Osmanlı Devletinin 400 yıl huzur ve sükunet içersinde adaletle yönettiği Orta Doğu, bizden koparıldıktan sonra bir daha asla rahat yüzü görmedi. Günümüzde bölgenin neredeyse tamamında kan ve gözyaşı hakim. Bizden sonra bu topraklara her gelen güç, buradaki insanlara zulüm getirmiş. Bu zulüm 100 yıldır hala devam ediyor. Ancak, bilhassa Suriye ve Irakta, sırf milli kimliklerinden dolayı, sırf bizi temsil ettiklerinden dolayı zulmün kat be kat fazlasını yaşayan bir millet var, Türkmenler. Özellikle de Irak Türkmenleri.
Ben yazılarımda ara-ara Irak Türkmenlerine değiniyorum. Çünkü Irak Türkmenleri, Türkiye’nin gerçek anlamda Orta Doğudaki gören gözü, işiten kulağı, çarpan yüreği ve her han Türkiye için can verecek insanlardır. Ancak, maalesef çoğu zaman Türkiye’den gerekli desteği görmedikleri için çok sıkıntılı dönemler geçirmişler. Hatta yok olma tehlikesiyle bile karşılaşmışlardır.
Türkiye’nin, Orta Doğu ve Irakta izini silmek isteyen herkes ilk olarak Irak Türkmenlerine saldırmıştır. Onlarca katliam, yüzlerce suikastlarla Irak Turkmenleri sindirilmeye çalışılmıştır. Sadece canları değil elbette, malları yağmalanmış, göçe zorlanmış neyi var neyi yoksa hepsi ellerinden alınmıştır. Irakta Türkmen izini silmek isteyenler, 1991 yılında tapu ve nüfus dairelerine hücum ederek burada Türkmenlere ait tüm evrakları yok etmişler. Daha bir hafta önce Kerkük’te Türkmen esnafın can damarı olan Osmanlı yadigarı tarihi Kayseri Kapalı Çarşısı kundaklandı. Çarşı içindekiler ile birlikte kül oldu.
Tüm bu olaylar yaşanırken Türkmenlerde sessiz kalmadı elbette. İlk olarak Ankara’da alınan bir karar ile 24 Nisan 1995 yılında tarihi Türkmen şehri olan Erbil’de, Irak Milli Türkmen Partisi, Türkmeneli Partisi, Türkmen Bağımsızlar Hareketi, Türkmen Kardeşlik Ocağı, Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği gibi kuruluşlar birleşerek Irak Türkmen Cephesini kurdular. Kısa adı ITC olan Irak Türkmen Cephesi, 4-7 Ekim 1997 tarihinde Erbil'de yapılan Birinci Türkmen Kurultayı'nda kuruluş amaçlarını şu şekilde açıklamıştır:
- Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde Türkmenlerin ve diğer milletlerin meşru haklarına kavuşması;
- Irak'ta demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygılı çoğulcu parlamenter bir sistemin kurulması;
- Irak'ta yaşayan tüm etnik, mezhebi ve dini azınlıklar arasında eşitliğin sağlanması;
- Siyasi ve idari yapının eşit haklar ilkesi esaslarına göre düzenlenmesi.
Tüm olumsuzluklara, hile ve tuzaklara rağmen Irak Türkmen Cephesi, Irak Türkmenleri’nin tamamını temsil eden, mezhep veya bölgesel ayrım gözetmeyen, Irak Türkmenlerinin tek siyasi örgütüdür. 23 yıllık siyasi hayatında birçok sıkıntılarla karşılaşan, bu davada yüzlerce şehit veren Irak Türkmen Cephesinin hali hazırdaki Başkanı Erşat Salihidir.
Bugün Türkiye başta olmakla, özellikle Azerbaycan ve diğer Türk devletleri, acilen, Irak’ta var olmak savaşı veren Irak Türkmenlerine ve onların siyasi oluşumu olan Irak Türkmen Cephesine destek vermelidir. Çünkü Türkmenler Iraktan silinirse, Türk dünyası Orta Doğunu ebediyen kaybedecektir. Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşat Salihinin de dediği gibi: “Direnişimiz, Türk Dünyası içindir. Biz sadece sizin ön planda olan askerleriniziz. Bu topraklar hep dedeler toprağıdır. Bunu beraber korumalıyız.”
Bir Azerbaycan Türkü olarak duam, kalbim ve desteğim Irak Türkmen Cephesinden yanadır. Allah yardımcınız olsun.