Doğuma inandığımız gibi, ölüm gerçeğine de inanıyoruz. Ölüm yok olmak mıdır? Elbette ki hayır. Bilinen gerçek aleme , gurbettten sılaya gitmektir.
Allah (c.c) bu gerçeği Kur’an-ı Kerim’de inanan mü’minlerin şu şekilde ifade etmesini buyuruyor:
“Onlar ki kendilerine bir musibet dokunduğu zaman «Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döndürüleceğiz» derler” Bakara-156.Ayet
Dünyada yaşamanın kurallara bağlı olduğunu, ahirete dönüşte beraberimizde götüreceğimiz azığımızı hazırlamamız gerektiğini unutursak, vay halimize!?
Boş işler, zevk safa için yaratıldığını sananlar, görevlerinin olmadığını düşünenler, başka bir ayette Allah (c.c) bakınız ne buyuruyor:
“İnsan başıboş bırakıldığını mı sanır ? “ Kıyame 36.Ayet
“ Sizi yerden (topraktan) yetiştirip meydana getiren ve sizin bir ömür geçirip orayı bayındır hale getirmenizi dileyen O'dur.” Hud 61.Ayet
Dünyada geçen zaman dilimine ömür adı verilmiş. İnsan oğluna ömür denen zaman dilimi için ayrı ayrı süre vermiş.
Ömür süresi içinde gerçekleşen her türlü iş ve faaliyetin, veya boşa geçirilen zamanın hesabı, bizi Yaratana verilecek.
Bize verilen her şeyin emanet olduğunu unutmadan, yüklenilen görev ve sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız.
Kurduğumuz aile yuvasının düzeni ve mutluluğu için gayret göstereceğiz. Toplum içinde, sosyal statüde bize nasip olan görevimizi gereği gibi yapmamız gerektiğini, yapmadığımız taktirde, görev sorumluluğunu yerine getirmediğimizden hesaba çekileceğimizi unutmayacağız.
Kendimize, ailemize yapmamız gerekenlerin yanında, içinde yaşadığımız toplum için de yapmak zorunda olduğumuz önemli görevler var.
Allah’ın izni ve lütfu ile sahip olduğumuz her türlü imkanları, en yakınlarımızın istifadesine sunduktan sonra, muhtaç olanların istifadesine sunmak çok önemli bir haktır.
Kazanınanları tek başına tüketmek, israf demektır. Allah’ın(c.c) belirlediği ölçüler doğrultusunda “Hak” ihlalidir.
“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. “ Isra 26.Ayet
Paylaşıma inanan insanlar, imkanlarını cömertçe insanların istifadesine sundular/sunuyorlar.
Ahiret yurdu yolculuğunun hazırlıklarını yapıyorlar. Azıklarını mümkün olduğunca fazlalaştırmaya çalışıyorlar.
“Hizmet Ehli İnsan” olmak bu olsa gerek. Hizmet ehli, yaptıklarını Allah rızası için yaptığından, unutulmaz. Dünyada yalnız olmadığı gibi, Hakk’a uğurlanırken de yalnız olmadığına şahit oluyoruz.
Sen hizmetin en güzelini yaparsan, Hakk yolculuğunda seni uğurlayanların arasında, Cumhurbaşkanı, Başbakan olur ve taputuna omuz verirler.
“Ölümü dahi güzelleştiren” Hizmet Ehli İnsanlara selam olsun.