Para insan hayatında olduğu kadar aile hayatında da önemli bir yere sahiptir. Zira hayatımızı devam ettirebilmemiz, ailemizin geçimini sağlamamız için üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmeli ve takdir edilen rızkımızı kazanmalıyız…
Ancak bilmeliyiz ki aile hayatı esas olarak parayla değil onu besleyen manevi değerlere sahip çıkmakla korunabilir. Bu nedenle maddiyata gerektiğinden fazla önem atfetmemeliyiz. Aksi halde geçimimizi sağlayan para bir zaman sonra geçimsizliğe neden olabilir…
Bakın çağımızda Müslümanın aile yapısını tehdit eden en büyük problemlerden biri de maddi sıkıntılardır. İnsanın her halinin bir olmayacağı gibi, zaman içerisinde ailenin durumunda da değişmeler olacaktır. İnsan kimi zaman, sağlık sıhhat, mutluluk ve huzur içinde olabileceği gibi kimi zaman da hastalık, keder ve sıkıntı durumlarında bulabilir kendini..
Aile de böyledir; eşlerin durumlarının değişmesiyle ailenin durumu da maddi- manevi olarak değişir. Yeni evlenen, ilk çocuklarını dünyaya getiren bir çiftin durumu ile annesini-babasını veya evladını kaybetmiş bir çiftin durumu bir olmayacaktır. Bunun örneklerini daha da çoğaltabiliriz.
İşte bunun gibi ailenin maddi durumu da her zamanki düzenli seyri koruyamayabilir. Kimi zaman, hiç olmadık bir anda, elde ne var ne yok çıkarmak gerekebilir. Ya da ailede çalışan kişinin işinden olması gibi bir durum meydana gelebilir. İşler iyi gitmeyebilir, çalıştığı veya çalıştırdığı müessese iflas edebilir veya durma noktasına gelebilir..
Aslında bütün bunlar, sünnetullah dediğimiz Allah Teala’nın adetinin bir gereği ve bizim imtihan dünyasında yaşayışımızın bir sırrıdır. Eğer insanoğlu şu dünya hayatında hiçbir sıkıntı yaşamayacak olsaydı, onun yaratılma ve imtihana tabi tutulması gibi bir hikmeti de olmazdı..
Elbette şuurlu bir Müslüman aile bütün bunların farkında olmalıdır. Rasulullah Efendimiz’in de (s.a.v) dediği gibi, mümin dünya hayatını kendisine bir saadet yurdu değil zindan olarak gördüğü takdirde içine düştüğü maddi sıkıntılar için kendisini rahatlatıcı cevaplar bulabilir..Duâ ile..