İnsanın Aceleci Doğası

İpek Özkayaalp

Bu makaleyi okuyorsan, öncelikle kendine zaman ayırarak, anlayarak, hissederek ve acele etmeden sindirerek oku. Öyle iki araya bir dereye sıkıştırmadan, tamamen yazının sana vermek istediği anlama odaklanarak oku.

Çünkü tam şu anda buraya girip bu makaleyi okuman, senin en büyük lüksün. Neden mi? Çünkü kendine vakit ayırıyorsun. "Ben bu makaleden ne öğreneceğim, bana ne katacak?" diyerek buraya geldin.

Eğer acelen yoksa, güzel bir kahve ya da sıcacık bir çayın varsa, onu al gel ve birlikte devam edelim…

Hayatımızda acele etmemizden dolayı pek çok felakete maruz kaldığımızı tecrübe ediyoruz. Bazen, bu aceleci tavırlarımızın yol açtığı çok acı tecrübeler bile, bu alışkanlığımızı bırakmamıza yetmiyor. Peki, acaba neden bu acelecilik?

İnsanların acele etmesinin birçok sebebi olabilir, ancak bunların bazıları şunlardır:

  1. Zaman kısıtlaması: İnsanlar genellikle belirli bir süre içinde bir şeyleri tamamlamak zorunda kaldıklarında ecele ederler. Bu zaman kısıtlamasına mecbur kalan insanlar zaman planlaması yapamadıklarından dolayı bu duruma maruz kalırlar.
  2. Stres ve Kaygı: Bu duygular, insanın sakin bir şekilde düşünmesine engel olduğu kadar, hızlı hareket etmesini de tetikleyebilir.
  3. Kişisel beklentiler: Kendi hedeflerine ulaşma arzusu veya mükemmeliyetçilik eğilimi, insanları sürekli bir acele içinde yaşatabilir. Bunun temelinde “hırs duygusu” mevcuttur.
  4. Dış Baskılar: İşverenlerin, ailenin veya toplumun beklentileri de insanları acele etmeye yönlendirebilir.
  5. Teknolojik Gelişimler: Günümüzde her şeyin hızlandığı bir dünyada yaşıyoruz. İnternet, hızlı teslimatlar, anında iletişim gibi teknolojiler, insanların hayat ritmini hızlandırmıştır.

İnsanlar maalesef acele eder çünkü zaman, modern hayatın en değerli kaynaklarından biridir ve bu kaynağı nasıl daha verimli kullanabileceklerini sürekli olarak optimize etmeye çalışırlar. Ancak, acele etmenin de dezavantajları vardır; örneğin, hata yapma olasılığı artar, stres seviyeleri yükselir ve yaşam kalitesi düşebilir. Bu yüzden, dengeli bir yaklaşım çok önemlidir.

Aceleciliğin sonu pişmanlıktır!

Allah Resûlü (sav) Efendimiz “El aceletü mineşşeytan, ettenni mierrahman / Acelecilik şeytandandır, teenni ile hareket Rahman'dandır.” buyuruyor. Bu hadis, acele etmenin genellikle olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ve düşünmeden hareket etmenin şeytani bir özellik olduğunu belirtir.

Düşünerek Harekete Geçmek: "İşlerin en hayırlısı, aceleye getirilmeyendir."(Tirmizi) Burada, işlerin düşünülerek ve planlanarak yapılması gerektiği vurgulanır.

Karar Verme Sürecinde Acele Etmemek: "Size bir şey sorulduğunda bilginiz dahilinde cevap verin. Bilmediğiniz şey hakkında ise Allah'ın size öğreteceğini bekleyin."(Buhari, Müslim) Bu hadis, bilinmeyen konularda acele kararlar almanın yerine, bilgi edinmenin önemini hatırlatır.

Bu hadisler, genel olarak acele etmenin zararlarını ve düşünerek hareket etmenin önemi üzerinde durur. İslam'da, kararlar ve eylemler üzerinde düşünmek, sabırlı olmak ve aceleci davranmamak teşvik edilir.

Dinimiz sadece şu beş şeyde acele ediniz diyor:

1. Namazın edasında: Namaz vakitle mukayyettir; vakti ne kadar geçerse ecri o kadar düşer, fazileti o kadar eksilir.

2. Tövbenin yapılmasında: Atalarımız; “Ölüm kaş ile göz arasındadır” demişler. Öyleyse “Dur biraz vakit var.” sözü geçerli değildir, her zaman her an tövbe üzerinde olmalıyız.

3. Borcun ödenmesinde: Bir Müslüman için borç boynuna takılmış bir vebal levhasıdır.

4. Misafirin yemeğinde: Misafir geldiğinde, aç olduğu düşünülerek hemen önüne yiyecek konulmalıdır. Hazır olanla yetinilirse, her gün misafir ağırlamak zor olmaz. Misafir, umduğunu değil, bulduğunu yer.

5. Kızların Nikahlandırılmasında: Atalarımız “Demir tavında dövülür” demişler. Bu nikah Allâh (CC) emri Peygamberimiz (sav)’in sünnetidir.

“Ey imân edenler! Sabırla ve namazla Allâh’tan isteyin. Allâh sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi/153.Âyet)

Sabır, İslam'da ve genel olarak birçok kültürde önemli bir erdem olarak kabul edilir. Sabrın birçok yararı vardır hem dünyevi hem de uhrevi (ahiret hayatına dair) açıdan.

Sabır, bekleyebilme, olumsuz veya zorlayıcı durumlarda dahi sakinliğini koruyabilme, hedeflerinize ulaşmak için zamanın gerektirdiği süreci kabullenme yeteneğidir.

Eğer sende sabrın özellikleri arasında yer alan irade ve çaba, uzun vadeli düşünme ve olumlu sonuçları elde etmenin hayatımıza neler kattığını öğrenmek istiyorsan, inşaAllâh haftaya ele alacağım bu konuyu sabır ile beklemeni senden rica ediyorum…

“İnsanoğlu, pek aceleci yaratılmıştır. Delillerimi yakında size göstereceğim; benden acele istemeyin!” (Enbiyâ Suresi/37.Âyet)