Geçtiğimiz Cuma günü MÜSİAD Konya Şubesinde çok önemli bir toplantı vardı.
Toplantının başlığı ‘Helal Gıda Kriterleri ve Son Gelişmeler’…
Bu toplantıyı tertip edenleri kutluyoruz ve daha etkili toplantılar beklediğimizi belirtmek istiyoruz.
Helal Gıda, helal ekonomiden geçiyor ve bunun için merkezler, enstitüler, iktisat fakültelerinde bölümler açılması gerekiyor.
İlk olarak Helal Gıda konusuyla, MÜSİAD Konya Şubesinde hazırlamış olduğum bir raporda karşılaşmıştım. MÜSİAD’da hala faaliyette olan ve o dönem başkanlığını Dr. Lütfi Şimşek’in yapmış olduğu Gelişim Grubu, Konya’da hangi sektörlere teşvik verilmesine dair, bir rapor hazırlatmıştı bize.
Tabi Konya söz konusu olunca en önemli konulardan birisi Gıda oluyor. Gıda ile ilgili de bir bölüm açılmıştı ve Gıda Helal Sertifikasının önemini orada anlamıştım.
Çünkü konuyu inceleme olanağım olmuştu, bugün biz Konya’da bu konuda rahatız ama İstanbul’da, turizm bölgelerinde yaşayanlar için bunun böyle olmadığını biliyorum.
Bir de tabi Türkiye dışına çıktığınızda tamamen sıkıntı yaşanıyor.
Yahudiler bu konuyu çözmüşler, Koşer (Kosher) Sertifikası diye bir sertifika oluşturmuşlar ve bu sertifika ile satılmayan ürünleri almıyorlar.
İşin kötü tarafı birçok ülkede Müslümanlarda Koşer Sertifikasına bakıyorlar. Koşer Sertifikasında da domuz eti ve türevleri dışlanıyor ve onun için de Müslümanlar ne yazık ki Koşer Sertifikasını bir çıkış olarak görüyorlar.
Ama bunun böyle gitmeyeceği kesin, Müslümanlar olarak İslami İktisadın ölçülerini, faizsiz bir ekonomiyi ve gıdalarımızda helal olan standartları oluşturmak zorundayız.
Bunu oluşturup, New York’ta, Tokyo’da, Pekin’de, Hamburg’da, Londra’da bu sertifika ile ürün satan marketler yapmalıyız ki Müslümanlar dünyanın her yerinde rahat bir şekilde günlük ihtiyaçlarını giderebilsinler.
Peki, bugün Müslümanların Helal Sertifikası veren merkezleri ne durumda…
İncelemeye çalıştım, yetersiz, mesela Konya’da güçlüler ama zaten Konya’da bütün gıdalar helal, biz Konya’da bunun sıkıntısını çekmiyoruz asıl Helal Sertifikasını dışımızdaki dünya için geliştirmemiz gerekiyor.
Elbette bu sertifikanın merkezinin Konya olması sağlanabilir.
Ve Helal Sertifikasını gıda ile de sınırlı tutmamalıyız.
Diş macunu, diş fırçası, elbise ve ayakkabı fırçası, temizlik ürünleri, şampuan, parfüm, hatta elbise gibi birçok alanda helal standart ile ürün üretmeli ve bu örnekler ile dünya Müslümanlarına bir çıkış kapısı açmalıyız.
Neticede ben MÜSİAD’da ki bu toplantıyı çok önemsiyorum, bu toplantıların içine mutlaka İlahiyat Fakültesinin yanı sıra, Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünü, Ziraat Fakültesini, İktisat Fakültesini de dâhil etmek gerektiğini de belirtmek istiyorum.
Gençlerimize, insanlarımıza Müslüman’ın bir yaşam standardı olduğunu anlatmak, izah etmek gerekiyor.
Bu üniversite olmadan başarılmaz.
Bununla birlikte düzenli bir şekilde Konya’dan başlamak üzere konferanslar düzenlenmelidir. Çok geniş kapsamlı, uluslararası nitelikte Helal Gıda ve İslam İktisadı konferansları düzenlenmelidir.
Son toplantısını geçtiğimiz yıl Malezya’da yapan Dünya İslam Ekonomik Forumu, 29-31 Ekim tarihinde Londra’da toplanmış. Sponsorların arasında Coca Cola ve Bloomberg var.
Dramatik bir durum…
Neticede İslami Ekonomi olmadan, bu Helal Gıda konusu havada kalır, Müslümanlarda yine mahzun, yine parya olurlar…
Ve elbette fuarlar düzenlenmelidir, Konya’daki fuarlar takvimine bu konuda katılmalıdır…
MÜSİAD’ın fuarlarında da mutlaka Helal Sertifikası için bölümler oluşturulmalı ama bunlarla birlikte sürekliliği olan en az 15 farklı ülke ve merkezde düzenlenecek fuarlarla Helal Sertifikası yaygınlaştırılmalıdır.
Konu önemli ve konuyu her Müslüman’ın dert edinmesi gerekiyor ve eğer yeni bir medeniyet savunuculuğunu yapıyorsak, bu kendi standardımızı, kendi sistemimizi oluşturmadan olmaz…
En azından biz bunları söyleyenlerden olmak istiyoruz,
Mücadelemiz bunun içindir…