Yerel seçimlerden sonra devam eden siyaset tartışmaları hız kesmeden sürüyor. Bu tartışmalarda da AK Parti İl Başkanlarının ve teşkilatlarının değişimi noktasında genel bir kanaat var.
Bu çok haklı bir talep.
Fakat bu talebin gerçekleşmesi için değişime öncelikle AK Parti Genel Merkezi’nden başlamak gerekiyor. Bu sebeple de AK Parti Genel Başkan Yardımcılarının ve MKYK’nın bir kere değişmesi lazım.
Özellikle de kendi şehrinde büyük hezimet yaşayan, hatta neredeyse bir tane bile ilçe kazanamayan genel başkan yardımcıları dururken; il başkanlarının değiştirilmesinin pansumandan bir farkı olmaz.
Kendi şehirlerinde başarısız olan, aldıkları kararları kendi eksenlerine göre planlayan, toplumun sesine kulak tıkayan genel başkan yardımcılarını hepimiz biliyoruz. İsim vermeme gerek yok, neredeyse hepsi…
Onun için sistemin bir kere yukarıdan başlayarak değişmesi lazım. Bunu bir kenara not edelim.
*****
Konya’ya gelirsek;
Birincisi, bence Konya eğer bir kriter varsa Türkiye’deki en başarılı üç ilden bir tanesi. Oy kaybı anlamında tabi ki Türkiye’nin her yerinde oy kaybı yaşandı. Bu genel bir oy kaybı. Fakat AK Parti Konya’da Türkiye’nin tersine birinci parti.
İkincisi, Yeniden Refah Partisi’nin en güçlü olabileceği muhafazakar taban Konya’da yaşıyor. Öte yandan AK Partili olup da ders vermek için bu seçimde Yeniden Refah’a gönül rahatlığıyla oy veren kitle de Konya’da yaşıyor. Bu durumu göz önünde tutarsak, Konya ne İstanbul’a ne Ankara’ya ne İzmir’e ne Antalya’ya benzemez. Dolayısıyla insanlar Konya’da Yeniden Refah’a oy verirken rahatsız hissetmediler. Çünkü YRP’yi 2023’ün Cumhur ittifakı ortağı olarak düşündükleri gibi burada bir cezalandırma varsa da kendi vicdanlarının rahatlamasını sağlayarak bunu yaptılar. YRP’nin Konya’da çok oy almasının sosyolojik temeli aslında tam olarak bu.
*****
Konya’da AK Parti adına kaybedilen büyük ilçeler Ereğli, Seydişehir ve Akşehir ile ilgili genel bir eleştiri var. Şunu net bir şekilde ifade etmeliyim ki; Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP, Seydişehir veya Beyşehir’in kendilerine verilmesini talep etti. Bu çok haklı bir talepti! Eğer Seydişehir MHP’ye verilmiş olsaydı Çumra da Seydişehir de Cumhur İttifakı’nda kalırdı. Seydişehir’de MHP, Çumra’da AK Parti çok rahatlıkla seçimi alırdı. İlçelerin bu şekilde planlamasını genel merkezler yaptı. İttifak görüşmelerini kim yürüttüyse bu ilçelerin kaybının sorumlusu da onlardır.
Ereğli’nin kaybedilmesi ise başka bir olay. Ereğli çok farklı bir sosyoloji. Konya’da bir Ereğli bir de Meram iki dönem başkanlığa izin vermeyen ilçeler. Meram bu seçimde bu geleneği değiştirdi ama Ereğli yine aynı devam etti. Burada diyecek bir şey yok.
Akşehir’de ise durum daha farklı. Büyükşehir Belediyesi Akşehir’e ciddi yatırım yaptı. Su ve kanalizasyonla ilgili yatırımların biraz gecikmesi önemli bir rol oynadı. Akşehir’de öyle ya da böyle bir tabanı olan, Uğur İbrahim Altay’ı da kendisine yakın gördüğünü söyleyen CHP’nin adayı A. Nuri Köksal kazandı. Genel ekonomik sıkıntılar ve A. Nuri Köksal’ın başarılı kampanyası da burada etken oldu.
Bu ilçeler haricinde Cihanbeyli’de de önemli bir strateji yürütüldü. Herkes için asıl sürpriz olan Cihanbeyli’nin kaybedilmesiydi. DEM tavşan aday çıkararak seçime girdi, herkes CHP ve DEM’in eşit oy alacağını ve Mehmet Kale’nin kazanacağını düşündü ama DEM seçmeni orada kendi adayına oy vermedi CHP’ye yöneldi. Burada CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş’ı tebrik etmek lazım. Çok iyi bir kent uzlaşısı yönetti, tebrik ederim Sayın CHP vekili Barış Bektaş’ı.
*****
Peki Hasan Angı ve teşkilatı başarısız mı?
Bir kere şuna bakmak lazım; Konya merkezde AK Parti hiçbir belediyeyi kaybetmedi. Hatta Hasan Angı biraz da risk alarak çok erken bir vakitte merkezde tüm başkanlarla yola devam edileceğini duyurarak onlara sahip çıktı.
Bu hem parti içi kavgayı engelledi hem de başkanların oylarının konsolide olmasını sağladı. Çünkü olası aday adaylık rekabetinde mevcut başkanlar yıpratılırdı. Bu hamleyle zaten en az yüzde 10’luk bir oy kaybının önüne geçildi.
Ankara, İstanbul’u zaten söylemiyoruz Adana, Antalya, Bursa, Mersin hatta Gaziantep’te merkez ilçelerin ya tümü ya da birkaçı kaybedildi. Kayseri’de bile oylar çok geriledi. Ama Konya’da AK Parti hala tartışmasız birinci parti. AK Parti’nin Konya’da en yakın rakibi ise geçtiğimiz seçimde olmayan ve gelecek seçimde de aynı rüzgarı yakalamasını beklemediğim YRP idi.
Kaybedilen büyük ilçelerin gerekçelerini yukarıda yazmıştım, küçük ilçelerden de bahsetmem lazım. Altınekin ve Sarayönü gibi ilçelerde de genel dengeler söz konusuydu. Daha açık ifadeyle mikro milliyetçilik söz sahibiydi. Sarayönü’nde Ladik, Kurşunlu gibi büyük mahalleler kendilerinden birinin aday olmasını istediler. Aynı durum Altınekin’de de Akıncılar ve Dedeler Mahalleleri için söz konusuydu. Bu eksende, yukarıda da bahsettiğim gibi YRP’ye oy vermekten rahatsız olmayan seçmen mikro milliyetçilikle AK Parti’ye oy vermedi. Teşkilat bu ilçelerde fiziksel yatırımların tamamlandığını artık insana yatırım yapma amaçlı da nereli olduğuna bakmaksızın eğitim kalitesi yüksek kişileri aday yapmaya yöneldi. Ama halk bunu anlamadı ve lokal milliyetçilik yaparak ceza kesti. Özeti bu…
****
Peki Hasan Angı için ne söylemek lazım?
Sonuçta, eğer teşkilatlarda Türkiye geneli bir değişiklik olursa Hasan Angı’nın değişmesi gayet normal olur. Bunda bir şüphe yok. Ancak benim gözlemim; Hasan Angı’nın milletvekili seçimleri başta olmak üzere Genel Merkeze sunduğu raporlardaki haklılığının ortaya çıkmasının ardından kendisine güvenilecek bir profil çizdiği. Bu sebeple değişim Hasan Angı’nın onayıyla, fikri alınarak yapılabilir. Burada, kesinlikle eski milletvekillerinin, sürekli aday adaylığı yarışına girenlerin ve geçmişte AK Parti’de görev yapmış belediye başkanı gibi isimlerin il başkanı olmayacağına emin olun! Eski yüzleri düşünmeyin…
Farklı, temiz, heyecanlı, genç bir yüzün olacağını düşünün. Hasan Angı’nın işaret edeceği bir ismi düşünün. Ama ben yine de Hasan Angı’nın devam etme ihtimalinin yüzde 50’nin üstünde olduğunu düşünüyorum.
Milletvekilliği seçimlerinde ‘sen milletvekili olur musun?’ teklifine, ‘isterseniz olayım ama bana bırakıyorsanız olmayacağım’ diyen Angı, il başkanlığı için de aynı şekilde, ‘siz istiyorsanız devam edeyim, istemiyorsanız bırakayım’ der. Her yeri değiştirme kararı alırlarsa da kimi yapalım Hasan Bey diye sorarlar. Hasan Angı’nın 3 prensi var. Onu da gelecek yazıda yazalım.