“Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?” diye sordular.
Zaten bu soruyu bekleyen İbrahim, “Hayır!” dedi, “Bunu olsa olsa, şu büyük put yapmıştır; inanmıyorsanız kendilerine soru, tabi eğer konuşabiliyorlarsa!”
Bu sözler, beyinlerinde şimşek gibi çaktı; bunun üzerine, bir an için birbirlerine dönüp kendilerini suçladılar. “Aslında zalim olan biziz.” İbrahim doğru söylüyor, bizim yaptığımız düpedüz saçmalık, bu aciz putlara tapmakla, asıl haksız durumda olan biziz! Hem putları sahipsiz bırakarak önce biz yanlış yaptık” dediler.
Ne var ki, eski kafalarına geri dönüp, “Laf cambazlığı yapma, ey İbrahim!” dediler,
“Sen de pekala bilirsin ki, putlar konuşamaz!” (Enbiya 62-65)
Dünya da sistem denilen bir bela var. İnsanları modern köleler haline getiren. Sistem içerisinde yer alırsan eğer yaşayabilirsin fakat sistem dışına çıkıp haksıza sen haksızsın denildiği zaman olay bitmiştir. Sistem seni dışarı atar ve yalnızlığa mahkum eder. Yalnız kalmamak için sisteme köle olmuş insancıklar. Bilmezler ki yüce ruhlar hep yalnızdır İbrahim gibi...
Dünya da birçok yerde terör olayları meydana gelmekte. Özellikle de Müslüman bölgelerinde bu durum haddi aşmış durumda. Katil kim? Sorulması gereken asıl soru bu. Peki bununla ilgili herhangi bir çalışma var mı? Birkaç çapulcunun elindeki mühimmat belki bizim ordumuzun elinde yok. Bunu nerden elde ediyor kim veriyor herkes tarafından malumken bir İbrahim gibi çıkıp bunu o yaptı diyen yok. Her şey herkese malum ama dilimiz lal gözlerimiz kör kulaklarımız sağır. Çok yaygın olarak gündeme gelen üç maymunu bize empoze etmiş durumdalar.
Sistem bize mazlumu zalim olarak gösteriyor. Dünyanın her yerinde Müslümanlar zulüm altındayken terörist olanlar da onlar. Büyük efendiler oyunu çok güzel oynuyorlar. Kendileri binlerce Müslüman kanını içerken yine kendileri tarafından düzenlenen katliamlarla birkaç ölen halkı için pazarlık yapıyor. Aç kurtlar sofrasına düşmüş zavallı Müslüman. Zavallı çünkü kendisinde olan iman gücünün farkında değil. Yukarıda yazdığım ayetlerin sonunda şöyle oluyor. “Bunun üzerine küfrün elbaşları, halkı kışkırtarak, “Bu adamın hakaretlerine daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Dediler, “Haydi, durmayın; onurunuzu kurtarmak için bir şeyler yapacaksanız, bari onu ateşe atın da, böylece ilahlarınıza arka çıkın!”
“Ey ateş! Dedik, “İbrahim’e serinlik ve selamet ol!” (Enbiya 68-69).
İbrahim gibi haksızlığa dur dediğimiz sürece Allah’ın yardımının bizimle olacağı kesin. Hatta bizi boğmak istedikleri karanlıkta onlara aydınlık bile olabiliriz. Yeter ki zalime zalim, mazluma mazlum diyebilelim. Bizim gözümüzü karartmaya çalışan sisteme karşı gelelim. Gözlerimizi açtığımız gibi hakka yürüyelim ve şüphe etmeyelim ki bizi karanlığa çekmek isteyenlerin oyununa gelmeyelim.
Kendi karanlığında ölmek! İnsan için ne acı bir son. Kötülüğün kendi elimizden geldiğini bilelim ve buna göre davranalım. Birileri bizi aldatırken onların etekleri altında beklemeyelim. Bir gün en küçük ses çıkarmanda seni ayaklarının altında çiğneyeceklerdir. Eğer eteğinin altında durmaz karşısında durursan bil ki ateş bile sana serin ve selamet olacaktır.
Vesselam...