Ak Parti yeniden tek başına iktidar olmanın yollarını arıyor. Bunun için genel merkezde oluşturulan ekip seçim çalışmaları ve aday listelerinde yapılan hataların ciddi bir analizini yaptı. Bu raporlar ışığında Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu yeni adımlar atmaya başladı bile.
Öncelikle masada iki konu var.
Bunlardan birincisi Doğu’da yaşanan Kürt seçmen kaybı…
Diğer konuş ise muhafazakâr seçmeni tek noktada birleştirmek.
Doğu için atılacak adımların başında Hüdapar’lı adaylara listede yer vermek geliyor. Özellikle sandık güvenliği ve bölgede seçimin daha sağlıklı izlenmesi, bunun yanında muhafazakâr Kürt seçmenin oyuna yeniden ulaşmak için Ak Parti bölgede Hüdapar kökenli adaylardan listeye serpiştirecek.
Atılacak önemli bir başka adım ise Saadet iltihakı.
Geçen seçimde Saadet BBP bloğu %1.56 oy aldı.
Bu oyların % 1’lik bölümünden fazlası Saadet oyu olarak değerlendiriliyor.
Ak Parti’nin kritik eşiği geçmesi adına önemli bir oran yüzde birlik oy. Bu yüzden Saadet’in Ak Parti’ye iltihak etmesi iki cephe tarafından da makul karşılanıyor.
Fakat burada sorun Saadet Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın paralellerle yakın çalışıp Ak Parti’yi derinden rencide etmesi… Bu sorun içinde formül bulunmuş durumda.
Peki, bir iltihak olacaksa nasıl olacak? İşte Ankara’da kulağıma gelen kulisler.
Saadet Partisi Ak Parti ile görüşmeleri Oğuzhan Asiltürk yürütüyor.
Sayın Asiltürk’le yapılan görüşmelerde ilk gündeme gelen konu Mustafa Kamalak’ın durumu oldu.
Saadet bu konuda çözüm yanlısı. Bir iltihak olacaksa Kamalak’ın dışarda kalması üzerinde anlaşıldı.
Yani Saadet Partisi Ak Parti’ye gelecek. Ancak Genel Başkan Mustafa Kamalak dışarda bırakılacak.
İltihak sonrası Saadet Partisi’ne 5 seçilebilecek yerden toplam 10 adaylık verilecek.
Bu adaylıklardan birer tane İstanbul’un 3 bölgesine dağıtılacak. Bu adaylardan birinin Kürt kökenli ve çok ciddi oy potansiyeli olduğu konuşulanlar arasında.
Konya’dan da Saadet kontenjanından bir aday gösterilecek.
Burada herkesin aklına Fatih Erbakan gelebilir. Düşünülen Saadet adayı o değil.
Zira Fatih Erbakan’a da teklif götürülecek. Ancak Konya değil başka bir bölge düşünülüyor.
Peki, Konya’dan gösterilecek Saadet adayı kim?
Mustafa Özkafa…
Evet, Konya büyükşehir eski belediye başkanı Mustafa Özkafa Ak Parti’nin Saadet kontenjanından milletvekili olarak aday göstermeyi düşündüğü isim.
Mustafa Özkafa doğru bir tercih olur mu?
Bence olur. Saadet cenahında oy potansiyeli en yüksek isim.
Belediye Başkanlığı döneminden yakından tanırım. Saygın bir isim.
Yumruk sıkan değil diyalog yanlısı bir isim.
Böyle bir tabloda Saadet oylarını Ak Parti’ye blok olarak getirebilecek tek isim diyebilirim.
Yani Saadet’le yapılacak bir birliktelik, Mustafa Özkafa’nın Konya adaylığı makul adımlar.
Bunun yanında şayet Cihanbeyli hattında Sayın Ağralı’nın yanına iyi bir isim daha aday gösterilip o bölge desteklenirse ben Konya’da Ak Parti’nin 12 Milletvekilini alabileceğini düşünüyorum.
Sadece Konya değil. Türkiye ölçeğinde de Saadet’le birlikte girilecek bir seçimden Ak Parti tek başına iktidar çıkartabilir.
Ak Parti’nin aldığı oyu Hüdapar ve Saadet’le desteklediğinde tek başına iktidar bandını geçecektir.
Ancak burada geçmek yetmez. Pekiştirmek gerekir. Bu yüzden geriye atılması gereken bir adım daha var.
Yalçın Topçu öncülüğünde BBP’nin de Ak Parti’ye iltihakını sağlamak gerekir. Tıpkı Saadet’le yapılan gibi Mustafa Destici’yi dışarda bıkarak yapılacak olan bir iltihak Ak Parti’yi biraz daha güçlendirecektir.
Bir sonraki adımın ben bu olacağını düşünüyorum. Zira Yalçın Topçu’nun kabinede yer almasını buna yordum.
Özellikle milliyetçi isimlerden güçlü bir iki ismi, örneğin Tuğrul Türkeş’i Adana veya Mersin’den aday yapmaya ikna ederse Ak Parti. Kısaca o hattı da güçlü tutarsa bu atılan adımların sandığa pozitif yansıyacağını düşünüyorum ben.
Burada bir not düşeceğim.
Saadet iltihakı ve Mustafa Özkafa’nın adaylığı konuları kulis bilgileri. Yani henüz imzalar net atılmış değil. Pazarlıklar neticesinde Saadet’in bu önerileri kabul etmemesi de söz konusu olabilir. Bu yüzden son noktaya gelinmiş değil.
Yine de ülkesi adına sorumluluk alan herkesi tarih övgüyle anacaktır. 1 Kasım’a yönelik umutlu bekleyişimiz sürecek.