Hayat, düz ovada ay ışığında sakin, durgun ve berrak akan dere gibi değildir. Bazen yürür, yavaşlar sakin ve ağırdır; bazenhızlanır, dağa vurur ceylan kesilir; inişe geçer, yorulur yokluğu çözer;engine bakar durulur; bazen gözyaşıyla yağmur olur; bazen neşeyle coşar ırmak olur. İki yokluk arasında üzer, üzülür, sever, sevilir, sevinir, korkar, endişelenir, öfkelenir vb.Bunların hepsi insan içindir ve olağandır. Bazen bunların hepsinin aynı gün içinde yaşandığını tecrübe edenimiz sanıyorum çoğunluktadır.
Bunların bir kısmı belki kaderdir yaşamak zorundayızdır; bunu bilemem ama kendi siyasi tercihi dışındaki insanları Ak trol, cahil, yandaş gibi sıfatlarla damgalayıp kendisini entelektüelmiş gibi pazarlayan adamın zeka seviyesini ;hükümetin yanlışını bile doğru gibi sunmaya çalışarak bundan da dünyevi menfaat elde etme amacını maskelemek için politikayı dinselleştiren iradenin, idrakini sorgularım.
Bilgi insan içindir derim ama:
Karşısındakiler kendisinin ilmine hürmet ettiği halde onlara, egosunu şişirmek için ‘’siz nesiniz ki’’ kıvamında gizli bir aşağılama seansı uygulayan ilim adamının ilmini sorgularım.
İnsandır hata yapar der geçebilirdim ama:
Ruhundaki boşluğu, Müslümanların inanç değerlerine saldırarak doldurmaya çalışan;dikkat çekerek de taraftarlarının alkışlarıyla rahatladığını zannedip bundan da mutluluk bekleyen sarhoşun küfründe ki samimiyetsizliği desorgularım.
İnsandır sehven der hoş görebilirdim ama:
Her yeni bir toplantıya dahil olurken, tanıdığı biriyle karşılaşınca çirkin, kaba, fütursuz , edepten yoksun argo ifadelerle sarmaş dolaş olması yetmiyormuş gibi toplantı boyunca gayri ciddi davranışlar sergilemeye devam eden birmemurun,kakofonisi kadar,bu ölçekte bir memuru görevde tutmaya devam eden bakanlığını sorgularım.
İnsan bencildir anlayabilirdim ama:
Hukuksuz olarak siyasi kimliği olan bir bürokratın evi resimlenirken hiç ses çıkarmaması bir tarafa, içten içe sevindiği halde kendi villasının, üstelik kaçak olduğu için resimlenmesine fena halde bozulan küfürbazın bu bencilliğinde ki insani değerin ederini ve zamanında görevini yapmayan yerel yönetimini;parmak kaldırdığı yasayı okumak zahmetine bile katlanmadığı içinbirtakım dokunulmazlıklar üretilmesine sebep olan ve çıkarcı istismarcılara meydanı boşaltanmilletvekilinin vekaletini sorgularım.
Siyasettir diyebilirdim ama:
Yalan söylemeyi siyasetin merkezine koyan , söylediği her yalan yüzüne vurulduğu halde yüzü kızarmayan, sadece rakibini yok etmek uğruna ABD,AB gibi Türkiye düşmanlarıyla birlikte hareket etmekten de utanmayan siyasetçiyi ve alkol yüzünden içinin çekirdeği alınmış su kabağı kıvamında ki beyniyle soldan ne anladığını bile anlamayan ABD,AB beslemelerinin ilkeden, hedeften, ahlaktan yoksun ,üstüne üstlük bir de dinime saldıran densizliğini;sadece nefret ettiği hükümeti dünya kamu oyu nezdinde küçük düşürmek amacıyla yalan haberi gerçekmiş gibi sadistçe kullanan ve bundan da ülkeminitibar kaybedeceğini bildiği halde yalanında ısrar eden gazete ve gazetecinin şerefini sorgularım. Selamlar.