Böyle bir gündemde maç yorumlamak, futbol konuşmak profesyonel olarak bu işi yapan insanlara zul geliyor. Ülkemizin şehitlerden dolayı içi yanarken Konyaspor’un puan kaybetmesini konuşmak günlük hayatın sıradanlarıyla uğraşmaktan başka bir anlama gelmiyor benim için... Karşılaşma oynanırken Konyalı şehidimiz Teğmen Bayram Olgun’un cenaze töreni için Tepekent’teydik. Konyalı vatandaşlarımız şehidimize son görevini yerine getirmek için oradaydı. Öyle bir kalabalıktı ki, o kalabalık; ülkemizi bölemeyeceklerinin, aramıza fitne sokamayacaklarının en asil göstergesiydi. İnsanların içerisinde maç izleme şevki yokken karşılaşmaların oynanması, ertelenmemesi de federasyonun ayıbı olsun... Ne olacaktı? Konyaspor galip gelse sevinebilecek miydik? Ya da kaybetse bizi şehitlerimizin acısı kadar üzecek miydi? Hiç bir üzüntü vatan evlatlarını kaybetmekten ağır olamaz!
Mehmetçik, Suriye’de vatanı savunurken bizim futbol konuşmamız da bize yakışmaz... Konyaspor kazansa bile şehitlerimizin acısı unutulmaz, kaybetse de şehitlerimiz kadar can yakmaz! İşte böyle bir hafta geçirdik. Şimdi daha çok kenetlenme vakti! Hobi amaçlı izlenilen seyir oyunlarıyla değil, gerçeklerle yüzleşme vakti. Bu topraklar kanla yıkandı asırlardan beri...
Hangi ailenin geçmişine baksanız; kimi dedem ‘Çanakkale’de şehit olmuş’ der. Kimi de ‘Gazi’
Dünyanın olmaması gereken yerde, Türkiye’nin olması; içimizdeki vatan sevmezlere ‘Ne işimiz var orada’ dedirtse de biz vatanımızı korumaya devam edeceğiz. Şu çok açık ve net bilinsin ki Türkiye’nin sınır komşularının her sorunu aslında ülkemizin sorunudur. Suriye’de gerçekleşen her ateşkes de yeni bir ateşin başlangıcıdır. Hatay’ın Fransızların olduğunu söyleyenleri, ülkemizin haritasına Kürdistan diye konum işaretleyenleri görmezden gelmek ahmaklıktır...
Suriye’de iç savaş çıktığından bu yana masum vatandaşlara kapısını açan Türkiye, Avrupa’nın gerçek yüzünü, sınır kapılarını açarak gösterdi. Oysa biz çocukları sevgiyle karşılamıştık, masum insanlara yardım elimizi uzatmıştık. Yunanistan ise Suriyelileri gaz bombalarıyla, plastik mermilerle karşıladı. Avrupa’da tek bir ülkenin bile bu sorunu düşündüğünü ve elini taşın altına koyma gibi bir düşüncesinin olduğunu zannetmiyorum. Konu Suriye’yi paylaşmak olunca sıraya giren Avrupa ülkeleri, sorunları paylaşmak olunca bir o kadar da uzak duruyorlar. Ruslar ile Amerikalılar’ın paylaşamadığı bir ülke konumunda bulunan Suriye, İsrail’in de göz bebeği haline geldi. Herkes avuç ovuşturuyor. Ama asıl sorun Suriye’de olmaz isek Türkiye’yi de karıştıracak olmaları ve sınır güvenliğimizin tehdit altında olması! Suriye’de her ülkenin ajanı var. Bazı ülkelerin askerleri olmasa bile gidişatı haber etmek için ajanlarıyla irtibata geçiyorlar.
Şimdi diyecekler ki; Türkiye, neden daha önce Avrupa kapılarını Suriyelilere açmadı? Aslında kapılar açılır açılmaz, insanlık dışı hareketleri gördük. Suriye’de Avrupa ülkeleri Türkiye’nin yanında gibi görünseler de uzaktan seyretmekle yetindiler. Şimdi kapılar açılınca Suriye artık sadece Türkiye’nin sorunu olmaktan çıktı. Dünyanın sorunu haline geldi.