Bir mülteci çocuğa bundan sonraki hayalin ne diye sorulan soruya verilen cevap surata patlayan bir tokat gibi!
Hayalim yok çünkü dünya çok çirkin!
Hayalim yok bizim küçük bedenlerimiz parçalanırken bize yardım eden yok!
Hayalim yok çünkü bende arkadaşlarım gibi çok yakında öleceğim.
Hayalim yok çünkü şuan yiyecek ekmek bulamadığım için ot yiyorum ve şuan Müslüman ülkelerde çöpe atılan ekmektir en sevdiğim şey!
Hayalim yok çünkü zalimler bütün dünyamı, hayallerimi çıkarları uğruna paramparça ettiler.
Hayalim yok, sokaktayım, yalın ayağım ve üşüyorum.
Özür dileriz çocuk hayallerini çaldığımız için, sana yaşanabilir bir dünya sunamadığımız için. Titreyen ellerinden tutamadığımız için. Çok sevdiğin gökyüzünden seni mahrum ettiğimiz için. Göğünde uçurtmanı takip edeceğin yere sana ölüm saçan demir kuşları takip ettiğin için. Ninni dinleyecek yaşta silah sesleri dinlediğin için. Annenin kucağında olacağın yaşta annenin soğukluğunu hissettiğin için. Özür dileriz çocuk seni bu zalim dünya da yalnız bıraktığımız için.
Dünya insanları anlamıyor, bir türlü idrak edemiyor. Bu çocuklar ısınmadığı sürece dünyanın ısınmayacağını. Bu çocukların ağlaması kesilmeyinceye kadar dünyanın bize lütufkar olmayacağını. Bu çocuklara merhamet etmedikçe Rabbimizin bize merhamet etmeyeceğini. İşte bunları bir türlü anlamıyorlar.
Dünyada her gün yüzlerce çocuk bir hiç uğruna ölürken çocuklarınızın gözlerine nasıl bakabiliyorsunuz? Gözlerinde zalimce öldürülen çocukların bedenlerini görmüyor musunuz? Zavallı çocuğun vücudu parçalanırken siz çocuğunuzun elinden nasıl tutuyorsunuz. Vicdansızlık hastalığına mı yakalandınız?
Ey kuma saplanan çocuk üzülme çok merhametli bir yere kavuştun sen! Rabbinden daha merhametli bir yer mi var sanki. Biz kendimize üzülelim sana zerre merhamet göstermediğimiz için. Seni saplandığın kumdan kurtarmadığımız için. Seni ateş saçan kuşlar altında bıraktığımız için. Sen şanslısın çocuk küçücük bedeninle koca adamların yapamadığını yaptın dünyaya zulmü haykırdın ve şehit oldun. Sen çok merhametli bir diyara göçtün artık sana açlık ve susuzluk yok. Artık sana üzüntü yok. Artık sana zulüm yok çocuk. Ya biz ne yapalım sana göstermediğimiz merhametten dolayı rahat olduğumuz bu dünya hayatından sonra merhamet görmeyeceğimiz bir diyara gideceğiz. Ve sonuna kadar hak ediyoruz çocuk senin ölümüne seyirci kaldığımız için. Allah’ın bizi kardeş yaptığı anne babana elimizi uzatmadığımız için. Sıcak evlerimizde oturup sadece üzüldüğümüz için suçluyuz çocuk.
Bizi affedebilecek misin sana göstermediğimiz merhameti sen bize gösterebilecek misin. Hani demiştin ya ‘Bunların hepsinin Allah’a söyleyeceğim’ diye söyleyeceklerin arasında biz de olacak mıyız çocuk.
Özür dileriz çocuk biz sana merhamet göstermedik sen bizi affet ve merhamet göster!
Dünya çocukları zulüm günü anısına...
Vesselam...