Hülasa, yüzde elli artı bir oyu alan seçimin galibi olacak… O “artı bir” kimin oyudur hep merak etmişimdir lakin o “artı bir” bir karara işaret etmekle neticenin ilanı için gerekli tek oydur. Yok işin dalgasında ya da dramatik tarafında filan değilim. Kimi garip komediler kimi çok ciddi mevzulardan daha tesirli ve daha ciddidir. Kaldı ki bu mevzunun komik tarafı da yoktur.
Nitekim seçim ilanı yapıldı da belirsizlik ortadan kalktı. Geriye dönüp bakınca hemen hiçbir seçimin normal ve gerilimsiz bir ortamda sonuçlandığını söylemek zor. Bu seçim de öncekilerden çok kolay ve gürültüsüz geçecek değil.
Sürecin hızlı işleyeceği gerçek varsın hız olsun “hızın kadar yaşarsın” demişti Paşam… Madem hızla akıp gidecek bu hızın kontrol edilmesi gerekiyor nitekim.
Öncelik şu olmalı ki ey seçmen ay aday kazanan önce Türkiye olmalı, bu vatan ve milli birlik olmalı. Fark ediyor olmalısın adı konulmamış bir taarruzun hücumu altındayız. Bin bir türlü oyun ve desisenin karşısındayız. Yok teori filan değil, aşikâr artık.
Yunanistan oradan boşuna zıplamıyor, Avrupa Birliği denen birlik akıl almaz raporlar hazırlıyor, ekonomi ve finans kuruluşları sıfırcı hocadan kaville not kesiyor, payanda örgütler piyon vazifesi görüyor büyük abi ABD oyunu koordine ediyor.
ABD demişken onun da başına ne gelecek muamma çünkü başındaki baştan savma… Derin güçler dizayn etme işine çoktan girişmişler bile. Derin güçler yok demeyesin, var olduklarını kendileri izhar ediyor. ABD tüm iş ve işleyişini, her türlü ihtimalde kendi kazanması üzerine kuruyor ve bunun temelinde para var, az değil çok para var.
Bizi zayıf düşürmek, hırpalamak, küçük düşürüp kolay yönetilir ve müdahale edilebilir hale sokmak niyetinde olan bir güruh bu niyetinden asla vazgeçmediği gibi yeni planların uygulamasını aşama aşama hayata geçiriyor. Biz bu planları görmek ve gördüğümüz an odak noktamız bu topraklar olacak şekilde tedbirimizi alıp hamlemizi yapmak mecburiyetindeyiz. Belki de bu seçimi böyle görmek lazım hamleye karşılık hamle…
Bundan dolayı aday olan büyüklerimiz, gençlerimiz mevzunun vatan, millet olduğu gerçeğini unutmamalı. Sen ya da ben değil biz kazanarak çıkmalıyız bu süreçten.
Kişisel hesapların, makam ve mevki gözetmenin, isim ve şöhret peşinde koşmanın hiç zamanı değil. Kavga edeceksek karşı karşıya geçeceğiz ve kavgamız bitince yan yana omuz omuza verip hasmımıza mukavemet etmeliyiz.
Hülasa seçim geldi, hülasa elli artı bir kazanacak, hülasa biz bir millet olarak kazanalım…