* Ben demiştim demeyi sevmem ama yaklaşık 1 yıl önce ben demiştim. https://www.yenihaberden.com/ayak-izi-12944yy.htm isteyen tekrar okuyabilir. Ne geldiyse başımıza okumadığımızdan geldi derler. Bu şimdilik iyi günlerimiz gibi. Karbon diyerek başlanılan süreç kanunla neticelenecek gibi. Her kanun insanlar için düzen ve intizam getirmeli. Teknolojinin de amacı ilk başlarda öyleydi sonra biz insanlara baskı aracı gibi oldu. Daha insanlaşmamız gerekirken daha robotlaştık gibi.
**iklim kanunu bilimsel kanıtlara mı dayanıyor? Şehir merkezlerinde yapılan ölçümler göreceli. Türkiye’nin yüzölçümü 783.562 km² Ülkemizde 83 milyon insan yaşadığını ve bu insanların 3’er kişiye 400’er m² (150 m² ev 250 m² bahçe) yaşam alanı tahsis ettiğimizi düşünürseniz 27,7 milyon aileye 400 er m² alan tahsis etmemiz gerekir. Bu da 11.066.400.000 m² yer tahsis etmek demektir buda 11.066 km² şimdi hepimizi Konya’ya yerleştirelim Konya’nın yüzölçümü 38.873 km² 11.066 km²’ne insanları müstakil evlere yerleştirip 27.807 km² de yaşam alanı sağlayabiliyoruz. Sadece Konya da hepimiz insanca yaşam alanına sahip olabiliyoruz. Ülkemiz de 772.496 km² neredeyse bomboş bir arazi haline gelir. Bu hesapla bütün dünya insanlarını 3 er kişi 400’er m² evlerde Türkiye ve Yunanistan’a rahatça yerleştirebiliyorsunuz. İsteyen tekrar hesaplayabilir. Yüce yaratıcının kıyamete kadar bozulmayacağını taahhüt ettiği bu koskoca dünya düzeninin ineklerin gaz kaçırması nedeniyle ısındığına inanmak ve hayvancılığı azaltıp yapay et ve böcek yemeye teşvik eden sistemi kabul etmek akıl karı değildir.
CO2'nin tüm atmosferdeki gazlara oranı on binde 4'tür. Bu oranındaki CO2'nin insana atfedilen oranı ise %3.225'dir. Yani insan kaynaklı CO2'nin tüm atmosfere oranı 1 milyonda 132'dir. Bu miktarın, iklim değişikliğine sebep olduğunun bilimsel hiçbir kanıtı yoktur.
Bugün tüm dünyadaki bağımsız fizikçilerin, kimyagerlerin ve klimatologların ısrarla deklare ettiği şey şudur. CO2 moleküler düzeyde de yeterli ısı tutamaz. CO2'nin iklimi etkileyecek düzeyde ısıya neden olabileceğine dair bilimsel hiçbir kanıtı yoktur.
CO2 bitkilerin, alglerin besinidir. Bitkiler güneş ışığında CO2 ile beslenir ve geriye oksijen açığa çıkarırlar. Bu, insan ve diğer tüm canlılık için gerekli bir işlemdir. Daha az CO2 demek, daha az oksijen çıktısı demektir. CO2 belli bir seviyede tutulmalı diyorsunuz. Bu seviyeyi kim belirliyor. Optimum seviyeyi belirleyen hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır. CO2'nin azaltılmasının canlılık için olumlu olduğu düşüncesinin bilimsel hiçbir kanıtı sunulmamıştır.
CO2 konsantrasyonu arttı deniyor. Bu artışın şehirlerde, sanayi bölgelerinde olup olmadığını belirtmiyorsunuz. Türkiye’de 300’e yakın meteoroloji istasyonu şehirlerde, yerleşim birimlerinde ve havalimanlarında konumlanmış vaziyettedir. Bu istasyonlardan gelen hiçbir verinin geçerliliği olamaz. Ne ısı ölçümü için ne de CO2 ölçümü için. Şehirlerdeki beton ısısı ölçümleri ve egzozlardan kaynaklı yoğunlaşmış CO2 ölçümleri mutlaka verileri etkileyecektir. Bu istasyonlar sonuçları etkileyen kirli veriler üretmektedir. Hâlbuki sadece yerleşim birimlerinden uzak, kırsal kesimlerdeki istasyonlar kullanılmalıydı. Ayrıca hangi istasyondan hangi verilerin geldiği şeffaf bir şekilde insanlara gösterilmeliydi. Türkiye ile alakalı bir kaynağa hâlâ ulaşılamıyor.
Yine aynı şekilde dünyanın pek çok ülkesindeki meteoroloji istasyonları Türkiye’de olduğu gibi şehirlerde yerleşim birimlerinde ve havalimanlarında konumlanmıştır. Yani aslında hiçbir ülkenin elinde CO2’nin tüm atmosferde artış gösterdiğini bildiren şeffaf veriler mevcut değildir. CO2 konsantrasyonunun tüm atmosferde artış gösterdiğinin bilimsel hiçbir kanıtı yoktur. Ne ısı ölçümü için ne de CO2 ölçümü için. Şehirlerdeki beton ısısı ölçümleri ve egzozlardan kaynaklı yoğunlaşmış CO2 ölçümleri mutlaka verileri etkileyecektir. Bu istasyonlar sonuçları etkileyen kirli veriler üretmektedir. Sadece yerleşim birimlerinden uzak, kırsal kesimlerdeki istasyonlar kullanılmalıydı. Ayrıca hangi istasyondan hangi verilerin geldiği şeffaf bir şekilde insanlara gösterilmeliydi. Türkiye ile alakalı bir kaynağa hâlâ ulaşılamıyor. Yine aynı şekilde dünyanın pek çok ülkesindeki meteoroloji istasyonları Türkiye’de olduğu gibi şehirlerde yerleşim birimlerinde ve havalimanlarında konumlanmıştır. Yani aslında hiçbir ülkenin elinde CO2’nin tüm atmosferde artış gösterdiğini bildiren şeffaf veriler mevcut değildir. Netice olarak CO2 konsantrasyonunun tüm atmosferde artış gösterdiğinin bilimsel hiçbir kanıtı yoktur.
CO2’nin atmosferdeki ısıyı kontrol edebilecek düzeyde ısı yansıttığını, atmosferdeki oranını da hesaba katarak gösterilebilmiş hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Bugün hiçbir Türk iklim bilim adamı yukarıda saydıklarımıza yönelik bilimsel çalışma sunamamıştır. Aksine Türkiye’de meteorolojinin sunduğu bütün veriler şaibelidir. Bu hayati ve atmosferdeki eser miktardaki gazın, azaltılmasının ve hatta sıfırlanmasının talep edilmesi için, ne bilimsel, ne mantık, ne akıl yönünden tek bir geçerlilik yoktur.
Sizler CO2 ile atmosferik ısı ilişkisi üzerinden bilimsel kanıt sunamadan, CO2'nin iklimi değiştirdiği sanki bilimsel bir gerçeklikmiş gibi bu meseleyi mevzuata bağlamayı talep ediyorsunuz. Milyonda bir ihtimaller üzerinden gerçek dünyayla hiçbir ilişkisi olmayan teori olarak bile sınıflandırılamayacak iklim modelleri üzerinden, milyonlarca insanın hayatı tayin edilmektedir.
*Sonuç olarak, Çin’de başlayan bu vergi sistemi beni ikna etmedi. Tüm dünyada hükümetler yasa çıkarıyor. Karbon ayak izi diyerek başlanılan süreç teknolojik olarak insanlara puan veren bir sisteme dönüşecek. Bitcoinle başlayan bu süreç nakit döngüyü de sonlandıracak. Haftaya yazacağımı şimdiden belirleyeyim insan mısın yoksa sadece canlı mısın herkes biraz düşünsün, düşünmek insani bir duygu.