Bir din düşünün, günde 5 defa eda edilen bir ibadet için bile temizlenmeyi şart koşsun. Bu dinin Peygamberi (s.a.s) bile “Temizlik imanın yarısıdır” (Müslim, Taharet, 1) diyerek dinin temizliğe ne kadar önem verdiğini göstersin. Bu dinin adı İslam’dır.
Buraya kadar tamam da, peki Müslümanlar, temizliğe bu kadar önem veren bir dinin emirlerine ne kadar uyuyorlar?
Birkaç gün önce Beraat kandilimizi kutladık. Elhamdulillah camilerimiz dolup taştı. İkramlar, zikirler, teheccütler, dualar, vaazlar vb. Ama maalesef gece bitip, her kes evlerine dağıldıktan sonra sabah namazını eda etmek için camiye gelen cemaati, her tarafa saçılmış çöpler karşıladı.
Çöplerde de ne ararsan var. Kahve bardağından tut da, sigara izmaritine kadar. Yahu Beraat Gecesini ihya etmeye camiye gelen bir kişi camide sigara içer mi? Hadi içti diyelim, izmariti camiye atar mı? Bu nasıl düşünce, bu nasıl Müslümanlıktır?
Cami bahçesinde iki adımda bir, çöp kovası olduğu halde cami bahçesini çöplüğe çevirmişler. Tek erkekler tarafı da değil, hanımlara ayrılan kısım da onlardan geri kalmıyor. Üstelik gece kandil devam ederken çöpler temizlendikten sonra bunlar oluyor.
Elbette ibadetleri kabul eden Allah’tır, ama ben merak ediyorum şuurlu bir Müslüman Allah’a ibadet ederken Allah’ın evi sayılan camiyi nasıl kirletir? Üstelik Allah Rasulunun (s.a.s): "Kim mescitten bir ezayı kaldırıp (dışarı) atarsa Allah da kendisi için cennette bir ev yapar” (İbn Mace, Mesacid, 9) hadisine rağmen...
Keşke hocalar kürsülerde Beraat Gecesinin önemine değindikleri kadar, temizliğin önemini de hatırlatsaydılar. Tek bizde de değil. Milyonlarca Müslüman’ın her yıl yaptığı Hac ibadetinden sonra hacıların nerelere uğradığını arkalarında bıraktıkları çöp dağlarından izliyoruz. Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi: “İslam güzel de, Müslümanlar bunun neresinde?”