Karikatürist, Yazar Hasan Aycın; “Burası Dünya burada işler hep yarım kalır.” Sözü ile yalın gerçeğin soğuk yüzünü gözlerimizin önüne resmeder. Hayat hiç birimize; “Haydi işlerini tamamla! Seni bekliyorum.” Demez ki! Biz onun “ölüm” denen akıbetle sonlanacağı zamanı bekleriz farkında olmadan. Ne zaman, nere de ve nasıl bir olayla karşılaşacağımız meçhuldür ve hayatın sürprizlerine açıktır her zaman. Biliriz bilmezden geliriz, bazen unutur bazen de unutmuş gibi davranırız. Ancak hiç bir şey hayatın fani olduğu gerçeğini değiştirmez, değiştiremez. Hep yaşayacak hiç ölmeyecekmişiz gibi sıkıca sarılırız hayata. İdeallerimizin peşinden koşar, yapacağımız işleri sıraya koyarız. Bıkmadan ve usanmadan çalışır, didinir dururuz. Kimilerimiz para kazanma hırsıyla ömrünü heba eder, kimilerimiz geçim derdiyle boğuşur durur. Kimilerimiz de elindeki imkânları nerede ve nasıl kullanacağına kafa yorar ömür boyu. Bazen hayatın gerçekleri önümüze dikilir, “Dur!” Der bize. Ama biz durmayız, ta ki durdurulana kadar. Sanki bu Dünya’ya hiç gitmemek üzere gelmişiz gibi sorumsuzca yaşar, hoyratça harcarız ömrümüzü.
Trajikomik olan şudur; Hiç birimiz ölüm denen gerçeğe aldırmayız. Oysa her gün, her saat minarelerden yankılanan cenaze salaları ölümü bir çivi gibi çakar belleğimize. Çevremizden, dost ve akrabalarımızdan ve hatta yakınlarımızdan birinin ölümüne şahit olsak bile birkaç gün “vah, tüh” Der, üzülür ve sonra da unutur gideriz. Ancak ecelin bir gün de bizim kapımızı çalacağını hiç düşünmeyiz, düşünemeyiz. Ölen bir başkasıdır hep! Öyle anlar, öyle algılarız ne hikmetse.
Bugün 2019’un ilk günü. Bir yıl daha yaşlandık. Ömür sermayemiz bir yıl daha azaldı. Başka bir deyişle “ölüm” denen akıbete bir yıl daha yaklaştık. Hayat bir değirmen gibi adeta öğütür bizi. Önümüze ha bire engeller çıkarır, yolumuza dikenli teller serer, bizi halden hale koyar ve bakmaz gözyaşlarımıza. Bu durumu tasvir eden “ Kaldı ” Adlı şiirimi buyurun birlikte okuyalım isterseniz.
Hayat değirmeni öğüttü beni/Ne adım ne sanım ne cismim kaldı/Çer çöp gibi attı aldı denemi/Üstümde yeşeren çemenim kaldı/Bir zaman baharı yazı yaşadım/Şimdi kış öncesi hazanım kaldı/Bir ömür dinmedi feryadım ahım/Ne ardımdan gözyaşı dökenim kaldı/Nerede varlığım hani şöhretim/Ne eşim ne dostum sevenim kaldı/Talan olup gitti onca servetim/Yedimde sadece kefenim kaldı.
Zevk-ü sefa içinde uzun bir ömür sürmek hepimizin arzusu olsa da, küçük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda acılarımıza yenik düşer, kendimizden ve çevremizden kaçarız. Kendimizle ve yaşadıklarımızla yüzleşme cesaretini kaybedip yaşantımıza dair önemli kararları almazsak, hayatın zalim dişlilerine teslim oluruz bile bile. O zaman içimizde yaprak dökümü başlar, hazan mevsimini yaşarız yaz gününde. Aslında hayat bizi bir sınava tabi tutmuştur. Bu sınavı inancımız ve özgüvenimiz varsa kazanır ve hayata tutunuruz bir ucundan. Zorlukların, acıların ve yoksulluğun üstesinden ancak emir olunduğu üzere yaşayarak gelebiliriz. Hayat kaliteli, nitelikli ve güzellikler içinde yaşanır sonunda da şairin dediği gibi, “ Kubbe de hoş bir seda” bırakıp veda edilirse bir anlam ifade eder. Madem hayata geldik, geliniz hayatımızı Allah’ın rızası üzerine inşa edelim. Faydalı işlere imza atıp gönüller biriktirelim.
Sağlıcakla kalınız.