Üniversite diploması olanlar bilir “İktisata Giriş” diye ders kitabı vardır. “İktisata Giriş 1” ve “İktisata Giriş 2” diye. Bir derse 2 aşamalı geçiş olacak kadar zor. Gerçi “Matematiğe Giriş” diye kitaplar hala var ülkemizde.
En geniş anlamıyla mevcut kaynakların sınırlı olması ve bu kaynakları sunacağımız insan ihtiyaçlarının ise sınırsız olması sonucu doğmuş bir bilimdir iktisat.
Basitçe eldeki sınırlı kaynaklarla yapılacak üretim, fiyat, üretimin ticareti, dağıtımı, bölüşümü, para dolaşımı ve tüketimi insan tercihlerine en uygun şekilde belirlemektir. Yüzyıllar içinde insanlık her alanda olduğu gibi iktisat alanında da farklı görüşlere sahip olmuş, iktisadı kendi dünya görüşlerine göre yorumlamışlar.
Aşının bulunacak olması ve ilaç çalışmalarının son hız ilerlediği, sonbaharda sonuçlanabileceğine ilişkin ciddi açıklamalar var. Düzeltme eğilimindeki piyasalar bir kez daha yönünü tırmanışa çevirdi. Borsaların geldiği düzey pandemi öncesi rekor düzeyde.
Virüs döneminde ekonomik destek paketleri ve merkez bankalarının parasal genişlemeleri çoktan 10 trilyon $ üzerine çıktı. Salgının küresel ekonomiye toplam maliyeti ise 9 trilyon $ hesaplanıyor. Virüs hayatımızdan çıkmamış olsa da, ekonomilerin açılmaya başlanması ve verilen likidite piyasaları harekete geçirmeye yetti.
Sınırlı kaynaklarda biraz genişleme ile iktisat şaştı mı, hayır.
***Devlet İstatistik Enstitüsü 130 yıllık bir kurum
Osmanlı döneminde, 1891 yılında Merkezi İstatistik Encümeni olarak faaliyetine başlamıştır. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, Merkezi İstatistik Dairesi adı ile kurulmuştur. 1930 yılında Daire'nin tüm görevleri yeniden düzenlenerek İstatistik Umum Müdürlüğü adını almıştır. 1962 yılında Devlet İstatistik Enstitüsü adını alan Kurum, 18 Kasım 2005 tarihi itibarı ile adı Türkiye İstatistik Kurumu olarak değiştirilmiştir.
Kurum, resmi istatistik programını hazırlar.
Programın işleyişini takip eder.
İstatistiki faaliyetlerin uygulanmasını sağlar ve görevlendirilen diğer kurumların ürettiği istatistik bilgilerinin uygunluğunu inceler.
İstatistik verisi ihtiyacı olan alanları belirler. Uygun veri derleme metotlarını, istatistiki tanım ve sınıflandırmalarını ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak belirler.
Gerektiğinde teknik yardım projeleri geliştirir.
İstatistik alanında bilimsel metot ve bilgi teknolojileriyle alakalı gelişmeleri takip eder.
Diğer ülkeler ve uluslararası kurumlarla işbirliği yapar.
Bilgi ağı ve bilgi akışını koordine eder.
Ülkenin demografi, sosyal, ekonomi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanlarında gerekli görülen her istatistiği derlemek, değerlendirmek, analiz etmek, yayımlamak ve sonuçların bilimselliğini açıklar.
Kalkınma planlarını ve programlarını benimsenen temel ilkeler çerçevesinde belirler.
En popüler sonuçları ekonomik olan gelir dağılımı istatistikleridir.
Sonuç olarak;
İşletme ile karıştırılsa bile tamamen farklı işleyen dallardır. İşletme özel sektörde popüler olan bir meslek dalı olsa bile iktisat bilim ile daha içli dışlıdır.
İktisatlı ol diye eskilerin kullandığı bir söz vardır, tutumlu ol demektir.
Dünyanın en zengin 8 işadamının serveti, dünya nüfusunun yarısının servetine eşit.
2153 milyarder, dünya nüfusunun %60’ını oluşturan 4.6 milyar kişinin toplam parasından daha büyük bir servete sahip.
%1’lik En zengin kesim, 6.9 milyar kişinin toplam varlığından 2 kat daha zengin.
Zenginlik ile iktisat iç içedir. Ülkemizde bankalar hep çok kazanan olsa bile gelişmiş ülkelerde banka sadece aracı kurumdur. Ticaret ve teknoloji ulaşmamız gereken hıza bizi getirecektir.
İki hafta sonu sınavlar var bu hafta sonu lise için sonraki hafta sonu üniversite için olacak. Daha iyi bir meslek için yapılan bu sınavlarda öğrencilere başarılar dilerim.