Kış mevsimi özelliğini yaşıyoruz. Dondurucu soğuklar,hayatımızı, yaşantımızı olumsuz yönde etkiliyor.
Televizyon haberlerinde, olumsuz şartların etkilerini ve çeşitli yaşam koşullarında yaşayanların dramlarını seyrediyoruz.
Özellikle, mültecilerin, sığınmacıların durumu içler acısı. Yerlerinden yurtlarından kopan veya koparılan bu insanların çektikleri acılar, yürekleri burkuyor, vicdanları sızlatıyor.
Bu gibi olumsuz durumlardan en fazla çocuklar etkileniyor. Büyüklerin, “Akılsız ve beyinsizlerin” yüzünden nice acılar çekilmekte.
Çocuklar savunmasız, yetimler sahipsiz. Sahip olunmadığı taktirde, çocuk kölelerinin, organ mafyasının eline geçeceği muhakkak.
Müslüman olarak hepimiz, aklımızın ve elimizin erdiği kadar sorumluyuz. Sorumluluğu düşünceden aksiyon haline getirmediğimizde, sorumluluğumuz kat kat artacaktır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, Müslüman bir kardeşin ayağına diken batsa, acısını Müslüman kardeşler duymak zorunda.
Atalarımız, tarihin her döneminde daima mazlumların, ezilmişlerin ve mağdurların yanında olmuşlardır. Din, ırk ayırımı yapmadan herkese yardım elini uzatmıştır.
Tarihin tozlu sayfalarında kalan, Milletimizin bu tür fedakârlıkları, zaman zaman karşımıza çıkıyor. Yüreğimiz, ecdadımızın fedakârlığı karşısında sevgi ile doluyor.
Bizlere; iyi örnekler bırakıp, utandıracak bir geçmiş bırakmayan ecdadımıza rahmet olsun.
Herkesin mutlaka haberi vardır. İHH Derneği Konya’da bulunan yetkilileri vasıtası ile okullarda bir kampanya başlattılar.
“İyilikte Yarışan Sınıflar” ve “Her Sınıfın Yetim Kardeşi Var” yardım kampanyası.
Bu kampanyayı oldukça önemli ve anlamlı buluyorum. Vicdanlarda yer eden merhamet ve yardımlaşma duygularını harekete geçiriyor.
İHH’ya teşekkür etmek ve minnet duymak gerekir. Bizler adına sorumluluğu ele alarak, büyük bir yükten kurtulmamıza vesile oluyorlar.
Peygamber Efendimiz (S.A.V);”Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını oksa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve hacetine erişirsin” diye buyuruyor.
Başka bir hadiste; “Sofralarında yetim bulunduran kimselerin sofrasına şeytan asla yaklaşamaz." Diye buyurmakta.
Bu yüzden İHH’nın bu kampanyası dikkate alınması gereken önemli bir proje.
Okulumuz-Özel Armağan İlkokulu/Ortaokulu- bu kampanyaya destek vermek için kollarını sıvadı.
Öğretmeni, öğrencisi ve velisi ile “Çorbada bir tuzumuz olsun” projesini geliştirerek kampanyaya destek vermeye başladı.
Okulda; her sınıfın, velilerin ve öğretmenlerin yetimleri var. Kanayan yaralara, titreyen yüreklere, kimsesizlerin kimsesizi olmaya madden küçük, manen büyük adımlar.
Değerler eğitiminde önemsediğimiz; “Kardeşlik, Arkadaşlık, Dostluk, Yardımseverlik” kavramlarını öğrencilere,çocuklara benimsetmek ve yaşatmak için böyle faaliyet ve kampanyalar birer fırsattır.
Sıcak evlerimizde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda, ailemizle bir çatı altında olmanın şükrünü eda etmek için bu tür çalışmalara katkıda bulunmanın sevincini yaşamalıyız.
Toplum sorumluluğunu üstlenenlere de destek olmayı, çalışmalarına katkıda bulunmayı-imkân ve şartların uygunluğu ölçüsünde- önemsemeliyiz.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in hadislerine uyan davranış ve faaliyette bulunanları en içten duygularla kutluyorum.
“Allah'a en sevgili ev, içinde ikram gören yetim bulunan evdir.”
Ravi: Hz. Ibni Omer (R.A)