Gıda, enerji, ham madde gibi emtialar başta olmak üzere pek çok alanda yaşanan dar boğaz, ilaç ürünlerinde de derinden hissediliyor.
Dün aft ilacı almak için gittiğim eczaneden eli boş döndüm. Sorunun ne olduğunu sorduğumda adeta bir dokundum bin ah işittim. Eczacı abimiz, dört ilaçtan birini temin edemediklerini ifade etti.
Sağlık Bakanlığı tarafından ilaçta yılda bir yapılan kur güncellemesi, ilaç tedarikini iyiden iyiye krize sokmuş. Şuan eczanelerde aradığınız ilaçların birçoğunu ne yazık ki bulamıyorsunuz. Bazı grup ilaçlar hiç bulunamazken, bazı grup ilaçlara da çok kısıtlı erişim sağlanabiliyor.
Eczacılardan aldığım bilgiye göre; özellikle çocuk hastaların tedavilerinde kullanılan şurup formundaki antibiyotiklerde, ateş düşürücü ve ağrı kesicilerde büyük sorun yaşanıyor. Hipertansiyon ilaçları, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları, mevsimsel soğuk algınlığı ilaçları, antidepresanlar, ağrı kesiciler, analjezik ampuller, kulak damlaları, göz damlaları, burun spreyleri, doğum kontrol hap ve iğneleri, kortizonlar ve egzama ilaçlarına erişimde büyük sıkıntı yaşanıyor.
Sorunun temelinde ne olduğunu da eczacı abimizden öğrendim.
Buna göre, ilaç fiyat değerlendirme komisyonu yılda bir defa, ocak veya şubat ayında toplanıyormuş ve yıl boyunca ilacın fiyatında esas alınacak Avro kurunu bu toplantıda belirleyerek sabitliyormuş.
Aslında her sene toplantı öncesi piyasada bu tarz sıkıntılar normalde de yaşanıyormuş fakat bu sene sıkıntı daha fazlaymış.
Bu sene başında yapılan toplantıda ilaç fiyatları belirlenirken; Avro kuru 7,86 TL olarak sabit tutulmuş. Avro kuru 19 TL seviyesine çıkınca da iş içinden çıkılmaz hal almış. Aradaki makas açıldığı için pek çok ilaç şirketi piyasaya ilaç arzı yapmamaya başlamış.
Hatta eczacılardan aldığım bilgiye göre, şuan piyasada 15 TL olan bir şurubun sadece şişesinin maliyeti üreticiye 10 TL civarındaymış. O yüzden pek çok üretici zarar ettiğini gerekçe göstererek ilaç arzını kesmiş.
Ecza depolarında ilaç ara ki bulasın diyerek tepki gösteriyor eczacılar.
Kısacası ilaçta yaşanan sıkıntı da diğer pek çok sıkıntı gibi tamamen duygusalmış…
Ofise geldiğimde ben de ufak bir araştırma yaptım. Hakikaten de öyle; fiyat kıyaslaması yapıldığı zaman Türkiye’de 1 Avro’ya satılan bir Asprin ağrı kesici, Hollanda’da 5 Avro civarında satışa sunuluyor.
Diğer Avrupa ülkelerinde de fiyatlar yüksek.
Devletimiz gıda fiyatlarında yapamadığı baskılamayı ilaç fiyatlarında başarmış ama bu defa da ürün arzında bir dar boğaz oluşmuş.
Konu çok ciddi. Çünkü ilaç herhangi bir tüketim ürünü değil. Yetkililerin bir an önce çare üretmesi gerekir. Sağlık Bakanlığı ile ilaç üreticileri ve eczacıların bir araya gelerek bir an önce çözüm üretmesi şart.
Yoksa hem hekimlerimizin tedavisi yarım kalır hem hastalar sağlığından olur hem de eczaneler kapanma noktasına gelir.
Yerli ilaç üretimi konusuna hiç değinmiyorum bile…