Gençler (aydıncıklar)! Üniversite sizin için son basamak değil aksine ilk basamak! Üniversiteyi kazanmak için verdiğiniz mücadelenin çok ama çok daha fazlasını kazandığınız bölümlerde vermeli, mücadeleniz tükenmemeli ve bir nesle bulaşmalı
Sevgili gençler! Tüketen bireyden üreten bireye doğru geçiş dönemindesiniz. Hem fiziksel, hem zihinsel, hem de fikirsel bazda üretkenliğe doğru yönelim halindesiniz.
Sıradan değilsiniz. Değerlisiniz. Değişimin dönüşümün anahtarı sizsiniz.
Dil öğrenin ve bilimler arası iletişimi sağlayınız. Bizim genimizden(ırkımızdan) ziyade fenimiz (ilmimiz) daha önemli olmalı. Hem genler arası hem fenler arası iletişimi sağlayınız. Gençler evlenip gen aktarımı yaptığı gibi fen (bilim) aktarımı da yapmalıdır.
Kininizi, nefretinizi değil bilginizi kusunuz. Yapacağınız tek hırsızlık bilgi hırsızlığı olsun. Onunda altında muhakkak dipnotu olsun.
Bilginizi insanlığın yararına kullanmak için and içiniz.
Sizler bizi –annenizi, babanızı, öğretmeninizi- kanser ettiniz (çileden çıkardınız). Ama biliyorum ettiğinizi bulacaksınız (kanserin şifasını).
İnsanlık fedakar genç beyinlere muhtaçtır. Genç beyinler ise bunu din, dil, millet gözetmeksizin tüm insanlığın yararına sunabileceği, nefsinden ve egosundan arınmış, ideolojilerinden bağımsız, saf bilimsel bilgi ve birikimlerin aktarımıyla yapacaktır.
Üniversiteyi evden kaçış, özgürlük, ferahlık olarak değil bir fırsat olarak görünüz. Fırsatlarınızı değerlendirin ve insanlığın önüne bir imkan olarak sunun.
Aile; fedakar anne-babalara,
Devlet; fedakar memurlara, işçilere, bürokratlara,
Vatan; fedakar (şehit) Ömer Halisdemir’lere ve sizlere,
Güvenlik; fedakar polis ve askerlere,
Eğitim; fedakar öğretmen ve eğitimcilere,
Sağlık; fedakar hemşire ve doktorlara,
Bilim; fedakar araştırmacılara,
Sanayi; fedakar mühendis ve çalışanlara,
…
Yani gelecek nesillerin, insanlığın, dünyanın huzur-barış-güven-refah bir toplum olması sizlerin elinde. Bütün bu kurumlar, meslekler ve değerler sizlere emanettir.
Gittiğiniz üniversitelerde dini-milli-siyasi şuuru olan, azimli, çalışkan insanlarla arkadaşlık kurun. Bu değerlere sahip olmayan gençleri ise bir takım izm’lerin, sahte(kar) dincilerin kucağına düşmesine izin vermeyin.
Gençlik birbirini aşağılamaktan, kıskanmaktan, oyalamaktan, kandırmaktan, aldatmaktan, engellemekten frenlemekten ibaret olmamalı.
Siz yürekli gençler! Çevrenizdekileri de yüreklendirmelisiniz. Heyecan (b)ulaşıcıdır. Biribirinize heyecanı (b)ulaştırın. Bilgi (b)ulaşıcıdır. Birbirinize bilginizi (b)ulaştırın. Sevgi (b)ulaşıcıdır. Birbirinize sevginizi (b)ulaştırın. El uzatınca ulaşır, gönülse verince…
Nefrette (b)ulaşıcıdır, kinde.
Atalette (b)ulaşıcıdır, korkuda.
İyilikte (b)ulaşıcı, kötülükte.
Bilgide (b)ulaşıcı, cahillikte.
Azimde (b)ulaşıcı, atalette.
Sevgi de (b)ulaşıcı, nefrette.
Barışta (b)ulaşıcı, düşmanlıkta…
O halde b()ulaştığınıza ve b()ulaştırdığınıza dikkat edin.
Sevgili gençler bu dünya size emanet. Mülk anlamında değil insanlık anlamında. Bu nedenle insanlık sizlere emanet, size muhtaç. Sizin iradeniz dünyada barış,huzur, güven, ferahlık, sukunet, sağlık, istikrar…getirirken; sizin iradesizliğiniz, boşvermişliğiniz, vurdumduymazlığınız, nemelazımcılığınız dünyada kaos doğurur. Fenalık, azgınlık doğurur.
İradesi olan bir neslin idaresine ihtiyacımız var. İnsanlık siz fedakar aydıncıkların fikirciklerine emanet.