İşgalcilerden çifte saldırı

İsmail Yaşa

İsrail ordusu geçen Cuma günü İslami Cihad Hareketi üyelerini hedef aldığını iddia ederek Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine hava saldırıları düzenlemeye başladı.

Saldırılarda aralarında kadınların ve çocukların da olduğu çok sayıda masum sivil hayatını kaybetti.

Onlarca ev ya tamamen yerle bir oldu ya da büyük oranda hasar görerek oturulamaz hale geldi.

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Müfrezeleri de saldırılara misilleme olarak Gazze Şeridi sınırına yakın Yahudi yerleşkelerini füze yağmuruna tuttu.

İsrail’de 1 Kasım’da erken seçim var ve iktidar partileri her seçim öncesi yaptıkları gibi yine Filistinli kanı dökerek fanatik Yahudi seçmene mesaj veriyorlar.

Fakat uzun süre füze korkusu ve siren sesleriyle yaşayamayacakları için de saldırıların hedefine ulaştığını öne sürerek Mısır’dan direniş gruplarını ateşkese ikna etmesini istiyorlar.

Savaşın uzun sürmesi halinde sığınaklara tıkılıp kalan seçmenin tepki göstermesinden korkuyorlar.

İşgalciler Pazar günü bir yandan Gazze Şeridi’ne saldırırken diğer yandan Mescid-i Aksa’ya kalabalık gruplar halinde baskın düzenledi.

Siyonistlerin Mescid-i Aksa’nın yerine inşa etmek istedikleri sözde tapınağın yıkılış yıldönümü ile tarih boyunca Yahudilerin başına gelen ve onları bugüne kadar etkileyen felaketleri andıkları Tişa BeAv günü bu yıl Miladi takvime göre 7 Ağustos’a denk geldi.

İsrail hükümeti Gazze Şeridi’ne düzenlenen saldırılar sebebiyle gerginliğin had safhada olmasına rağmen Pazar günü Yahudi yerleşimcilerin ve Knesset üyelerinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesine izin verileceğini önceden açıklamıştı.

Pazar günü gecenin ilk saatlerinden itibaren Mescid-i Aksa’nın çevresinde toplanan Yahudi yerleşimciler İsrail bayraklarıyla yürüyüş yaparak sloganlar attılar.

İşgal güçlerinin kontrolündeki El-Mağaribe Kapısı’nın açılmasıyla birlikte de gruplar halinde Mescid-i Aksa’ya girmeye başladılar.

Pazar günkü Mescid-i Aksa baskınına aralarında hahamların ve milletvekillerinin de bulunduğu yaklaşık 2200 işgalci katıldı.

İsrail polisi himayesinde baskına katılan Yahudi yerleşimciler Mescid-i Aksa’nın avlusunda ayin yaptılar.

İşgalcilerin Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskın da en az Gazze Şeridi’ni hedef alan kanlı saldırılar kadar ve hatta ondan daha tehlikeli.

Dışişleri Bakanlığı, yayınladığı bildiride işgalcilerin her iki saldırısını da kınadı.

İşgal güçlerinin Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı ve çocuklar dahil çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar sürerken İsrailli aşırı sağcı milletvekili Itamar Ben-Gvir ile fanatik Yahudi gruplar tarafından Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlendiğine dikkat çekilen bildiride, Mescid-i Aksa’daki statükonun açık bir ihlalini teşkil eden baskınların bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracağına işaret edildi.

İsrail, Gazze Şeridi’ne saldırı düzenlemekten kaçınabilir fakat Mescid-i Aksa üzerindeki emellerinden kesinlikle vazgeçemez.

Mescid-i Aksa, Müslümanların ve Yahudilerin paylaşabilecekleri bir yer değil.

Amrika ve Avrupa’nın sürekli “İsrail’in kendini savunma hakkı var” diyerek cinayetlerini görmezden gelmesiyle kendini uluslararası hukukun üstünde kabul eden İsrail, son dönemde Arap ülkeleriyle yaptığı normalleşme anlaşmalarıyla da hayli cesaretlenmiş.

Bir yanda Gazze Şeridi’nde yaşlı, kadın, çocuk demeden sivilleri katlederken diğer yandan Müslümanların ilk kıblesini Yahudileştirme planlarını hayata geçirecek adımlar atması, Arap ve İslam ülkelerinin tepkisinden endişe duymadığını gösteriyor.