Türkiye, havyan üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden, Kezâ Konya da Türkiye’nin büyükbaş, küçükbaş üretimi ve bunların sütünden elde edilen ürünlerin üretilmesi noktasında önde gelen illerden.
Geçtiğimiz gün bir veterinerle yaptığımız sohbette laf lafı açtı, konu Hayvan Sağlığı Sigortasına geldi. Konuyu tam anlamadan “Hayvan sigortası zaten var” dedim.
Konu öyle bildiğimiz gibi değilmiş. Hayvan sigortası, hayvanlara bir zarar geldiğinde onu sigorta karşılamak için yapılan bir poliçeymiş. Veterinerin anlattığı olay ise hastalıklı, iğne yapılmış yada başka nedenlerle yenilmesi uygun olmayan hayvanlar için sigorta varmış.
Başta Avrupa ve birçok ülkede bu sigorta poliçesi uygulanıyormuş.
Konunun detaylarını açtık, aslında bunun yıllar önce Türkiye’de uygulanması gerektiğini de vurguladık. Çünkü hastalıklı hayvanlar mezbahalarda kesime gidiyor ve oradaki yetkililer hayvan sahibine hayvanın bir sorunu olup olmadığını soruyor. E haliyle hayvan sahibi hasta olduğunu söylerse etin fiyatı düşeceği için genelde böyle bir durumu yetkililere bildirmezmiş.
Kasap vurup bıçağı keser, etlerde hoop paket ve tüketiciye gidermiş.
Aynı durumda penisilin ilacı ve diğer ilaçlar için yapılan hayvanlar için de geçerliymiş.
Hakikaten böyle mi? Evet gerçekten öyle. Çünkü çiftçi ailesinden geldiğim için sorgu sual olmadan hayvanlarımız kesilirdi. Oradaki diğer kesilen hayvanları da görürdüm, kimse de “Bir sorunu var mı” diye sormazdı, zaten sorsalar da söylenmeyecekti.
Ama “Hayvan sağlığı sigortası” olsa. Hastalıklı ve ilaçlı hayvanlar asla kestirilmeden iyileşinceye kadar beklenecek. Eğer kestirilse bile et tüketiciye ulaşmadan imha edilecek ve zararı sigorta karşılayacak.
E sigorta şirketleri hep böyle durumla karşılaşmamak için hayvanların sağlığını ve aşılama ilaçlama takvimini takip edecek ve bu hayvanlar asla tüketiciye gitmeyecek.
Üstelik sigorta şirketleri hayvan hemen hastalanmasın diye dayanıklılık ve erken teşhis tedavisi için gerekli olan işlem ve aşıları da önceden yaptıracaklar. Böylelikle bazı ilaçların kullanılmasına bile gerek kalınmayacak.
Diğer yandan zararlı et ve süt ürünlerini yiyen bizler artık böyle gıdaları tüketmeyeceğiz, belki daha az hastaneye gideceğiz. Hatta hastanelere bu yüzden gelen hasta sayısı azalacak ve buradan da tasarruf sağlanacak.
Hatta bu sigorta için öyle külfetli bir yasaya da gerek yok. Mevcut hayvan sigortasına ‘Hayvan Sağılığı Sigortası’ ekleniverilecek.
Aslında geç kalınmış bu uygulamayı Tarım ve Orman Bakanlığımız hemen hayata geçirmeli. Eğer onlar bunu yapmazlarsa, milletvekillerimiz konuyu Meclise taşıyıp kanun haline getirmeli.
Hayvan Sağlığı sigortası nereden bakılsa faydalı ve gerekli. Artık bunun üzerinde kim çalışır ve başarırsa Türk halkı için büyük bir iyilik ve sevap almış olacak.