Hindistan’da tüm bayram ve festivaller büyük bir coşku ve heyecanla kutlanılmakta ancak Ramazan Bayramı diğer kutlamalardan daha uzun sürer. Çünkü bir ay boyunca 45-47 derece üzerinde olan bir sıcaklıkta oruç tutmak ve açık havada çalışmak gece ise birtakım özel ibadetlerle geceleri ihya etmekten sonra rahmet ve bereketle dolu mübarek ayın sona ermesi insana hüzün ve sevinç bırakır bu yüzden Hintliler bu bayramı tam bir coşkuyla kutlar.
Hindistan’da el öpme ve şeker toplama adetleri olmasa da buna karşılık veren diğer örf ve adetleri vardır. Sırayla birkaç taneden bahsedelim.
Bayram denince aklımıza çocukluk zamanı gelir. Çünkü çocuk kalbinin bayram sevinci ve heyecanı da bambaşka olur. Kimseye bayramlık elbise alınmazsa da çocuklara mutlaka alınır. Bayramı hakkıyla kutlanan da çocuklar oluyor. Sabah erkenden kalkmaları erkenden cami ve namazgâhlara gitmek için hazırlanmaları üzerinde yeni elbise kırmızı ayakkabı elinde küçücük bir cüzdan ve içinde 10 Rupi olsa akranlarına hava atmak için bir çocuğa yetiyor. Her şey ülkeden ülkeye değişebiliyor fakat tüm çocukların bayram sevincinde benzerliklerin olduğunu düşünüyorum.
Çocuklardan sonra ailenin en önemli kişi de damatlar oluyor hele tek damadı ise nazları daha fazla oluyor. Naz kızlar yapar diye duymuştum ancak bizdeki deyim ‘damat gibi nazlanma’ halka arasına sıklıkla kullanılan bir deyimdir. Her bayramda damatlara yeni elbise ve diğer hediyeler verilir. Bu elbise ve hediyelerin de bayramdan önce yollaması şarttır çünkü bayramdan sonra yöresel ve bayrama özel olarak Paratha, Namak-roti, Gosht, Kheer, Firni, lachcha sami, yemekleri gönderilecek. Tabi bu hediyeler her iki taraftan birbirinin evine gönderilecek ancak ilk önce kız tarafının gönderilmesi beklenir. Ülkeler modernleşip kendi örf ve adetlerini unutmuş hale geldi fakat Hintlilerin örf ve adetlerine çok bağlı olduğunu gördüm. Mesela, yukarıdaki örnek hala tıpatıp aynıdır. Bu hediyeler eski yeni evlilik demeden herekse eşit olarak gönderiliyor.
Hediyelerden sonra bayram sabahına dönelim. Bu sabah diğer günlere göre daha erken uyanılır. Hanımlar da erkenden yöresel yemekleri hazırlamaya başlar. Sabah namazından sonra hazırlanıp köylüler ı̇̄d-gâhlara gider şehirliler ise bayram namazını camilerde kılar. Namazdan sonra bayramlaşmalar başlar, ı̇̄d Mübarek, Happy Eid (Bayramınız mübarek olsun) gibi karşılık cümleler söylenir. Eve döndükten sonra çocuklar ı̇̄dı̇̄ (Bayram harçlığı) umuduyla konu komşulara giderler. Büyükler ise Ramazan’da köyce alındığı sığır, inek ya da başka yenilecek hayvanı kurban edip etini paylaşırlar bu iş de öğlene kadar sürer.
Öğleden sonra sıra hanımlara gelir. Artık ev işleri bittiğine göre hanımlar sırayla konu komşu ve akraba ziyareti yaparlar ve akşama kadar süren bu bayramlaşma ziyareti bitmediği için bunu telafisini ikinci ve üçünü gün mutlaka yaparlar.
Bu yüzden Hindistan’da Ramazan bayramı üç gün sürer. Bu üç gün içinde ne kime tezgâh kurar ne de kimse dükkân açar. Full tatil yaparlar.
Şimdiden hepinize mutlu, huzurlu bayramlar diliyorum…