İl Başkanının kim olacağına dair son yazım olumlu/olumsuz fazlasıyla tepki aldı.
Bu tepkilerden en doyurucusu! Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun’a çok yakın bir kaynaktan geleniydi…
…
Yazımda belirttiğim, “Ahmet Sorgun’un, Mustafa Yazlık’ın İl Başkanlığını istediği ve bunu açıkça dillendirdiği yönündeki bilgilerin tamamıyla yanlış” olduğunu söyleyerek başladı söze…
İki sağlam gerekçe gösterdi;
İlki; “Meram Belediye Başkanlığı Aday Adaylığı döneminde Mustafa Yazlık üzerinden Ahmet Sorgun’un fazlasıyla yıpratılmaya çalışıldığı… O dönem yaşananlardan Sayın Sorgun’un ağzının yandığı... Bu sebeple de İl Başkanlığı için bu ismi düşünmeyeceğini” ekledi sözlerine…
‘Sadece Hemşerisi olan bir ismi akraba yaptılar. Yeğen yaptılar. Bu sebeple Yazlık’ın adaylığına çok sıcak bakmıyor… Bestami İnan ya da Ercan Uslu ismini telaffuz etmiş olsaydın yazında, çok daha doğru bir tespit yapmış olurdun” yorumuyla sonlandırdı sözlerini…
İkinci gerekçesi ise; Ahmet Sorgun’un böyle bir düşüncesi olsa bile bunu asla dillendirmeyeceği…
Tanıdığımız kadarıyla her iki gerekçeye de hak vermemek elde değil. Ayrı sıkıntıları yaşamak ve yaşatmak istemeyecektir Ahmet Sorgun.
Biz aday sayısını ikiye düşürdüğümüzü düşünürken bu açıklamadan sonra Bestami İnan ve Ercan Uslu isimleriyle aday sayısı üçe çıktı.
Hayırlı olsun!
Bu seferde ‘Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” hatırlatmasını yaparak kendimi garantiye almak istiyorum…
Diğer taraftan;
İlk olarak yine bizim duyurduğumuz, Ak Parti’nin ikinci adamı Hayati Yazıcı ile Hasan Angı’nın İl Başkanlığı için yaptığı görüşme, hiçbir taraf tarafından yalanlanmadı.
Bu da diğer önemli anekdot… Hasan Angı’yı hala en güçlü aday yapan bir anekdot…
…
Ve Konya’nın diğer önemli gündemi Recep Konuk;
Bakmayın öyle köşeden ahkam kestiğimize. Recep Konuk olayında, Konya siyaseti ile az biraz ilgilenen bir vatandaş kadar biliyoruz…
Konuk, Konya ve Türkiye için önemli bir isim. Yaptıklarını, özverisini, hizmetlerini ne kadar takdir etsek azdır.
Devam etmeli mi, etmemeli mi? taraflar çıkıp istediği kadar tartışsın.
Benim asıl merak ettiğim konu şu;
Diyor ya şair “Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi” diye…
Bir şeyler oldu, bir fırtına koptu ama ne olduğunu anlayamadık hiçbirimiz…
Bir anda ortalık toz duman oldu. Bir fırtına koptu ki Konya’da Amerika’yı kasıp kavuran bilmem ne kasırgasından büyüktü. Yüründü, toplanıldı, sloganlar atıldı, kızıldı, ağlanıldı, gitti, ve nihayet geldi, sevinildi…
Recep Konuk’un aday olmamasını isteyenler kimdi? Önüne engel koyanlar kimdi? Kendisi üzerinde oyun oynayanlar? Adaylığına karşı çıkanlar? İftiralar üretenler? Vızıldayan sinekler? Üreyen it’ler? Havlayan köpekler kimdi?
Süreç nasıl işledi? Bu noktaya nasıl gelindi? Nasıl geri dönüldü?
Fırtınadan geriye ise yukarıda sorduğum sorular kaldı sadece…
Birde hasarsız raporu…
Allah’tan hiçbir şey devrilmedi…
Sonuç olarak sadece kim kal dedi onu biliyoruz;
Konya… Konya çiftçisi… Konyalı üretici…
…
Geriye kalırsa bu yanıtsız bu sorular kalsın sadece…
Yeter ki şehir yara almasın artık!