23-24 Mart 2018 tarihlerinde Malatya’da 24. İlahiyat ve İslamî İlimler Fakülteleri dekanları toplandı. Bu toplantı her sene bir İlahiyat Fakültemizin ev sahipliğinde fakültelerimizin eğitim-öğretim ve iç sorunlarını masaya yatırmak ve çözüm önerilerini tartışıp sonuçları gerekli yerlere iletmek üzere yapılmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “İslam Güncellenmelidir” başlıklı konuşması ve bu konuşmada Diyanet İşleri Başkanlığı ve İlahiyat Fakültelerinin işbirliği yaparak dini sorunların çözümünde bir araya gelmelerini talep etmesi, dekanlar toplantısına ayrı bir sorumluluk yükledi. Böylece bir gündem çakışması yaşandı.
Malatya’da yaptığımız bu toplantıda; Diyanet İşleri Başkanımız, yardımcıları, daire başkanları, 84 İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanları, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü ve çalışma arkadaşları olmak üzere üç kurum bir araya geldi. Çok da iyi oldu. Birlikte neler yapabiliriz? Sorusuna cevap aradık. İslam âleminin ve ülkemizin içinde bulunduğu durum, ayrıca dini hayat, birlikte işbirliği alanları, koordineli nelerin yapılabileceği gibi meseleler uzun uzun tartışıldı. Toplantının açılışına Başbakan yardımcımız Sayın Bekir Bozdağ’ın katılımları ve muhteşem bir konuşma yapmaları, özellikle bu konuşmanın içeriği, gündemi belirlemiş oldu.
Malatya’da yapılan Dekanlar toplantısı iki gün sürdü. Hem İslam âlemi ve hem de ülkemiz için güzel kararlar alındı. Son gün, çok kapsamlı bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Basın, bu bildirgeye geniş yer verdi. Bu bildirgede birçok konuya temas edildi. Tabii ki esas olan salt bildirge yayınlamak değil, bildirgede dile getirilen hususların bir an önce hayata geçirilmesidir. Ayrıca, bir takip mekanizmasının da kurulmasıdır. İnşallah bu da olacaktır.
24. İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanları toplantısının sonuç bildirgesinde birçok konunun altı çizildi. Kur’an’dan sonra İslam’ın anlaşılmasında çok önemli bir kaynak olan nebevi sünnete kuvvetli vurgu yapıldı. Hz. Peygamberin örnekliği olmadan İslam’ın sosyal hayatta görünürlüğü olamayacağı vurgulandı. Ayrıca tekfirci, dışlayıcı, dayatmacı ve ötekileştirici yaklaşımlardan şiddetle kaçınılması gerektiği dile getirildi.
Bilindiği gibi İslam, tevhid dinidir. Müslümanlar arasında sosyal tevhidin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Çok önemli bir başka konu da gündelik hayatın tıkanan noktalarında İslami çözümlerin gerekliliği üzerinde duruldu. Bu işi üslenecek olanların, ehliyet ve liyakat sahibi olmalarının önemine işaret edildi. Ülkemizde yapılan tartışmaların odağında bulunan konuların arasında kadınla ilgili meseleler gelmektedir. İslam, cinsiyetler arasında çatışmayı değil; adalet, merhamet, sevgi, uyum ve tamamlayıcılığı esas almıştır, denilmek suretiyle kadına verilen değerin altı çizildi. Bunlarla birlikte, bir diğer konu da toplumun İslam alanında tutarsız yeni yorumlara muhatap kılınmasının tehlikelerine dikkatler çekildi.
Netice olarak, yukarıda işaret ettiğimiz gibi her üç kurum gerek eğitim-öğretim alanında ve gerekse ortaya çıkan güncel dini meselelerin çözümü konusunda işbirliğine gideceklerdir. Cenab-ı Hak milletimizin yardımcısı olsun.