Ilımlı İslam tabiri Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammet b. Selman’ın ekonomi formunda yaptığı bir konuşmada; “radikal İslam anlayışından ılımlı İslam anlayışına geçeceğiz, 1979 öncesine döneceğiz” demesiyle dünya gündemine oturdu.
Ne demektir “ılımlı İslam?”
Sanki Yüce Allah iki İslam göndermiş; “biri katı, aşırı İslam, diğeri ise, ligth/ılımlı İslam!” Müslümanlar bugüne kadar birincisinden hazzetmemiş, şimdi de ikincisini deneyelim diyorlarmış.. Böyle bir şey yok. Yüce Allah’ın gönderdiği İslam, tektir. Bunun ılımlısı, yumuşağı, katısı, radikali olmaz. Belki bunlar, Müslümanlık anlayışı ya da yorumu hakkında söylenebilir.. Tarihte Hariciler aşırı din yorumuna, Mürcie de gevşek bir din yorumuna sahipti gibi.. Ama kastedilen bu değil.. Ilımlı İslam yorumu, ABD ve Batı düşünce/strateji kuruluşlarında üretilen bir tanımlama biçimidir.
İslam; itikattan ibadete, hukuktan siyasete, komşuluk ilişkilerinden uluslararası ilişkilere, mutfak kültüründen giyime, binitten ev mimarisine varıncaya kadar hayatın her alanında itidali önceleyen bir dindir. Bu bağlamda İslam’ın radikali, softu yoktur.
İşin özeti, ılımlı İslam, bir ABD yapımıdır.
Prens MBS’ın 1979 öncesine döneceğiz demesi, hangi manaya geliyor?
1979 öncesi Suudi Arabistan’da kültürel selefilik hâkimdi. Eylemci selefilik yoktu. Bilindiği gibi 1979 ve 1980’li yıllarda İslam âleminde büyük olaylar yaşandı. İran İslam Devrimi, Kâbe baskını, Afganistan cihadı… Kâbe baskınını Suudlu Cüheyman ve arkadaşları gerçekleştirdi. Kabe işgali, kültürel selefilikten cihadi selefiliğe bir geçişti.. Devlet nizamına doğrudan bir başkaldırıydı.. Afgan cihadıyla birlikte Suudlu Vehhabi gençler Afganistan’a savaşmaya gittiler,, Sonra Bosna savaşına katılma.. Belirli bir süreçten sonra 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren gençler arasında Suud kökenlilerin kahır ekseriyeti oluşturması… el-Kâide lideri.. İşid vb. gibi oluşumlar içerisinde Vehhabi savaşçıların yer alması… Radikalleşmeye başlayan Vehhabi hareketi Suudi rejimi için de bir tehdit oluşturmaya başladı.. Bütün bu olup bitenler Suud rejimini yeni bir din dili geliştirmeye zorladı.
Eylül ayı içerisinde Kâbe imamı Südeysi, ABD ile Suudi Arabistan’ın birlikte çalıştığını söyledi. Bunun arkasından Muhammed b. Selman’ın ılımlı İslam açıklamaları geldi. Çok geçmeden siyasi iktidarın bu açılımını dini açıdan meşrulaştırmak adına müftü Abdülaziz Âl-i Şeyh, haması terör örgütü ilan etti. İsrail’le birlikte Lübnan Hizbullah’ına karşı savaşacaklarını söyledi. Bütün bu olup bitenler birbirinden kopuk değil. Her birisi yeni dönemin ayak sesleri..
Büyük güçler İslam dünyası üzerinde operasyonlar yapıyorlar. Önce karşımıza vahşî görünümlü Daiş terör örgütünü çıkardılar. Bu örgüt eliyle Müslüman katliamı yaptırdılar ve Müslümanların kadim tarihini yerle bir ettiler. Suriye ve Irak Müslümanları çok acı çekti. Şimdi de vahşi Müslümanlık kartını geri çekip ılıman Müslümanlık kartını ileri sürüyorlar. Bunun adı, “Ey Müslümanlar! Ölümü gördünüz, şimdi sıtmaya razı olun” demektir.
Özetle Ilımlı İslam, Batı’nın bölge ülkeleriyle barışık yeni hükûmet ve devletler oluşturma projesidir. Ilımlı İslam, Batı’nın İslam dünyası üzerinde ekonomik ve kültürel sömürüsüne devam vizesidir. Ilımlı İslam, politik olmayan bir İslam anlayışına yeşil ışık yakmaktır. Ilımlı İslam, İslam’ı ve Müslümanları oyun kurucu ve tarih yapıcı olmaktan çıkarıp edilgen bir konuma düşürmenin adıdır. Ilımlı İslam, radikal İslam vb. gibi tabirler, strateji merkezlerinin ürettiği ve İslam dünyasında yeni oyunlar oynamanın şifreleridir. İslam dünyasının akl-ı evvelleri bu konuda uyanık olmalı, halkların bilgi ve bilinçlerini diri tutmalı, kendi topraklarında sömürgecilerin her türlü desise dolu operasyon girişimlerine geçit vermemelidirler.