Rahmeti ve bereketi bol olan Ramazan ayını yaşadığımız şu günlerde İstanbul Veznecilerde meydana gelen bombalı terör saldırısında hayatlarını kaybederek şehit olan kardeşlerimize yüce Allahtan rahmet , yakınlarına baş sağlığı ve yaralı olanlara da acil şifalar diliyorum. Bütün İslam coğrafyasının umudu olmuş ülkemizin güçlenmesine engel olmak isteyen dış güçlerin amaçları artık her kesim tarafından bilinirken bu saldırının son olmayacağını da bilmemiz gerekir. Her bir taraftan Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyen dış güçler Ortadoğu bataklığını kurutacak yegane gücün Türkiye olduğunu bildikleri için , hain planlarını devreye sokmaya devam etmektedir.
Almanya’nın Sözde Ermeni soykırımı yasasını oylamasını yoksa hangi gerekçe izah edebilir ki. Tüm kesimler bu yasanın kabulünün zamanlamasını iyi analiz etmelidir. Özellikle de TBMM’nin dokunulmazlık yasasını 376 evet oyuyla yasalaştırılmasından sonra Almanya Parlamentosu böyle bir yasa ile neyi amaçladığı bellidir. Amaç Türkiye’nin içinde yükselen muhaliflerin elini güçlendirerek kaleyi içten zayıflatmaktır.
Yasa ,toplumsal yaşam içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir zorunluluğu olan alışıkların bütünü olarak tarif edilirken, geçtiğimiz günlerde iki ayrı ülke Parlamentosunda yapılan yasa oylamaları ile kendi halk kitlesinin ihtiyaçları konusunda irdeleyeceğimiz bu günkü yazımızda önce Alman parlamenterlerin 1915 Ermeni soykırım yasasını oylamasının sokaktaki bir Alman vatandaşını ferdi veya milli olarak kesinlikle bağlayıcı olmadığıdır. Alman halkı kendi meclislerinden böyle bir yasa çıkarma beklentisi olmadan sadece Dış siyasetle bağlantılı yapılan bu tasarısının kabulü ile Almanya’nın sadece yabancı ülke olan Türkiye ile ilişkileri açısından bir sonuç doğurur.
Reisi Cumhurun dediği gibi Türkiye’nin siyasetine müdahale olan bu yasanın kabulü , Alman vatandaşlarının günlük hayatında herhangi bir getirisi olmayan ve hangi toplumsal yaraya derman olacağı ise belli olmayan bir yasadır. Oysa TBMM’de oylanan dokunulmazlık yasa tasarısı toplumumuzun tüm kesimlerince beklenen bir yasa olarak teröre destek veren Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile Türk toplumunun tüm kesimlerinin beklentisi olmuş bir yasa olması bakımından önemlidir.
TBMM oylanan bu yasa Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz günlerde onaylaması ile yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile Teröriste yardım ve yataklık eden Milletvekillinin dokunulmazlık zırhı ile silah taşıyan, parasal ve siyasal destek veren vekillerin yargılanması yolu açılmış oluyor. Dolayısı ile toplumumuzda gerilimlere yol açan bu durum giderilerek halkın güven ve istikrarına katkı sağlamış olur. Bu yasa tarihi yargılamadan mevcut duruma göre oluşturulmuş ve toplumun tüm kesimlerince de kabul görmüştür.
Almanya parlamentosunda kabul edilen bu yasaya evet oyu kullanarak oy veren sözde Türk asıllı vekillerin neden evet oyu kullandıklarını tartışırken öne çıkan isim olan Cem Özdemir’in geçtiğimiz yıl Cizre ziyaretinde yaptığı konuşmadan karakterini ve kişiliğini kaybetmiş sadece etiket olarak Türk asıllı olarak kalmış bir vekile ne diyelim denecek çok söz var fakat en makulü damarsız veya kansız olsa gerek . Evet diyen Türk asıllı vekillere seslenmek istiyorum , eğer hayır deseydiniz belki sonuç değişmezdi ama tüm Türkiye sizi bağrına basar hayırlarla yad ederdi , ama verdiğiniz evet oyu ile damarlarınızda dolaşan kanı inkar ettiniz ve bu millet bunu asla unutmayacak.
SAYGILARIMLA