Türk halkı demokrasinin gereğini yaptı, yoğun bir katılım ile sandığa gitti ve kararını verdi. Bundan sonra iş yöneticilere düşüyor. Yeni sistemi en iyi şekilde uygulamak, milletin refahı ve huzuru için can ile baş ile çalışmak devleti ve milleti yönetenlerin en büyük görevi.
Huzur dedik ya…
Başımızda CHP gibi bir ana muhalefet partisi var iken huzurlu olabilmek ne mümkün. Oylama biter bitmez itirazlarına başlayan CHP genel başkanı, kendi başarısızlığının üstünü örtmek için halkın iradesiyle yapılan bir referanduma gölge düşürmeye çalışıyor. ‘Bu oylama şaibelidir, eşit şartlarda yapılmamıştır’ diyerek ülke gündemini meşgul ediyor.
Misyonunu her şeye itiraz etmek üzerine kuran CHP, referandum biter bitmez soluğu Anayasa Mahkemesi’nde aldı. Ancak Anayasa Mahkemesi’nden ret cevabı alan parti, bu sefer Danıştay’ın kapısını aşındırdı, fakat oradan da eli boş döndü.
YSK kararlarının tartışmaya açık olmadığını ve YSK’nın bağımsız bir kurum olduğunu geç de olsa anlayan CHP, bir yandan da halkı sokağa çağırarak gizli gizli bildiriler hazırladı. Bildiriler ortaya çıkınca da partinin haberi yok diyerek yalanların arkasına sığındı.
CHP’nin ‘sokağa çık’ çağrısı karşılık bulamayınca, referandum bittiğinden beri Taksim’de konuşlanan BBC canlı yayın araçları ‘sokaklar neden boş’ diye haber yapmak zorunda kaldı. Halbuki ‘referandum sonucundan memnun olmayan halk’ sokağa inecekti, sokakları yakıp yıkacaktı. Fırsatçı Avrupa da Türkiye’de 2. Gezi dalgası diye olayları dünyaya duyuracaktı.
Ama olmadı. Avrupa’nın hevesi yine kursağında kaldı.
Türkiye ile uğraşmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen Avrupa, Türkiye ile ilgili skandal bir karara daha imza attı.
AKPM ( Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi) Türkiye’yi siyasi denetime alma kararı aldı.
Bu ne demek oluyor? Bu meclis bizim iç işlerimize karışma hakkını kendinde neden buluyor?
Güya bunlar bizi Avrupa Birliği’ne alacaklar ya, onun için istedikleri kalıba sığdırmaya çalışıyorlar.
Neymiş, OHAL ile ülkenin yönetilmesi, demokratik kurumların işleyişinin bozulmasına neden oluyormuş! Türkiye demokratiklikten uzaklaşmış! Aslında onların istediği, Türkiye PKK ile FETÖ ile mücadele etmesin, ülkede isteyen istediği gibi at koştursun. Sonuçta Türkiye bölünsün ve onlar da bu ülkeyi istediği gibi sömürsün. Ülkemizin güçlenmesini istemeyen Avrupa bütün kartlarını açmaya başladı.
AKPM’nin kararı Türkiye tarafından tanınmadı. Cumhurbaşkanlığı: “karar Türkiye düşmanı çevrelerin siyasi oyunudur” diyerek kararı tanımadığını bildirdi. Bu karar ile Türkiye AB yolunda 13 yıl geriye gitmiş oldu. Diğer bir deyişle Türkiye Avrupa’da küme düştü. Ama Türkiye bu kararı tanımadığı için geçerliliği tartışılır. Ankara karara karşılık olarak AKPM’deki milletvekili sayısını düşürebilir ya da siyasi denetim için ülkemize gelecek olan raportörleri kabul etmeyebilir. Zaten 50 yıldır bir arpa boyu yol alamadığımız AB’ye girme sürecinde bu karar ile ipler iyice gerilecek gibi görünüyor. Kendi birliğini korumaya çalışan Türkiye, AB ile iplerin gerilmesini çok sorun etmeyecektir.
Avrupa Türkiye ile uğraşadursun Türkiye terör ile mücadelesine hız kesmeden devam ediyor. Referandum sonrası yapılması beklenen dev FETÖ operasyonlarına dün başlandı. FETÖ’nün emniyet imamlarına yönelik olarak 81 ilde yapılan operasyonda örgütün büyük bir kolu daha çökertilmiş oldu. Bu operasyonların FETÖ’nün siyasi ayağına da bir an önce yapılacağını umuyoruz.
Bu hafta gelen şehit haberleri de milletimizi derinden üzdü. Şehitlerimizin ailelerinin acılarını paylaşıyoruz, başsağlığı ve sabır diliyoruz.