Turgay Güler, “Kabataş’ın gerçek görüntüleri var” diye yazınca benim elimdeki görüntüler güme gitti diye korktum. Yazısını okuyunca benim elimdeki görüntülerle Güler’in görüntülerinin aynı olmadığını gördüm. Güler’in bahsettiği görüntüler, Kabataş’ta yaşananlarmış. Benim görüntülerim, “Kabataş’ın tüm Türkiye’deki versiyonu.”
Başbakan Erdoğan, Kabataş’ta başörtülü kadın ve bebeğine yapılan linç girişimi kendisine iletildiğinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden, bölgedeki kameralara yansıyan görüntüleri izlemek istemiş, ama Emniyet’ten gelen "görüntü yok" cevabı üzerine; konuyu kendisine ileten mağdurun anlattıklarını kamuoyu ile paylaşmıştır. Başbakan’a “görüntü yok” diyenler, 8 ay sonra “Paralel örgütle” savaş başlayınca kuşa çevrilmiş görüntüleri “candaş medyaya” servis ettiler.
Şimdi buradan Başbakan’ı yalan söylemek ve başörtüsü üzerinden oy toplamakla suçluyorlar. Velev ki, Kabataş da böyle bir saldırı olmadı. Aşağıda vereceğim örneklerdeki başörtüsüne, başörtülülere 90 yıldır yaptığınız saldırıları, linçleri, tecavüz girişimlerinizi nerenize koyacaksınız? Çok uzağa gitmeden, her örneği de burada vermeden, ama mihenk taşı niteliğinde olanları paylaşalım ki, Kabataş’ı göremeyenlerin utanmazlığını bir kez daha suratlarına çarpalım istedim.
Başörtülü Merve Kavakçı, halkın oylarıyla seçildiği meclise girdiğinde, Ecevit’in, “Bu kadına haddini bildirin” talimatıyla arkasında duran kuduzların saldırılarını da mı görmediniz? “Şefaatçi olunacak Ecevit’in” diğer günahlarını bilmem ama, Allah’ın emrine karşı bu meydan okuyuş onun gideceği yer için yeter de artar.
İstanbul Üniversitesi’nde kurduğu ikna odalarıyla, başörtülü kızların başörtüsünü başından alıp, benliklerine, özgürlüklerine, insanlıklarına tecavüz eden, onların gözyaşlarıyla pis ellerini yıkayan Nur Serter ödül olarak iki dönemdir CHP’de milletvekilliği yapmaktadır. Onu da mı görmediniz?
Kamer Genç, kendisini ziyarete gelen başörtülü kızlara, “Başınız açın. Sizdeki kıllardan ben de var” tacizinde bulunurken, Japonya Büyükelçiliği’nde düzenlenen programda Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’a taciz ateşi açarken, bunun sebebinin başörtüsü olduğunu Japonlar bile anladı, gördü, bizim körler yine göremedi.
Aslan Güner Paşanız, Cumhurbaşkanı’nın eşi Hanımefendiyi görünce, karşılama kıtasından ayrılıp; Cumhurbaşkanlığı makamına, Hanımefendi’ye ve başörtüsüne posta koyarken de mi görmediniz?
“Bir kız çocuğunun başını türbanla bağlarsanız ona kadın kimliği vermiş olursunuz. O nedenledir ki bu ülkede çocuk tecavüzleri artmaktadır” hezeyanıyla, artan tecavüzleri başörtüsüne bağlayan, canlı yayında başörtülü bebeklere tecavüz girişiminde bulunan eski CHP Milletvekili Canan Arıtman’ı göremeyenler, Kabataş’ta görüntü arıyorlar.
Başörtüsünü serbest bırakan yasanın çıkmasının hemen ardından Danıştay’a iptal davası açarak, mahkeme koridorunda, başörtüsü üzerinden hukuka tecavüz girişimden bulunan CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ı da mı görmediniz?
Antalya’nın CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın; " Rektörlerin üniversitelere türbanlı öğrenci kabul etmesi suçtur. Kamuda memurun, okulda öğretmenin türbanlı olması dinsel dayatmacılığın ön adımlarıdır. Türban, irtica kokan bir dayatmadır” derken de mi Kabataş’ı görmediniz?
Adana’da CHP’li kadın yöneticilerin, çarşaf parçalayarak İslam dininden hınçlarını almaya çalışan görüntülerini de mi görmediniz?
28 Şubat sürecinde İmam Hatip Liseleri önünde barikat kurup 10-12 yaşındaki çocukların başından başörtülerini alan polisleri, öğretmenleri de mi görmediniz?
Adana’da yapılan yarışmada dereceye giren başörtülü öğrenciyi törenden kovan komutanı, müdürü de mi görmediniz?
Sokakta başörtüsü taktığı için öğretmenlikten attığınız kadına, “çocuklara yanlış örnek oluyor” yaftası yapıştırılırken de mi görmediniz?
Antalya’da otobüs durağında başörtülü öğretmene yapılan tekme-tokatlı saldırıyı da mı görmediniz?
ODTÜ’de kayıtlarını yapmak için gelen başörtülü kızlara saldıran azgın azınlığın, terör örgütü tetikçilerin saldırılarını da mı görmediniz? Ogün başörtülülere, “Cemaat dışarı” pankartıyla saldıranlar, bugün hükümete karşı cemaatle kol kola girmiş durumda.
İzmir’de Atatürk’ü anma programına katılan başörtülü kadın, saldırgan kokanaların hışmından bir gazinin araya girmesiyle kurtuldu. Bunu da mı görmediniz?
Başörtüsüne ve başörtülülere bu saldırı, hakaret ve tecavüzler yapılırken, ne gizli kamera, ne de Mobeseler kayıttaydı. Bunların hepsi televizyon kameralarının önünde, hatta bazıları canlı yayınlarda yapıldı. Siz bunları gördünüz mü de, bugün Kabataş’ın görüntülerinin peşine düştünüz. Sizin derdiniz linçin olup olmadığını görmek değil, sizin derdiniz, bu linçi halka seyrettirip, onları nasıl aşağıladığınızı gözlerine sokmak.