İhanet..

Büşra Aksakbağı Ay

Kemal Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin para kaçırdığına yönelik söylemlerde bulundu. Bunun üzerine Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na 1 buçuk milyon liralık tazminat davası açtı.

Genel Başkanlığa ABD ve FETÖ’nün sihirli dokunuşları sayesinde kasetle kavuşan Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunun diyetini ödüyor şu aralar.. Bilenler vardır; CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal kaset kumpasıyla gönderilmeden 2 yıl evvel ABD Derin Devleti raporlarında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olarak geçiyordu. Şimdi de ABD, elinde ki tüm kozlar ile Türkiye’ye saldırırken Kıçıldaroğlu koltuğunun bedelini ödüyor..

Erdoğan düşmanlığı yapacağım derken emperyalist güçlerin ve terör örgütlerinin sözcüsü haline gelen CHP Genel Başkanı yine bizi şaşırtmadı. Tesadüf o dur ki tam da ABD’de 17-25 Aralık Reza Zarrab davası görülürken bizim ana muhalefetimiz elimde belgeler var diyerek böyle açıklamalarda bulunuyor. Fakat avukatlar kendisine bu belgeleri hem basına hem savcılığa vermesini söylüyor. Tabii ki bunu da yapmıyor. Artık elinde ki belgelerin ne olduğunu bir Kılıçdaroğlu bir de eline belge diye tutuşturanlar biliyor.

Çamur at izi kalsın politikasından bir adım öteye gidemeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu ilk iftirası da değil ilk ödeyeceği tazminatta değil. İnanılması zor ama bilgi kirliliğinin had safhada olduğu sosyal medya mecralarında dönen asılsız paylaşımları bile argüman olarak kullandı.

Amerika’da ülkemize yönelik Reza Zarrab üzerinden bir kumpas mahkemesi kuruluyor. Tüm Türkiye kenetlenerek buna odaklanmamız gerekirken, Amerika ve FETÖ’nün Türkiye’de ki iş birlikçisi Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek gündemi ise işte bu. Nerede o emperyalizme karşı slogan atan CHP, hani kahrolsun ABD idi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise en net cevabı verdi; Kanıtla, Cumhurbaşkanlığını  hatta siyaseti bırakacağım.. Bekliyoruz, Sayın Kılıçdaroğlu.. Keşke kanıtlayamazsam bende muhalefeti bırakıyorum desen..

*

Barış güvercini ve adalet bekçisi(!) Amerika’da Reza Zarrab davası görülüyor. Hani şu Vietnam, Afganistan, Libya, Mısır, Irak ve Suriye’ye adalet götüren Amerika.. Zerrab; “Zafer Çağlayan’a 45 – 50 milyon euro, 7 milyon dolar ve yaklaşık 2 buçuk milyon Türk Lirası rüşvet verdim. İran’a para transferi karşılığı elde edilecek karı yüzde 50-50 paylaşmak için anlaştık.” Zarrab’ın çok daha az paraya aynı işi görecek bir sürü adam bulabileceğini hepimiz biliyoruz. Üstelik Zafer Çağlayan hem bu kadar para alıp hem paranın yarısına ortak olsaydı sanırım onun da kolunda bir Ebru olurdu. Amerika mahkemesinde, serbest kalma garantisi verilerek, Amerika ve FETÖ’nün istedikleri söyletiliyor ve bu operasyon Türkiye’ye çekiliyor. Delil yok, belge yok kalkıp utanmadan buna Amerikan adaleti deniliyor. 

Unutulmasın, ruhu bu topraklardan ayrılmış mandacı aydınlar her dönem milletin tokadını yemiştir. Kılıç kınından çıkmalı dışta ve içte ki düşmanların boynuna inmeli.