Konya’da son dönemde özellikle tarih ve kültür alanında çok dikkat çekici güzel gelişmeler oluyor, Selçuklu ve Osmanlı mirası eserler bir bir ayağa kaldırılıyor.
Konya Valiliği’nin, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün bu konuda çok güzel çalışmalar yaptığına şahit oluyoruz. Gazete saylarımızda da sık sık yer veriyoruz.
Belediye olarak Türkiye’nin en büyük ihya projelerinden Darülmülk Projesi kapsamında şehir merkezinde 20 farklı noktada kentsel yenileme, dönüşüm ve restorasyon çalışması yürüten Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, Gevale Kalesi başta olmak üzere Sille’de çok önemli ihya projeleri yürüten Selçuklu Belediyesi’nin, Şükran Dönüşüm Projesi kapsamında tarihi Konya’yı bugüne taşıyan Meram Belediyesi’nin, Savatra Antik Kenti, Obruk Hanı Kervansarayı, Türbe Arkası Kentsel Dönüşüm projeleri gibi birbirinden değerli tarih projelerine imza atan Karatay Belediyesi’nin hakkını yiyemeyiz.
Konya belediyeleri tarihe ve kültüre sahip çıkmak için tüm imkanlarıyla çalışmalar yürütüyor.
Daha iki gün önce Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, Kadınhanı’ndaki Selçuklu eseri Raziye Sultan Kervansarayında yürüttüğü restorasyon çalışmasına yer vermiştik.
Bugünkü gazetemizde de ecdat mirasının ayağa kaldırılmasıyla ilgili güzel bir haber daha var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü öncülüğünde İnce Minareli Medrese ve Sahib Ata Külliyesi’nde restorasyon çalışması yürütülüyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay restorasyon çalışmalarını yerinde incelemiş.
Ziyareti görünce benim de bu konuda birkaç satır yazasım geldi.
Selçuklu dârülmülkü Konya’da Selçuklu Devleti vezirlerinden Sahib-i Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırılan iki eser de Konya’nın simgeleri arasında bulunuyor. Tarih, kültür ve şehir turizmi açısından önem taşıyan bu iki eser, yeniden ihtişamlı günlerine dönerek gelecek nesillere aktarılacak.
İki tarih mirası da Konya için çok büyük anlamlar ifade ediyor ama İnce Minareli Medrese’nin yeri çok başka.
Ebu'l Hayrat Sahib-i Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırılan medrese, "Sahib-i Ata Darulhadisi" olarak da anılmıştır. Yapının inşa tarihi kesin olarak bilinemese de Sahib Ata'nın 1265-80 tarihli vakfiyesinde adı geçtiği için bu tarihlerden önce inşa edildiği düşünülüyor.
1901 yılında minareye düşen yıldırım sonrası minare yıkılmış ve medreseyle bitişik olan mescit harap olmuş. İnce Minareli Medrese o günden bu yana yarım vaziyette.
Oysa asıl bütün hali, adını aldığı ince minaresinin tüm hali o kadar ihtişamlı ki!
Yarım minareli kaldığı günden bu yana asıl ihtişamından uzak olan İnce Minareli Medrese’de başlayan restorasyon çalışması o sebeple beni çok sevindirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tam kapsamlı bir restorasyon yapıp yapmayacağını bilmiyorum. Ama İnce Minareli Medrese’nin yarım bir minareyle gelecek kuşaklara aktarılmasının eksik olacağını düşünüyorum. Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratlarının bu konuda ellerinden geleni yapması gerekiyor.
Yazıma da asıl halinin fotoğraflarını bıraktığım İnce Minareli Medrese’nin, restorasyon sürecinde bu orijinal haline yeniden kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum.
Selçuklu dârülmülkü, medeniyetlerin beşiği, Anadolu’nun göz bebeği Konya’nın bunu fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.
Bu vesileyle; Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, Konya Vakıflar Bölge Müdürümüz Yılmaz Kılınç’a, İnce Minareli Medrese’nin minaresinin tam olduğu haline geri döndürülmesi için elinden gelen desteği vereceğine inandığım Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a bir Konyalı olarak teşekkür ediyorum.