Zor zamanlardan geçiyoruz insanlık adına, insanlığına kıymet verilmeyen Müslümanlar adına.
Dünyanın dört bir yanında zulüm gören Müslümanlardan bahsedilmeyen bir Allah’ın günü yok haberlerde.
Ölüm, ölüm, ölüm ve biten Müslüman hayatları.
Körpecik canlar, zehirlenen masum çocuklar ve tükenen hayaller.
Müslümanların dirilişine sevinirken, kendi kaderlerini kendilerinin çizme imkânının doğduğuna (çeşitli baharlar) şahitlik ederken; bir anda ölüm ve zulüm hâkim oldu Müslüman coğrafyasına.
Esed, babasına rahmet okuturken, Mısır, tarihinin en acımasız saldırısı ile karşı karşıya bulunmaktadır.
İnsanlığın hiçbir zaman unutamayacağı bir zulüm sergilenmekte Mısır’da ve Suriye’de.
İnsanlık, bu yapılanları unutmayacak ancak bu yapılanlar karşısında insanlığını unutmayan Türk insanı ve Türk Başbakanı da unutulmayacaktır.
Daha önce ifade etmiştik. Yeri geldi, yeniden söyleyelim.
Kalbinde merhamet çiçeklerini yetiştirmiş ve bu çiçekleri hiçbir zaman soldurmamış bu milletin topraklarında liderler hiçbir zaman eksik olmamıştır.
Müslüman coğrafyasına karşı yürütülen bu zalimane tavra tavır gösterebilen tek ülke Türkiye’dir ve tek lider de Türk Başbakanı’dır.
İnsanlık, bu tavra kayıtsız kalmayacaktır ve merhamet çiçekleri bir gün boy verecek, demet demet, sahibine ikram edilecektir, insanlığın vefâsı adına.
Avrupa’nın, menfaatine borazan olduğunu söylemiştik geçmiş dönemde. Suriye ve Mısır’da olanlar, menfaatine hizmet etmektedir ve maalesef Avrupa insanlığını kaybetmiş durumdadır.
Amerika, Ortadoğu’nun karışıklığından yıllardır nemalanmaktadır ve bu nemasının tadından vazgeçecek de değildir.
Müslüman ülke olarak bilinen İran, yine kendine yakışanı yapmakta ve yapılan zulümlere çanak tutmaktadır.
Rusya ve Çin’i de ekleyelim insanlığın yüz karalarının listesine.
Dilsiz şeytan unvanının, hangi Arap ülkelerinin alınlarına kazınmış durumda olduğunu ifade etmeye gerek yok sanırım.
Hayat, dünyadan ibaret değildir elbet.
Elbet, ukba hayatı da, vaat edilen hayattır.
Ve o hayatta mazlumlar rahat olacaktır.
Atamızdan görmedik biz sömürmeyi, suiistimal etmeyi.
Atamızdan görmedik, kuru bir işgali barbarlık adına.
Atamız anılmadı zulüm ile, insanlıktan uzak tavırlar ile.
Atamızdan tevarüs eden merhamet, bugün dünyaya tek ses olarak haykırılmaktadır ve o sesin sahibi Türk insanı ve Türk Başbakanı’dır.
Hiçbir karşılık beklemeden, en küçük bir tereddüt göstermeden sedâsını duyurmaktadır his yoksunu sırtlanlara.
Türk insanı ve Türk Başbakanı, kalpleri ile kulakları arasında uçurumum olmadığını göstermişlerdir bütün dünyaya, insanlık adına.
İnsanlığın unutamayacağı bu zulüm mevsiminde, merhamet çiçeği olarak açan Türkiye, insanlığını örnek kılmıştır dünyaya ve bu insanlığı da unutulmayacaktır.
Sadece Türk insanının değil, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların duasını yanına alan Türk Başbakanı da, insanlık tarihindeki yerini altın harflerle kazımıştır gönül kürsüsüne.
“Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da kalan biz miyiz?” Diyen Üstat Necip Fazıl’ın dizelerine, bir de şöyle bakalım:
Yeryüzü boşaldı, kalmadı insan,
İnsanlığını unutmayan Türk’tür Müslüman.
Duânızı eksik etmeyin efendim.