1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3’ncü maddesine göre;”… Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını 1 inci maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre ve bu kararlarda tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamaz…” hükmü gereğince ceza uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda bahsi geçen Kanun'un 1 inci maddesi kapsamında hazırlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 1 inci maddesinde de ;
"Bu Karar'a ve bu Karar'ın uygulanması amacıyla Bakanlıkça yayımlanacak Tebliğlere muhalefet 1567 sayılı Kanun'la ek ve tadillerine muhalefet sayılır."
Hükmü bulunmaktadır.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin olarak Bakanlıkça çıkartılan 2008-32/34 sayılı Tebliğ'in 16 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Türk parası kıymetini koruma hakkında kararlar ve bu kararlara ilişkin tebliğler dikkate alınarak, bankalara ve diğer finans kurumlarına verilecek uygulama talimatı, TC Merkez Bankası tarafından yayımlanan genelgelerle verilmektedir.
Diğer taraftan; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, "İhracat bedellerinin tasarrufu serbesttir. Bakanlık, ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir."
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/48 sayılı İhracat Tebliğiyle, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
2018-32/48 sayılı Tebliğ'in 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında;
"Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez." Denilmektedir.
2018-32/48 sayılı Tebliğ'in 8 inci maddesinin 1 inci ve 3 üncü fıkralarında ise ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesapların aracı bankalarca kapatılacağı, süresi içinde kapatılmayan ihracat hesaplarının aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu Tebliğin, 8. maddesinin 4 üncü fıkrasına göre de;
"İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya 9 uncu maddede belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir."
Bunların yanında, bahse konu 2018-32/48 sayılı Tebliğ'in 12 inci maddesinin birinci fıkrasında "Bu Tebliğin uygulanmasına yönelik Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar Merkez Bankasınca ilan edilir." İfadesine istinaden, TC Merkez Bankası 16 Ocak 2020 tarihli ihracat Genelgesi ilan edilmiştir. Merkez Bankası Genelge ve Talimatları, doğrudan kişileri değil, bankaları ve finans kurumlarını hedef almaktadır.
Banka ve diğer ilgili finans kurumlarının izleyeceği yol ve yöntem Merkez Bankası tarafından belirlenmektedir.
Nitekim, sözünü ettiğimiz TC Merkez Bankası Genelgesi’nin 29 uncu maddesinde;
"İhracat hesabının, ek süreler de dâhil olmak üzere, süresi içerisinde kapatılamaması halinde açık hesap tutarı aracı bankaca 5 iş günü içinde Ek: deki forma uygun olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir. Söz konusu formun açıklama kısmına ilgili ihracat bedelinin ne kadarının İBKB'ye bağlandığı ayrıntılı olarak yazılır." açıklaması yer almaktadır.
Vergi İdaresi, mükellefe durumu izah eden bir yazıyla, “kambiyo taahhüdünü” kapatmasını ihbar eder.
Anılan maddenin 4 üncü fıkrasında ise ihbara rağmen döviz getirme zorunluluğuna uymayanlar için ne yapılacağı açıklanmıştır. Buna göre;
"Bu Genelgenin 28 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki işlemlerden 90 günlük ihtar süresi sonunda kapatılmayanlar için Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince Cumhuriyet Savcılıklarına 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun uyarınca yasal işlem başlatılmasını teminen bildirimde bulunulur ve Bakanlığa, ihbara ilişkin bilgi verilecektir.
Bu çerçevede; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:32/48 )'in 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında söz konusu mükellefe bahse konu ihracat hesaplarının kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderildiği halde, ihracat bedelinin tamamının yurda getirildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmez ve hesap kapatılmaz ise, ilgili Cumhuriyet Savcılığınca 1567 sayılı Türk Parasının . Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca her bir Gümrük Beyannamesi kapsamında gerçekleştirilen ihracata ilişkin bedelin eylem tarihi itibarıyla % 5'i tutarında, Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamaz hükümleri uyarınca İdari Para cezası verilmektedir.
Cumhuriyet savcılığında verilecek cezanın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz hakkı bulunmaktadır.
Sulh ceza mahkemesine itiraz edilmeye karar verilmesi halinde;
Ceza kararı verilirken, 1567 sayılı Kanununun 3 maddesi 3 üncü fıkrasında yer alan, “…verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamaz.” Hükmünün de dikkate alınması gerekir.
2018-32/48 sayılı Tebliğin İhracat bedelinden indirimler başlıklı 7 inci maddesine göre; “ (1) İhracatla ilgili navlun, sigorta primi, komisyon, ardiye, depolama, antrepo, gümrük resmi, harç ve faktoring masrafları ile uluslararası para piyasalarında geçerli faiz oranlarını geçmemek üzere iskonto giderleri gibi masraflar için yapılacak indirimler ile konsinyasyon yoluyla ihraç edilen mallarla ilgili nakil, muhafaza, bakım ve fümügasyon, rafa (maniplasyon), satış ve benzeri masrafların ihracat bedelinden mahsubu bankalarca incelenip sonuçlandırılır.” Hükmünün uygulanıp uygulanmadığının yine ceza kararı verilmeden değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılması gerekir.
Yine ceza kararında, Söz konusu Tebliğ'in yukarıda metni verilen “Terkin” başlıklı 10’uncu maddesi hükümlerinin de dikkate alınması gerekir.
İhracat bedeli avans olarak ya da süresi içerisinde gelmiş ise, bu hususlarında ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Daha önce de açıklandığı gibi, söz konusu ceza uygulamadan önce, ihraç edilen eşya ile ilgili 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre fiilin suç olup olmadığı ya da Gümrük Kanunu’na göre daha ağır para cezasına gerektiren kabahat olup olmadığı değerlendirildikten sonra, 1567 sayılı yasaya göre ceza uygulanması gerektiği düşünülmektedir.