'Hz. Mevlana'nın 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, “Vuslat Vakti” temasıyla geçtiğimiz hafta başladı.
Başta turizm ve hizmet sektörü olmak üzere Konya esnafının harman zamanı diyebileceğimiz 7-17 Aralık tarihini, yerli ve yabancı turistlerin şehre akın ettiği dönem olarak biliyoruz.
Ama bu sene sanki o kadar canlılık yok gibi.
Cumartesi günü Mevlana civarındaydım. Bölgedeki esnafla sohbet etmenin yanı sıra, Mevlana civarındaki hareketliliği de gözlemleme şansım oldu.
İzlenimlerime göre bu sene özellikle yabancı turist sayısı biraz az gibi.
Mevlana’nın önünde gruplar halinde fotoğraf çekinen İranlı kafileler vardı elbette ama Avrupa ülkelerinden ve Uzak Doğu’dan gelen turistleri neredeyse hiç görmedim.
Fırsat bulmuşken, bir iki tanıdık esnafı ziyaret edip işlerin nasıl gittiğini sordum.
Tahmin ettiğim gibi işleri bekledikleri kadar yoğun değilmiş, özellikle hediyelik eşya ve kıyafet konusunda turistler bu sene çok fazla alışveriş yapmıyormuş. Yine de Şeb-i Arus döneminde işlerinin yoğunlaştıklarını söyleyerek şükrediyorlar.
Esnaflar en fazla Mevlana Şekeri sattıklarını söylüyor.
Mevlana Şekeri’nin fiyatı ise 15 TL’den başlıyor 30 TL’ye kadar çıkıyor. Yani aslında 1 Euro bile kazanamıyorlar.
Şimdi soruyorum size, Marakeş, Sofya, Prag, Bağdat, Moskova gibi şehirlerde, o şehirlerin simgesi olan bir ürünü 1 Euro’ya satın alabilir misiniz?
İmkansız!
Siyasi, kültürel, ekonomik ve tarihi açıdan Konya’dan çok çok daha geride olan şehirlerde bile kıytırıktan anahtarlıklar daha fazla para ediyor.
Bu fiyatlarla esnafın turizm gelirlerinden büyük bir pay alması pek kolay olmuyor dolayısıyla.
Bizim ne yapıp edip daha fazla kâr ettirecek, turistleri şehre daha fazla bağlayacak bir çözüm bulmamız gerekiyor.
ÖNCELİKLE MEVLANA MÜZESİ’NİN GİRİŞ KAPISI DEĞİŞMELİ!
Mevlana civarında gezerken dikkatimi çeken bir başka nokta da müzenin giriş kapısıyla ilgiliydi. Aslında bu konuyu daha önce de dile getirme fırsatı bulmuştuk.
Bence Mevlana Müzesi’nin giriş kapısı Üçler Mezarlığı tarafında değil de İl Kültür Müdürlüğü’ne bakan cephede olmalı.
Çünkü Mevlana Kültür Merkezi yanında bulunan otopark alanındaki otobüsünden inen turist, doğrudan müzeye giriyor ve müze ziyaretini bitirip yine doğrudan çıkış yapıyor. Ne esnafı görüyor ne şehri görüyor. Konya’ya da Mevlana’ya da sadece geçerken uğramış oluyor.
Bu kolaylık sadece turiste kolaylık oluyor.
Konya’yı ziyaret etmek, Mevlana’yı ziyaret etmek bu kadar kolay olmamalı.
Başka şehirlerde turisti önce bir gezdirirler, ziyaret edilecek alana gidene kadar yürütürler ki hem alışveriş yapsın hem zaman geçirsin. Sonra yolda vakit kaybedip yorulan turist acıksın ki yemek yesin, bir şeyler içsin.
Fakat Konya’da turistin para harcamaması için büyük bir fırsat sunuluyor.
MEVLANA MÜZESİ ARTIK ÜCRETSİZ OLMAMALI
Daha önce de yazmıştım. Tam 4 sene olmuş hatta. Bir kere Mevlana Müzesi artık ücretsiz olmamalı. Giriş ücreti geri getirilmeli.
İnsanlar dört demir yığınını görmek için Eyfel’e 20-30 Euro ödüyor ama Mevlana bedava.
Konya’ya gelen bir turist, Mevlana’yı bedava geziyor, 1 Euro’ya şeker alıyor, yarım Euro’ya biblo alıyor, 2 Euro’ya da yemek yiyor. Hepi topu 4 Euro para bırakıp gidiyor.
İster kabul edelim ister kabul etmeyelim, Konya turizm gelirlerinde çok düşük seviyelerde.