç yaklaşık 90 yıllık esaret müddetinde savaşmağı unutmuşlardı.
Ancak hem yeni kurulan Ermenistan devletinin Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgelere tacizi hem de o zamanki Kafkasya’daki Sovyet idaresine bağlı olan “Bakü Komiserliği” Azerbaycan’ın varlığını tehdit ediyordu.
Azerbaycan Cumhuriyeti 28 Mayıs 1918 günü bağımsızlığını ilan edince başkenti Bakü olarak gösterse de, Bakü ve etrafı Sovyet Rusya’sı tarafından tepeden tırnağa silahlandırılmış ermeni Şaumyan yönetimindeki Bakü Komiserliğinin elindeydi. Bu sebepten ülkenin geçici başkenti Gence şehri olarak tayin edildi.
Bakü Komiserliği Azerbaycan Cumhuriyeti yok etmek için harekete geçmiş ve karşılarına çıkan tüm Müslüman bölgeleri talan ederek halka karşı soykırıma girişmişlerdir. Hal böyle olunca Azerbaycan Cumhuriyeti, kardeş Osmanlı Devletinden yardım istedi. Birinci Dünya Savaşının yıprattığı Osmanlı, zor durumda olmasına rağmen, kardeşten gelen bu yardım çığlığına kayıtsız kalmadı. Harbiye Nazırı Enver Paşanın emriyle Kafkaslardaki Müslümanları korumak için “Kafkas İslam Ordusu” kuruldu. Bu orduya da komutan olarak Enver Paşanın kardeşi Nuri Paşa atandı.
Kafkas İslam Ordusu her ne kadar kardeşi için can vermeye gelmiş ise de aynı zamanda bu ordunun esas görevlerinden biri de gönüllülerden ibaret bir ordu oluşturmaktı. Bunun için 26 Haziran 1918 tarihinde o zamana kadar Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde küçük gruplar halinde savaşan mahalli birliklerinden 5.000 kişilik “Elahidde Azerbaycan Alayı” oluşturuldu. Bu ordunun komutanlığına da Çarlık zamanında çeşitli savaşlara katılarak Generallik rütbesine kadar yükselen “Topun Piri” lakaplı Azerbaycanlı Aliağa Şıhlinski getirildi. Osmanlı Ordusu tarafından kurulan bu Alay, Azerbaycan’ın ilk nizami birlikleri sayıldı. Şuan bu alayın kuruluş tarihi olan 26 Haziran “Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü” olarak kutlanır.
1918 yılının Haziran ayında yeni kurulan Azerbaycan Alayı ile birlikte Gence’den hareket eden Osmanlı Ordusu işgal edilen yerleri bir-bir alarak Bakü önlerine kadar geldi. İngiliz, Rus ve Ermeni kuvvetlerinin direnişine rağmen kanlı bir savaştan sonra nihayet 15 Eylül 1918 yılında Kafkas İslam Ordusu Bakü’ye girerek şehri yeniden Azerbaycan’ın başkenti yaptı. Bu savaşlarda 1130 Osmanlı Askeri şehit oldu. Ve yapılan şehitlikte Azerbaycan Askerleriyle Osmanlı Askerleri koyun koyuna uyuyorlar.
Kafkas İslam Ordusunun Azerbaycan için ne demek olduğunu Azerbaycan Milli Şairi Ahmet Cevat şu dizelerle anlatıyor:
Şu karşıki duman çıkan bacadan,
Sen gelmeden iniltiler çıkardı.
Gecikseydin, mazlumların feryadı,
Yeri, göğü kainatı yakardı.
Bugün bağımsız Azerbaycan’ın her bir vatandaşı Kafkas İslam Ordusu ve onun komutanı Nuri Paşaya minnettardır. Çünkü Azerbaycan halkı biliyor ki canı da, malı da, namusu da, hatta bunları emanet ettiği ordusunun da kurucusu Türk Askeridir. Allah onlardan razı olsun