İSRAİL’İN TEHLİKELİ TÜRKİYE PLANI

Sezai Keskin

‘’Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse o onlardandır. Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez.’’ (MAİDE, 51)

Yahudiler dünya hakimiyetine doğru ilerleyişlerini bir yılan resmi ile tasvir etmiştir. Buna göre Avrupa devletlerini bir çember içine aldığı zaman sonuna kadar zafere ulaşacağı hedeflenmektedir. Yılanın başı, Yahudi önderlerini ve sırlarını temsil etmektedir. Bu baş milletlerin her birinin kalbine girerek, onların ahlakını yok edecektir. Yine rivayete göre, Siyon'un merkezi yani Kudüs'ten hareketle, zafer turunu tamamladıktan sonra, tekrar Kudüs'e dönecektir. Yahudilerin yakın milli hedefleri şu iki aşamada toplanmıştır:

Birinci Aşama “İ.S.R.A.İ.L” isminde saklıdır.

 İ Harfi: Irak’ı işaret eder.
S Harfi: Syrie, Suriye’yi  işaret eder.
R Harfi: Royaumde Jordanie, Ürdün’ü işaret eder.
A Harfi: Arabie, Arabistan’ı işaret eder.
E Harfi: Egypte, Mısır’ı işaret eder.
L Harfi: Liban, Lübnan’ı işaret eder.

Bu demektir ki, ismini teşkil eden bu altı harfin işaret ettiği Arap ülkelerini ele geçirmek suretiyle, Ortadoğu’daki birinci aşamayı teşkil eden milli hedefine ulaşmış olacaktır. Peki böylesine karışık bir Ortadoğu'da İsrail'in beka stratejisi ne olacaktır? Cevap basittir; böl ve yönet yani bu yapay devletlerin parçalanıp çözülmelerini sağlamak. Ortadoğu ülkelerinin hepsinde dini veya etnik yönden azınlık durumunda olan gruplar vardır ve İsrail azınlıklar arasındaki anlaşmazlıkları körükleyerek ülkeleri iç karışıklığa ve parçalaya sürüklüyor. Sömürgeci güçler tarafından keyfi olarak onlarca ülkeye bölünmüş olan her biri birbirine düşman bu azınlık ve etnik gruplardan toplumsal çöküntü tehdidi altındadır; bazılarında iç savaş başlamıştır bile. Kendi iktidarını ve bekasını tesis edebilmek için tüm dünyada fitne ve fesat çıkarırlar, türlü entrikalar tasarlayıp milletleri birbirine düşürürler. “Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar.” (Mâide, 13)

Lübnan, Yemen, Umman, Çad, Sudan, Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır’daki iç savaşların hepsinde de "İsrail parmağı"nın bulunması parçalama stratejisinin ne denli ısrarlı bir biçimde uygulandığını göstermektedir. Bu kanlı eylemlerle Ortadoğu'nun Yahudilere güvenlik ve istikrar sağlayacak bir tür "hayat sahası" haline gelmesi hedeflenmektedir, ancak azınlıkları kışkırtmak, ülkeler arasında krizler çıkartmak İsrail’in sonun başlangıcı noktasında bulunduğu gerçeğini asla değiştirmeyecektir. Herkesi sürekli bir tehdit unsuru olarak gören İsrail’e asla huzur gelmeyecektir.

İkinci Aşama; Ortadoğu’daki hakimiyetini kayıtsız şartsız sürdürebilmek, bu bölgede yegane söz sahibi olan Türkiye'nin susturulması lazımdır. Yahudilerin milli ve nihai hedefi şüphesiz Türkiye’dir. Düşman gözünü Türkiye'nin etrafındaki ülkelere çevirerek, istihbarat paylaşımı, ortak askerî tatbikatlar şeklinde Türkiye'yi kuşatmak için sinsi planlar peşinde. Eli kanlı, azılı İsrail'in, Türkiye'ye karşı, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Gürcistan, Ermenistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'yle derin ve çarpık ilişkiler kurmaya çalışması M.İ.T. ve diplomasi tarafından adım adım takip edildiğini düşünüyorum. Özellikle asırlarca Türk hakimiyetinde bulunan Balkanlar'da Türkiye karşıtı lobiler oluşturmaya çalışıyor. İsrail yalnızlığın bunalımı ve kuşatılmış olmanın telaşı ile çıkış yolları arayışı içinde bu ittifaklarla kendini şirin göstermeye ve böylelikle Türkiye'nin bölgesel gücünü kırmaya çalışıyor. Terör örgütü İsrail ve onun cinayet şebekesi Mossad’ın Türkiye üzerindeki kirli ve kanlı emelleri beyhudedir. İsrail’in bir gizli planı varsa Alemlerin Rabbi Allah’ın da bir planı vardır. İnşallah İsrail yakında dünya haritasından silinecektir. Yahudiler yalancıdır ve müslümanları asla sevmezler. Yüce Rabbimiz, Ümmül Kitap’ta “Öfkeleri ağızlarından taşmaktadır.” (Âl-i imran: 118) diyerek bunu bize haber vermektedir. Evet, tehlike ağır ve yakın lakin endişeye hiç gerek yok, müjde veriyorum; tarihi, kültürel ve genetik dokumuzdaki hamlelerimiz akıllı ve cesur Türkiye’nin güçlü ve lider bir ülke olmasını engelleyemeyecektir…