Şu bize dost görünen fakat aleni bir şekilde her fırsatta bize olan düşmanca tavırlarını yapmakta tereddüt dahi etmeyen Joniler, Müslümanlara sözde demokrasi getirme bahanesi ile tüm İslam coğrafyasına kan ve göz yaşı getirmekten başka bir amaca hizmet etmemiştir. Jonilerin gerçek niyetini anlamak için hassas karnına bakmak gerekir orası da İsrail’dir. Amerika için Orta doğu da kaosun hakim olması İsrail’in güvenliği için gereklidir. Çünkü bu bölge devletlerin de istikrarın hakim olması orta ve uzun vade de İsrail’in güvenliğini tehdit etmektedir.
11 eylül 2001 saldırısından sonra ismini sıkça duyduğumuz El kaide terör örgütü bahanesi ile önce Afganistan daki El kaide terör örgütü ile mücadele etmek bahanesi ile müdahalede bulunan joniler, Afganistanlılara özgürlük ve demokrasi getireceğini söylemesine rağmen Afganistan’a kan ve gözyaşından başka bir şey getirmemiştir.
El kaide terör örgütü daha sonra Irak topraklarında ortaya çıkmış ve yine jonilerin müdahalesi ile bu defa Irak halkına özgürlük ve demokrasi getirme sözü verilerek milyonlarca Iraklının ölmesine sebep olmuş ve Irak devleti bırakın devlet sınırlarını Başkent Bağdat’ı dahi savunamaz hale gelmiştir. Son yıllarda Esad rejiminin baskı ve zulümleri neticesinde karışan Suriye topraklarında türetilen Daeş terör örgütü ile yine Müslümanlara kan ve gözyaşı getirmiştir.
Daeş terörü ile mücadele sözü veren Joniler , son zamanlarda Pkk’nın Suriye kolu bizim bildiğimiz Pyd veya şimdilerde ismi değiştirilen SDG (Suriye Demokratik Güçleri)’ne Amerika’nın ağır silah, mühimmat ve Zırhlı askeri araç yardımının hat safhaya ulaştığını takip etmekteyiz ki bir terör örgütünü başka bir terör örgütü ile bitirme bahanesine sığınan joniler terörü tırmandırma ve çatışmaları artırmak istemektedir.
Amerika Sdg’li iyi çocuklara bol miktar da silah yardımı yapmasının asıl amacının Türkiye’nin Afrin’e olası müdahalesine karşı lojistik destek olarak okumak gerekir , çünkü Türkiye’nin bu bölge içinde bir yapılanmaya asla izin vermeyeceğini çok biliyorlar bu da yine çatışmaların artmasına sebep olacak bir uygulamadır . Fakat biz biliyoruz ki Joni’lerin asıl derdi İsrail’in güvenliğini garanti altına almaktır.
Hatırlayın önceleri Daeş’e destek vermekle suçladığı Türkiye Daeş terör örgütüne karşı Fırat Kalkanı Operasyonu yapmasına karşı çıkarak asıl niyetinin terörle mücadele etmek olmadığını göstermiştir. Türkiye Daeş’e destek veriyor oyunu tutmayınca bu sefer Daeş’in merkezi kabul edilen Rakka operasyonuna Türkiye’nin beraber yapalım önersine sıcak bakmayarak Türkiye’nin itiraz ve uyarılarına rağmen Pyd ile bu operasyonu yürütmeye başlamış ve silah yardımını Pyd terör örgütüne kat kat fazlasını vererek bölgeye bir yığınak yapmıştır. Bu yığınak Türkiye’nin Pyd örgütüne müdahalesini engellemek veya sınırlarımızda tekrar türeyen El kaide örgütüne mühimmat sağlamak ve Iraktan sonra Suriye’nin de kaos ve ölümlerle daha fazla karışık olmasını ve istikrarın gelmemesini garanti altına almak istemektedir.
Joniler, Pyd’nin işlerini rahat yapmasını sağlamak için Daeş’i geri plana iterek El kaideyi tekrar gündeme getirerek oyun kartlarını değiştirmeye çalışmaktadır. Yakın tarihlerde Türkiye El kaide’ye destek veriyor veya Türkiye’nin desteklediği ÖSO el kaide ile beraber hareket ediyor yalanlarını duyarsak şaşırmayın.
İslami terör olarak nitelendirilen Daeş veya El kaide Müslüman coğrafyada Müslüman kanı dökerek sözde düşman ilan ettikleri İsrail’e saldırı yapmamaları da terör örgütlerinin İsrail’in güvenliğine hizmet etmeleri gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu terör örgütleri Amerika’da, İngiltere’de, Fransa da veya Avrupa’nın değişik bölgelerinde Terör saldırısı yapabilecek becerilerinin olması İslamafobiyi artırmak amacı taşırken Türkiye’de yapılan saldırılar ülke içinde kaos çıkarma amacı taşımaktadır.
Türkiye’nin 930 kilometrelik sınırından geçişler tam olarak engellenemese de bu örgütler neden diğer komşusu İsrail de eylem yapamamaktadır. Benim bu yazımdan İsrail de terör saldırıları olsun istediğim sonucu çıkarılmasın kesinlikle terör kimi hedef alırsa alsın karşısında dururuz, fakat bu örgütler neden düşman ilan ettikleri İsrail’e saldırmazlar sormadan da geçemiyorum. İkiz kulelerde beş bin kişinin çalıştığını varsayarsak, 11 eylül günü Siyonistlerin işe gitmediği söylentisini ve 11 eylül saldırısından sonra yaşananları titiz bir şekilde sorgulamamız gerekir.
Bu soru ve şüphelerin akabinde Daeş veya El kaide gibi örgütlere jonilerin teröristleri demekten kendimizi alamıyoruz.
Saygılarımla