Çiğde, innapi olarak da adlandırılan hünnap, çoğunlukla Ege ve Akdeniz’de yetişmektedir ve olgunlaşmamış meyveleri yeşil, olgunlaşanlar ise kahverengiye doğru koyulaşmaktadır. Eski çağlarda İbn-i Sina‘nın reçetelerinde sık sık görülen hünnap, öksürük kesici, tansiyon düşürücü, sindirim hastalıkları ve mide hastalıkların tedavisinde kullanılmaktaydı. Çin’de ‘hayatın meyvesi’ olarak adlandırılan hünnap hem kuru hem de yaş halinde laksatif ilaç olarak kullanılmaktaydı.
Hünnap meyvesi hem kalorisi düşük hem de lif ve vitamin-mineral açısından zengin bir meyvedir. Özellikle antioksidan ve bağışıklığı arttırıcı özelliklere sahip olup C vitamini yönünden oldukça zengindir. İçeriğinde tanin, şeker bulunması ayrıca yüksek lif içeriği nedeniyle de şeker hastaları için tüketilmesinde sakınca yoktur. Ayrıca içeriğindeki A,B1,B2, B3 ,B6 , B12 , magnezyum , fosfor , potasyum gibi mineraller bakımından da zengin bir kaynaktır.
Hünnap meyvesi, yapılan birçok çalışmada uyku kalitesini düzelttiği ve özellikle hafızayı geliştirebileceği belirtilmiştir. Antioksidan özelliğinden dolayı, vücuttaki iltihapları azaltıp bağışıklığı desteklediği için kronik hastalıkları da azalttığı görülmüştür.
Sindirim sistemi için önemli olan hünnap, lif içeriği yüksek bir besindir. Meyvenin içerisinde bulunan şekerin çoğu sindirim için yaralı olan liftir. Meyvenin içerisindeki lifler bağırsakların hareketini düzenleyerek kabızlık oluşumunu azaltır ve daha rahat bir sindirim sistemini oluşturur.