Son zamanlarda Konya’da oldukça fazla trafik kazaları haberi görüyorum. Birçoğunu okuyup ya da izleyip geçiyoruz belki ama hayatı kararan ya da hayatı elinden alınan insanları görmüyoruz. İnsanlar hep bir yarış içerisinde sanki bir yerlere yetişmek zorundalarmış gibi. Sanki yetişecekleri yerler canlarından kıymetliymiş gibi…
Şöyle örnek bir davranıştan bahsetmek istiyorum: Volvo yeni ürüteceği araçlarda hız sınırının 180 olacağını duyurdu. Hiçbir Volvo aracının 180’in üzerine çıkamayacağını söyledi. Muhabir, Volvo CEO’su Samuelsson’a: “ Aldığınız bu kararlar ile satışlarınız düşebilir. Neden böyle bir karar aldınız?” diye sordu. Samuelsson da şu cevabı verdi: “Satışlarımız düşebilir bunu biliyoruz. Fakat insan hayatı paradan çok daha değerli”
Evet, insan hayatı paradan da zamandan da çok daha değerli. Gideceğiniz yerlere giderken acele etmeniz gerekiyorsa trafiğe çıkmayın ya da bir yere yetişmek zorunda kalmayın. Gideceğiniz yere daha erken saatte çıkın. Dalgınsanız araç kullanmayın. Sizin dalgınlığınızın cezasını başkaları çekmek zorunda değil.
Gazetemizin Ankara Caddesi yolu üzerinde olması nedeniyle her gün son anda frene basma sesi duyuyoruz. Bir korku oluyor içimizde acaba birine mi çarptı, acaba birilerine bir şey oldu mi diye. Ve birkaç kere böyle kaza durumlarına şahit olduk. Bir keresinde aracın biri yaşlı teyzeye çarpmıştı. Şu an nerede, iyileşti mi yoksa bir şey mi oldu bilmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde yine bir araç, karşıdan karşıya bisikletle geçmek isteyen kıza çarptı. Yine gördüğüm o manzaraya bakmak istemedim. Kanım dondu. Sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığı bilgisine ulaştım. Neden uyulmuyor o ışıklara ya da neden uyulamayacak kadar hız yapılıyor? Bu konuda yetkililerin önlem alması gerekiyor. Mesela trafik ışıklarında kırmızı ışık yanacağı zaman 5-4-3… diye rakamlar çıkabilir. Bu sayede saniyeler öncesinde sürücülerin kırmızı ışık yanacağına dair haberleri olabilir ve böylece ani fren yapmak zorunda kalmazlar. Ve hızlarını yavaşyatırlar. Bu da bir nebzede olsa kazaların önüne geçebilir.
Ülkemizde terör belasının yanında bir de trafik terörü var. Altına aracı çeken istediği gibi hesapsızca, kitapsızca aracını kullanıyor, kullanabiliyor ya da kullanmasına müsaade ediliyor. Sonra bitmiyor bu trafik terörü. Her gün can almaya devam ediyor.
Trafik kazalarının çoğunun aşırı hızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Tıpkı Volvo CEO’sunu verdiği cevap gibi hız sınırının düşürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta insan canından daha kıymetli değil ya.
Geçtiğimiz günlerde gazetemizin manşetine taşıdığımız habere göre:
2021 yılının ilk 4 aylık diliminde, 108 bin 171 trafik kazası meydana geldi. Ülke genelinde yaşanan trafik kazalarında 538 kişi olay yerinde yaşamını yitirirken, 59 bin 942 kişi ise yaralandı. Ajans Press’in, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2021 yılının ilk 4 aylık diliminde ülke genelinde 108 bin 171 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 538 kişi olay yerinde yaşamını yitirirken, 59 bin 942 kişi ise yaralandı. Sadece Nisan ayında meydana gelen trafik kazası ise 26 bin 203 olarak kayıtlara geçti. 2021 yılının geneline bakıldığından kazaların en çok yandan çarpma şeklinde olduğu görülürken, 44 bin 278 kaza sürücü hatasından kaynaklandı. Ülke genelinde uygulanan trafik cezalarına bakıldığında ise yaya, yolcu, sürücü ve araç plakası olmak üzere 2021 yılında toplam 5 milyon 419 bin 892 ceza kesildiği saptandı.
4 ayda 5 milyondan fazla ceza ne demek biliyor musunuz? Nasıl önlem alınır nasıl bir çözüm bulunur ya da nasıl bir bilinç oluşturulur bilmiyorum ama bildiğim tek şey bir an önce bunun önünün kesilmesi gerekiyor. Aksi takdirde trafik terörü can almaya devam edecek.