Amerika’nın güney eyaletlerinden birinde siyahilerle beyazlar otobüslere ayrı kapıdan biniyor. Kendilerine ayrılmış yerlere oturuyorlar. Rosa Parks isimli bir siyahi bir gün otobüse biniyor. Bu sırada kendisinden sonra binen beyaz adam yer bulamıyor ve siyahilere ait bölüme geçip Rosa Parks’tan kalkmasını istiyor. Şoför de uyarıyor ama Rosa Parks yerinden kalkmıyor. Tutuklanıp hapse konuyor. İşte bu Amerikalı siyahinin bu kararlı “Hayır”ı ABD’de siyahların otobüste beyazlarla aynı haklara sahip olmasını sağlayan direnişin başlangıcı oldu.
Hiçbirimiz hayatımızda böyle bir durumu yaşamadık. Fakat eşimize, çocuğumuza, arkadaşımız yahut da patronumuza aslında hiç içimizden gelmese de hayır diyemediğimiz zamanlar olmuştur. Sonra da bazen günlerce haftalarca bunun pişmanlığını, üzüntüsünü yaşamışızdır.
Peki niçin hayır diyemiyoruz?
Bu konuda yapılan araştırmalarda karşımıza şu 6 maddenin çıktığını görüyoruz:
1.Net Olmamak: Önceliklerimiz net değilse ne yazık ki birileri bizim yerimize önceliklerimizi belirler. Çoğunlukla baskı altında evet dediğimiz zamanlar bu şekilde olur. Örneğin, en kısa sürede yetiştirmesi gerekli ödevi olduğu halde arkadaşlarına hayır diyemeyip mahalle maçına katılan bir öğrenci gibi.
2.Eleştirilme Korkusu: Bencillik, takım ruhuna uygun davranmama, duyarsız biri olarak görülme gibi sosyal korkularımız.
3.Çatışma Korkusu: Özellikle karşımızdaki insan hiyerarşi olarak bizden üstte veya baskın bir karakterde ise bu durumu daha net hissederiz. Buna da karı-koca ilişkilerini örnek verebiliriz. Eşinden çekinen taraf hiç istemese de çatışma çıkmasın diye onun dediğine evet demek zorunda hissedecektir.
4.Önemsizlik Kaygısı: Hayır dememizden dolayı daha sonra önemli işler ve projelerde bizi unuturlar ve bir daha soru sormazlar kaygısı.
5.Karşımızdakini Üzme Kaygısı: Özellikle sevdiğimiz bir insan ise onun duygularını incitme kaygısı ile hayır diyememek. Çocuğunun ağlamasına dayanamayan annenin onun her dediğini -yanlış bile olsa- kabul edip uygulaması.
6.Konrolü Kaybetme Korkusu: Herhangi bir işte veya projede kontrolü kaybetme korkusu bize istemeden evet dedirtmektedir. Özellikle mükemmeliyetçi kişilerde daha çok bulunur.
Hayır diyebilmemiz için bilmemiz gerekenler:
Reddettiğimiz şey karşımızdakinin kişiliği değildir. Öncelikle karar vermemiz gereken şey bu talep karşımdaki kişiden bağımsız olarak gerçekten hayır denmesi gereken bir konu mu? Eğer böyleyse cevabımızı karşımızdakine nasıl nazikçe ileteceğimizi düşünürüz. Unutmayalım ki bir insan hayır demek bir daha evet demeyeceğimiz anlamına gelmez.
Hayır demek için mutlaka hayır kelimesini kullanmak zorunda değiliz. Kabul etmeliyiz ki hayır, itici bir kelimedir. Bu kelimeyi kullanmadan da karşımızdaki kişiyi nazikçe reddedebiliriz. “Çok isterdim ancak şu anda ne yazık ki çok yoğunum.” “Kısmetse başka zamana” “Takvimimi kontrol edip size haber vereyim” gibi cümleler hayır demeye yardımcı olur.
Peki hayır demenin pratik yolları nelerdir?
1.Empati gösterin. Bizden bir talepte bulunan kimseye, onun içinde bulunduğu durumu kendisine hissettirmemiz ve söylememiz gerekir. Böylece ani bir kararla değil de gerçekten düşünülmüş bir şekilde hayır dediğimizi anlayacaktır.
2.Durun ve biraz bekleyin. Derin nefes alın. İçinizden ona kadar sayın. Bu sayede hem düşünmüş olacaksınız hem de karşıdaki kişi cevabınızın hayır olduğunu anlayacaktır. Bunu jest ve mimiklerle yüz ifadenizle de sağlamlaştırabilirsiniz. Gayet etkili bir yöntemdir.
3. “Takvimimi kontrol edip size döneyim” deyin. Bu yöntem sayesinde ani ve yanlış bir karar verip günlerce pişman olmayacaksınız. Düşünmek için zaman kazanmış olacaksınız.
4.Alternatif çözüm üretin, pazarlık edin. Bu işi söylediğin şekilde değil de kendi bildiğim şekilde yaparım yahut akşama kadar ancak yetiştiririm ya da senin de yardımın olursa daha çabuk tamamlarız şeklinde pazarlık edilebilir. Tıpkı annelerin dondurma yemene izin veririm ancak yemeğini yedikten sonra diye çocuklarıyla pazarlık etmesi gibi.
5. “Evet” dediğinizde nelerden vazgeçeceğinizi sorun. Örneğin müdürünüz sizden bir iş istediğinde elinizde daha öncelikli işler olduğuna inanıyorsanız ona elinizdeki işleri ve onların önemini anlatın. Hayır demenizin geçerli sebebini anlayacaktır. Eğer her iki işi de sizden isterse o zaman da yeterli zaman talebinde bulunmak işinizi kolaylaştırır.
6.Bazı durumlarda net olarak “hayır” deyin. Böylece sizin de bir çizginizin belli sınırlarınızın olduğunun farkına varsınlar. Hayat felsefeniz, dini inancınız, kişiliğiniz ile örtüşmeyen davranışları hatır gönül için yapmak kendi kişiliğinizi zedeler. Bırakın her şeye evet demek zorunda değilsiniz.
Bazen dolaylı yollara başvurmak karşıdaki tarafından yanlış anlaşılabilir. Bize de zaman kaybettirebilir. En güzeli açıklama yapmadan kısa ve net “hayır” demek olacaktır.
Aslında en güzeli, belli önemli mevzular dışında kişiliğimizden taviz vermemektir. Kendi değerimizi bilip omuzlarımızı aşan yükler altına girmemeliyiz. Bu sayede daha mutlu olur, hayata pozitif bakarız. Pişmanlıklarımız ve keşkelerimiz azalır. Selam ve dua ile…