İZLEDİK

Ali Küçükceran

Maç önü görüşlerde Torku Konyaspor’un güçlü rakibi karşısında şansının çok fazla olmadığı düşünülüyordu. Aykut Kocaman rakibini iyi bir şekilde analiz etmiş ve nasıl durduracağı konusunda bayağı bir kafa yormuşa benziyordu. Maça iyi başlayan da yeşil beyazlılar oldu. Beklentilerin dışında bir oyun sergileyen Beşiktaş ilk dakikalarda alışılmış olan etkili görüntüsünden uzaktı. Yeşil beyazlılar çek net pozisyon bulamasa da maç sıfır sıfır şeklinde ilerlerken gole çok yaklaştı. Eğer o pozisyon golle sonuçlanmış olsaydı değişik şeyler konuşuyor olabilirdik. Rakibini etkili bir biçimde durdurmayı başaran ve kendi oyununu sahaya yansıtmaya çalışan yeşil beyazlılar ilk yarı bitmeden duraksamaya geçti ve ev sahibi takım o dakikadan sonra kendi oyununu yansıtmaya başladı ve yeşil beyazlıları bunalttı neyse ki o dakikalarda imdada ilk yarının bittiğini belirten bitiş düdüğü yetişti.

 

İkinci yarıya da iyi başlayan taraf Konyaspor’du. Kendi oyununu sergileyecek, rakibi kontrol altında tutacak derken hiç beklenmedik zamanda takım savunmasında zafiyet veren yeşil beyazlılar golü kalesinde gördü. O dakikadan sonra yapılması gereken ne varsa yapılmadı. Aykut Kocaman’ın altmışıncı dakikada yapmış olduğu iki değişiklik akıllara “Aykut Hoca bir sıfırlık mağlubiyeti mi korumaya çalışıyor?”sorusunu getirdi. Gerçekten de yapılan değişikliğe bir anlam veremedim. Geride olan bir takım neden bu değişiklikleri yapar sorusuna yanıtlar ararken Beşiktaş oyununu çoktan kabul ettirmiş ve taraftarlarına futbol gösterisi yapıyordu. Yeşil beyazlı oyuncular da bu gösteriyi el mahkûm izliyordu. Aykut Kocaman ise maç öncesi yapmış olduğu başarılı tespitlerin ve çok doğru düşündüğü taktiklerin gene kendisinin vermiş olduğu kararlar yüzünden nasıl boşa gittiğini izliyordu. İkinci yarının özeti şu ki sahada oynayan ve izleyen bir takım vardı. Torku Konyaspor’un hocasının, oyuncusunun izlediği bir maçı geride bırakmış olduk. Bundan sonra izlemek değil izletmek dileğiyle…