‘Sizin en hayırlınız hanımlara karşı en iyi davrananızdır’ (Hadis-i Şerif)
Ashab, hanımlarımız hakkında ne dersiniz? Diye sordukları zaman Peygamber Efendimiz(sav);
‘Yediklerinizden onlara da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, onları dövmeyin ve kötülemeyin.’ buyurmuştur.
‘…Dikkat edin! Sizin hanımlarınız üzerinde olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinde hakları vardır…’ ( Hadis-i Şerif)
Bu ve bunun gibi birçok Hadis-i Şerif, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav) den bizlere ulaşır. Yaşadığımız asra ışık tutuğu gibi söylediği asra da bir ışık, bir umut olmuş, hatta çok ses getirmiştir. Çünkü söylendiği asra baktığımız da;
Zaman: Cahiliye çağı,
Zihin: Kadına sıradan bir eşya kadar değer verilmeyen, dayağın ve her türlü şiddetin meşru görüldüğü bir zihin,
Zemin: Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bir zemin…
Peygamber Efendimiz(sav) o çağda ki kadın algısını değiştirmiş, kadınları asıl konumlarına getirmiştir. Kadınsız bir toplumun tam olmayacağını ‘Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır’ diyerek kadınların ne kadar önemli olduğunu dile getirmiştir.
Peygamber Efendimiz(sav)’in getirdiği dinden beslenen medeniyetimize de baktığımızda kadına ayrı bir önem verildiğini, kadınlara özgü kurumlar kurulduğunu görürüz.
Tarihimiz, konumuzla ilgili birçok örnekle doludur.
***
Günümüz de insan hakları konusunda dünya ya ders vermeye çalışan! Ülkemizde de bazı zihinleri kiralayan Avrupa’nın tarihine baktığımız zaman feci sonuçlarla karşılaşırız.
Kadınların lanetli kişiler olduklarını, cadı oldukları için cennetten çıkarılmasına sebebiyet veren kişiler olduklarını, kurnaz oldukları için muhatap alınılmaması gerektiği gibi bir çok örnekle karşılaşırız.
Kadınlar için mescide ayrı bir kapı yaptıran, onların sorularını dinlemek için özel gün ayıran Peygamber Efendimiz(sav) dünyaya örnek olurken, batıda geçtiğimiz yüzyıla kadar kadınların kilisede konuşması yasaktır.
Medeniyetimiz kadınları baş tacı yaparken, papalar, derslerinde ‘Kadın, gördüğünüz zaman dur ve düşün, şeytan olabilir’ derlerdi.
İslam dininin getirdiği ve öğrettiği bütün ilkeler cinsiyete değil insana odaklıdır. İnsanlık onuruna saygıyı ve hayatın her alanında adaleti emreder. Kadını, erkeği birbirine düşman etmez.
Peygamber Efendimiz (sav)’e baktığımızda kadını ve erkeği bölmüyor, birini yüceltip öbürünü görmezden gelmediği gibi onları bütünleştiriyor, kaynaştırıyor ve insan bütününün birer yarısı ilan ediyordu.
Bu ilan kadını, hayatlarını kolaylaştıran ve menfaatlerini besleyen bir eşya olmaktan kurtarılan kadının görevleri kadar, hakları da olan bir insan konumuna yükselmesidir.
***
Rivayet edilen sözler/hadisler Peygamber Efendimiz(sav) tarafından değil de Avrupalı bir mütefekkir tarafından söylenseydi, emin olun ayakta alkışlanır, tarihe yön veren insan olarak dillerden düşmezdi. Çünkü ülkemizde ki çoğu aktivistte aşağılık kompleksi var.
Ya da Avrupa’nın tarihi bizde olsaydı, bizi içimizdekileri kullanarak hiç konuşturmazlar, bizi yerle bir ederlerdi.
Hülasa; kadını özgürlük adı altında nefsine köle yapmayan, kapitalizmin çarkları arasında ezdirmeyen, eşitlik ambalajıyla fıtratından uzaklaştırmayan;
İslam, kadına en büyük değeri verir.