Ligde geride kalan 3 haftada 5 puan toplayıp kalesinde gol görmeyen Konyaspor, oyun olarak henüz
hazır görünmese de sonuç olarak baktığımız zaman çokta kötü olmayan bir başlangıç yapmıştı geride
kalan periyotta.
Zemin sorunu nedeniyle yine gurbet yoluna düşen taraftarlarımız ve takımımız, Eskişehir’de
oynanacak Fenerbahçe maçında alınacak bir galibiyetle camia üzerindeki kara bulutları dağıtıp zirve
mücadelesinin içinde olmayı umut ediyordu.
Bu açıdan bakınca çok kritik görünen bu maç, her ne kadar sezon başı olsada ligdeki serüvenimiz
adına içinde bulunduğumuz ruh halinide göz önünde bulunduracak olursak belkide bir kırılma
noktasıydı.
Formda ve rüzgarı arkasına almış bir rakip karşısında açıkçası bu maç özelinde oyundan çok skorla
ilgiliydik. Bizim için kolay bir maç olmayacağı kendi performansımız ile rakibin performansını
karşılaştırdığımızda aşikardı.
Maç önü değerlendirmelerinde İstanbul basını yine küstahça yorumlarla rakibin kaç gol atacağına dair
ahkâmlar kesip dereyi görmeden paçaları sıvamıştı her zamanki gibi...
MAÇTAN NOTLAR
Kadrolar açıklandığında Michalak’ın sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarıldığını öğrenince bir kez daha
şanssızlığımıza isyan ediyorduk. Bu tip maçların en önemli oyuncusu olan Michalak en çok lazım
olduğu anda sahada değildi. Sahaya çok iyi yerleşen ve geçen sezondan aşina olduğumuz “birlikte”
oynama alışkanlığını oyuna yansıtan temsilcimiz rakibi çok iyi kilitledi ve adeta ilk yarı boyunca
rakibine bırakın pozisyon vermeyi kaleye bile yaklaştırmadı. Hücum anlamında her ne kadar rakip yarı
alana yerleşmiş olsakta beceri eksikliği ve topla yavaş hareket etmekten kaynaklı pozisyon üretmekte
zorlandık. Özellikle rakip 10 kişi kaldıktan sonra kronik hastalığımız olan oyunu rölantiye alma
alışkanlığımız ilk yarıda golü bulamamamızın en önemli nedeniydi. İkinci yarıya daha kontrollü
başlayan temsilcimiz Valencia’nın kırmızı kart gördüğü pozisyonda sarı kart gören ve çoğumuzun
ikinci sarıdan atılacağını tahmin ettiğimiz Adil Demirağ’ın tahminlerimizi doğrular nitelikte 55.
Dakikada gördüğü kırmızı kart neticesinde nihayet rakip 10 kişi psikolojisinden kurtulup oyunu
dengeledik ve akabinde 66. Dakikada Zümer’in adrese teslim ortasında mükemmel bir kafa vuruşuyla
topu ağlara gönderen Muhammet Demir’in golüyle oyunla birlikte skor üstünlüğüne de kavuştuk.
Konyaspor normal olarak bu dakikadan sonra skoru koruma içgüdüsü ile riske girmedi topun
arkasında kalıp rakibi doldur boşalta zorladı bunda da başarılı oldu ve rakibe hemen hemen hiç
pozisyon vermedi.
Özellikle orta alanımız bu maçta çok iyi mücadele etti oyunu dar alana sıkıştırıp rakibin etkili
oyuncularını alan markajı ile kontrol etmeyi başararak hakkettiğimiz bir galibiyet aldık.
Sonuç olarak sezona tatsız başlayan Konyaspor’umuz henüz daha oyun ritmi ve temposunu
bulamamasına üstüne birde kendi evinde taraftarıyla buluşamamasına rağmen gol yemeden topladığı
8 puan ile ligin zirvesine bu sezonda tutunacağının işaretini verdi.
Alınan bu kritik galibiyet hem takıma hemde camiamıza büyük moral oldu inşallah takımın eksikleri tamamlanıp ritmini bulduğun da daha iyi bir Konyaspor izleyeceğiz. Bu süreçte sabır ve metanetle takımlarını destekleyip peşlerinden giden taraftarlarımız umarım bu galibiyetin mutluluğunu doyasıya yaşarlar, en çok onlar hakketti çünkü bunu.