Sonunda bu da oldu. 21. yüzyılda henüz 10 yaşındaki bir çocuğun kuduz tanısı ile hastanede yoğun bakımda olduğu gerçeği ile yüzleştik.
Son zamanlarda köpek saldırısı ve köpekten kaçarken araç çarpması sonucu ölümlere şahit oluyorduk, bunun üzerine şimdi bir de kuduz vakası eklendi.
Bitlis’in Göldüzü köyünde biri 9 diğeri 10 yaşında iki çocuk, sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Çocuklardan biri iyi ama 10 yaşındaki Mustafa’nın kuduz testi pozitif çıktı, yoğun bakımda, ‘uyutuluyor’.
Kahreden olayın ardından birçok vatandaş başıboş sokak köpekleri hakkında önlem alınması için sosyal medyada gündem oluşturdu. Vatandaş bu konuda çok dertli. Uzun zamandır çağrı yapıyorlar ama çağrıları bir türlü karşılık bulmuyor.
Çünkü sokak hayvanları; üzerine konuşulması, konuşulmasının teklif edilmesi dahi düşünülemeyen, kutsal bir konu gibi paspas altına süpürülüyor…
Sokak hayvanları konusu artık ‘putperestlik’in bir diğer versiyonu oldu. ‘İtperestlik’ boyutuna ulaşmış durumda.
Üç beş tane ‘itperest’ ortalığı ayağa kaldıracak diye bu faciaya ne yazık ki göz yumuluyor.
Lüks sitesinde tasmasından tuttuğu finosuyla bahçe gezintisi yapan, rezidansından çıkıp arabasına binen, arabasından inip rezidansına giren, hiçbir başıboş sokak köpeği ile yüzleşme ihtimali olmayan tuzu kuruların keyfi için daha ne kadar çocuk kaybedeceğiz?
Klavye hayvan severlerinin sesi çok çıkıyor diye bu işi hep görmezden mi geleceğiz?
Ülkemizde insan hayatı bu kadar ucuz mu olmalıdır?
Sizce de bir çocuğun canı bütün sokak köpeklerinden değerli değil midir?
Beyler, bayanlar; başıboş sokak köpeği mevzusu artık büyük bir kangren haline geldi.
Bu konu üzerine neden hiç kimse konuşmuyor, konuşmak istemiyor?
Gerçekten yeter artık!
Bu hayvanların sokakta olmasının kimseye faydası yok.
Eğer o kadar meraklıysanız evinize alın siz besleyin demeden edemiyorum. Ya da o kadar hayvan severseniz; başıboş köpeklerin toplatılması ve barınaklara alınması ile birlikte, barınakların ve diğer tüm ihtiyaçların tarafınızca karşılanmasını öneriyorum.
Sokakta duvar diplerine mama döküp sonra da hümanist rolü keserek olmuyor bu işler. Çocuklar için zaten güvenli olmayan sokakları köpeklerin insafına terk edemeyiz!
Hiçbir ülkede 10 milyon başıboş köpek yoktur. Devletimiz ne yapıp edip bu işe acilen bir çözüm bulmalı.
Şunu da söyleyeyim, belediyeler ile falan bu iş olmaz. Belediyeler maalesef hayvanlardan rant sağlayanların ve medyanın baskısından korkuyor.
Bunun son örneğini Konya’da yaşadık mesela. Muhabir arkadaşımız Servet Çolak geçtiğimiz haftaki yazısında bu konuyu ele almıştı.
Meram Belediyesi’nin sokak hayvanlarını topladığı bir videoyu yayınlayan hayvanseverler, köpeklerin günlerce arabada durduğu ve burada ölüme terk edildiğini iddia etmişti. Halbuki olay öyle değildi.
Meram Belediyesi, topladığı hayvanları veteriner kontrolü için araçta o an için bekletiyordu. Ama hayvanseverlerin kutsalına dokunmak kimin haddine? Hemen organize olup Başkan Mustafa Kavuş’u hedef almaya başladılar.
Her zaman yaptıkları şeyi yaptılar anlayacağınız…
Zaman zaman diğer belediyelere de benzer suçlamalarla hücum ettiklerine şahit oluyoruz.
Vicdanları hedef alıyorlar, sesleri çok çıkıyor, iyi organize oluyorlar. Sonra da belediyeleri köşeye sıkıştırıyorlar.
Meram Belediyesi örneğinde de görüldüğü gibi, sokak hayvanlarını toplasalar suç, toplamasalar suç Belediyelerin bu konuda ne yazık ki yapacağı çok fazla bir şey yok.
Barınak ve diğer imkanlar açısından böylesine zengin olan Konya’da bile durum böyleyse, diğer şehirleri varın siz düşünün artık.
Son olarak, sadece mama pazarının 2 milyar TL’ye ulaştığı Türkiye’de, olay sadece hayvanseverlik değil, büyük rant var. O yüzden masum yavrucaklar umurlarında değil.