Görevimizi yapmaya çalışırken çeşitli kişilerle kurumlarla, özel veya devlet fark etmiyor kurumların basın sorumlularıyla sürekli iletişim içindeyiz.
Fakat bazı durumlar oluyor ki çileden çıkmamak elde olmuyor. Oturduğu koltuğunu tamamen menfaati için kullanan arkadaşları gördük ve görmeye de devam ediyoruz.
Ama insanın gördükleri karşısında hayrete düşmemesi elde değil…
Görevini layıkıyla yapan…
Gazetecinin dilinden anlayan…
Gazeteciye kullanılacak “kişi” gözüyle bakmayan…
Gazeteci ayırmayan…
Ön yargılı olmayan…
Basın danışmanı arkadaşları tenzih ediyorum.
Fakat bazı basın danışmanları var ki sanki devletin koltuğunu babasından miras kaldı zannediyor.
Birkaç gazeteci! ile ortak hareket ederek ayak oyunları bile kuranları var.
Kimi danışmanların ise, görevinin dışına çıkarak, gazeteciyi işten attırmakla tehdit ettikleri bile görüldü. Şaşırılacak bir durum ama maalesef görev bilincin dışına çıkanları var.
Gazeteci, toplum meselelerini her zaman ön planda tutan kişidir.
Basın danışmanı, kurum müdüründen, amirinden fırça yiyecek diye o kurumda, devlete ve millete zararlı çalışmalar, davranışlar ve olaylar milletle paylaşılmasın mı? Bazı basın danışmanları bunu mu istiyor? Bu durum, kendi şahsi menfaati için devlet kurumunu kullanmak olmuyor mu?
Bunların değirmenine su taşıyan gazeteci görünümlüler de var. Arada sırada, kurum müdürünü ya da ilgili kişiyi parlatmak için aynı bilgileri ısıtıp ısıtıp halkın önüne koyarlar. Tek bir konuda uzlaşılmıştır, o da menfaat. Devlet ve millet yararı çok umurlarında olduğu söylenemez. Bu arkadaşlar, maalesef gazetenin ve gazetecinin çalışma sistemini bile bilmez. Toplum yararını düşünmez. Varsa-yoksa kendi yararı…
Umarım, bu arkadaşlar bir an evvel bu yanlışlarından döner. Dönmeyeceklerse, onların yapması gerektiği işleri kat ve kat daha kaliteli yapacak, milletin ve devletin kurumunu şahsi malı gibi kullanmayacak çok gariban çocuğu var.
Devletin parasını çarçur etmeyin.
Hele ki bunu 3 kuruşluk şahsi menfaatiniz için hiç yapmayın.
Bu dünyada güler, eğlenirsiniz, fakat öldükten sonra hesabı ödemek ağır olabilir. Müslüman’ın görevi uyarmaktır. Sonra uyarılmadım demeyin…